Bölüm 13: O bensiz mutlu değil.

434 46 170
                                    

JİYONG

"Cidden Jiyong nerede ?" Dedi Seunghyun.

"Bilmem oppa. Dünden beri görmedim bende" dedi Minzy.

"Buradayım" dedim salona girerken. Seungri hızla gelip beni tuttuğunda onu ittim.

"Hyung bu halin ne ?"

"Ben iyiyim"

"Ayakta duramıyorsun. Hyung tutun bana" dediğinde buna vaktim olmadan yere düştüm. Beni tutup zorla kaldırdı.

"Haber var mı ?" Dedim ayağa kalkarken.

"Yok. Sende diyeceğim ama belli ki sende de yok" dedi Seunghyun sinirle. Omuz silkip yürümeye başladığımda bir şeye çarptım. Sinirle ne olduğu alana bile bakmadan onu fırlatınca kırılma sesi duydum. Umursamayıp önüme döndüm.

"Hyung cam" dedi Seungri beni tutup kenara çekti ve sinirle söylenerek beni koltuğa oturttu.

"O camı kim toplamadı ?" Diye bağırdım sinirle. Seunghyun'la göz göze geldik.

"Jiyong az önce cam heykellerimden birini kırdın. Sesimi çıkarmamamın tek sebebi sarhoşsun diye. Ayıldıktan sonra seni geberteceğim. Bu yüzden bağırma" dedi sinirle. Bu neye sinirliydi böyle ? Sinirli olan bendim.

"Bom nerede ?" Dedim sonunda. Seunghyun küfrederek yerinden kalktı ve yukarı çıktı.

"Bom gitti. Desiti'ye" dedi Chaerin. Kafamı kaldırıp ona baktım.

"Neden ?"

"Önce kimi öldürdüğünü söyle" dedi üzerime bakarken. Bende kafamı kanlı kıyafetime çevirdim.

"Bilmiyorum" dedim sakince ve kafamı geriye attım. "Ama onu Hanbin'in dükkanına attım"

"Seungri sen ve Jin Woo gidin de bakın kime ne yapmış. Orayı halledin" dedi Chaerin. Kıkırdadım. Ben kimseye bir şey yapmadım. Onlar benimle konuşmaya cesaret etti.

"Jiyong ne o-"

"Sana Bom neden gitti dedim Chaerin" dedim sinirle. Kafamı kaldırıp ona baktım. Omuz silkti.

"Gitti işte. Orada olmak zorunda yoksa Min Woo direk Motte'ye gi-"

"Sikerim Min Woo'yu. Hazırlanın. Desiti'ye gidiyoruz. Nunamı alacağım" diye bağırdım sinirle kalkarken. Daesung ayağa kalktı.

"Gidelim hyu-"

"Siz gerizekalı mısınız?  Ji ayakta bile duramıyor ama Desiti'ye mi girecek" dedi Dara patlattığı koca bir tas mısırla yanımdan geçerken. Mısırı alıp duvara fırlattığım da tüm mısır salona saçıldı.

"Bak. Demek ki bir şeyler yapıyorum hala" dedim sinirle.

"Yah! Git ve mısırı tekrar patlat o zaman ucube! Yarım saat ona uğraştım"

"O mısırları tek tek derine dikerim. Sonsuza kadar beraber kalırsınız"

"Jiyong az sakin olsana" dedi Youngbae yanıma gelirken.

"Neden kimse bu evde kalamıyor ?  Herkesin gitmesine izin veriyorsunuz" diye bağırdım sinirle.

"Nunamı alacağız. Son kez söylüyorum. Herkes hazırlansın" dediğimde hiç birinden ses çıkmadı.

"Hazırlanın!" Diye bağırdığımda çocuklar ayağa kalktı.

"Kimse bir yere gitmiyor" dedi Seunghyun. Hepimiz merdivene döndük. Yavaşça aşağı indi.

"Onu Jennie'yi yollamadan önce düşünecektin" dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Hyung Je-"

"O kız burada olsaydı Bom gitmek zorunda kalmazdı Jiyong. O kız burada olsaydı onu bulurduk" diye bağırdı. Chaerin'in çocuklara yukarı çıkmalarını söylediğini duydum.

OTHER SIDE: REVENGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin