Bölüm 9: Bazı yalanlar affedilir.

447 45 128
                                    

JIYONG

Gülmeyi durduramıyordum. Cidden olmuyordu yani. Kahkahalarımı bastırmaya çalıştıkça daha çok gülüyordum. Bana boş boş bana ekibi elimi öylesine salladım.

"Komik değil miydi ?"

"Nesi komik ?" Dedi Bom. Yani komik değil miydi cidden?  Tüm bunlar ironi gibiydi.

"Desitili biri neden orayı yaksın ki ?"

"Jennie oralı değil Jiyong. Bunu sende biliyorsun" dediğimde herkesi orada bırakıp salona döndüm. Peşimden geldiler. Kendimi koltuğa attım.

"Ben onu tanımıyorum"

"O Jennie Jiyong. 1 buçuk yıl sonra komadan uyandığında adını söylediğin ilk kişi o" dedi Bom sinirle. Omuz silktim.

"O küçük bir kız çocuğuydu nuna. O küçük kızı tanırdım. O, o değil" dedim çünkü değildi. O kız çocuğu bana kekini veren çocuktu. Bana sarılan çocuktu.

"Jiyong! Sinirleniyorum"

"Öyle ama ? Jennie bize yalan attı. Hepimizi kandırdı. Ne bekliyorsun ki ? Dönüp ona aa iyi yaptın diyip kucak açmamazı mı? Bunu bana sen öğrettin nuna. Asla yalan söyleyeni affetme"

"Demek ki büyük bir hata yapmışım! Bazı yalanlar affedilir. Bazılarının arkasında sağlam bir neden vardır" diye konuştu ve gelip koltuğumun kol yerine oturdu. Kafamı küçükken olduğu gibi ona yasladığımda elini saçlarıma doladı.

"Ji sen benim küçük çocuğumsun. Böyle davranma nolur. Yaşanılanları bir ben bilirim, bir de o"

"Bir şey sorabilir miyim ?" Dedi Lisa araya girerek. Ona bakmadım bile ama Bom sormasını söyledi.

"Sen Desiti'nin yandığını nereden biliyorsun?"

"Ah ben oradan geldim." Dediğinde Daesung'un ona silah doğrulttuğunu biliyordum ama ona da bakmadım. Bom'u özlemiştim. Beni ilk bulduğu zamanı hatırlıyordum. O gittiğinde Seunghyum'la tek kaldığımızı ve Seunghyun'un geceleri ağladığını. Hatta bir keresinde pilav yapamadı diye ağlamıştı çünkü o zamana kadar Bom yapardı.

"Silahını indir Dae" diye mırıldandım. Başım zaten dönüyordu ama yavaştan ayılmaya başladım.

"Ama hyung" dediğinde Bom'dan ayrıldım ve ekibe baktım.

"Kimse ona silah doğrultamaz. Beni geç Seunghyun buna izin vermez" dedim sinirle ve Bom'a döndüm.

"O Desitililerden nefret eder. Küçükken oradan geçiyordu ve yüzündeki yara izi oradan kalma bir şey. Sen gittikten bir yıl sonra YG'ye girdi. Ona güvenebilirsin" diye açıkladım. Kafa salladı.

"Şimdi bana her şeyi anlat nuna"

"Şimdi sen onu diyince biz Seunghyun'la Jennie'yi kaçırdık. Onu yanımıza alamazdık çünkü YG hem üçümüzden oluşuyordu hem de kız tehlikeliydi. Seni ölü olarak göstermek zordu ama onu yapamazdık. Jennie'nin peşinden geleceklerini biliyordum. Sen yaralıyken onu buraya getirmeye göze alamazdık. Seni kaybedemezdim"

"Ama onu da bırakamadın dimi ?" Dedim çünkü Go Eun'u biliyordum. Bom kafasını iki yana salladı.

"Yapamadım Ji. O çok masumdu ve küçücüktü. Nereye giderdi biri olmadan. Onu bırakamadım. Bu yüzden  Desiti'ye gittik. Siz Bamdo'daydınız. Oraya gidersek göze batardık ama Desiti bu iş için mükemmeldi. Desiti'ye giremezlerdi. Bu yüzden oraya gittik. Hem...hem size yakın olmak istedim" dediğinde Seunghyun güldü.

"Ne ? Ne derdin var Seung ?" Dedi Bom sinirle.

"İroni gibi geldi. Espri yapmadın mı ? Bizi o kadar çok düşünüyordun madem neden geri dönmedin ? Her şey bittiğinde. Onun yerine Min Woo piçine gittin"

"Bir bok bildiğin yok! Kapa çeneni"

"Min Woo ile mi berabersin ?" Dedim şaşırarak. Bom Seunghyun'u çok severdi. Zaten gittiğinde nişanlılardı.

"Olay şuan Jennie"

"O zaman git. Biz Jennie'yi buluruz. Sevgilin bekliyordur seni" dedi Seunghyun yüksek sesle.

"Jennie'yi falan bulmaya-"

"Motte hala Jennie'yi arıyor" diye bağırdı Bom. Nasıl yani ? Hala mı ? O kadar yıldan sonra bile nasıl hala arayabilirler.

"Daha da kötüsü Desiti'de arıyor çünkü Jennie bize biz mesaj bırakmış. Onu gör görmez Min Woo onun olduğunu anladı." Dedi ve telefon çıkarıp resmi gösterdi. Beyaz bir duvarda siyah spreyle yazılmış bir yazı vardı. Bu korku sana yeter ama bu tatmin duygusu bana yetmez. Yine geleceğim. O zaman öleceksin.

"Ama" dedi Seunghyun resmen bakarken

"Siz iki gerizekalı hep kendiniz biliyorsunuz dimi? Ben keyfime gelmedim. Jennie bu yüzden sözden Desitili olduğunu sakladı dimi ? O kızın gidecek bir yeri yoktu. Ya Desiti'de kalacak ya da buraya gelecekti. Ya ben ? Ben o bok çukurunda durmaktansa neden burada olmayayım ? Neden YG'de sevdiğim insanları bırakıp gideyim" diye bağırdı. Ayağa kalktı.

"Sizden yardım istemekte hataydı.  Jennie ve ben hep tektik. Belli ki bu saatten sonra da öyle olacak" dedi sinirle ve kapıya yürümeye başladı.

"U-unnie" dedi Jisoo. Bom ona döndü. Gözlerindeki özlemi gördüm. Jisoo'nun Desiti'den olduğunu biliyordum. Belli ki Bom'la tanışıyorlardı.

"Unnie seninle gelebilir miyim ? Jennie'yi bulmak için"

"Bende!" Dedi Lisa. Bu kızlar cidden beni zorluyorlardı.Ofladım.

"Nuna bana açıkla. Motte nasıl Jennie'yi  arıyor ?" Dedim sakince.

"Min Woo" dedi. Seunghyun küfür ettiğinde göz devirdi.

"Desiti ve Motte arasında bir anlaşma var. Anlaşmaya göre Motte Desiti'ye girmeyecekti. Desiti'de Motte'nin varlığını saklayacak ve olası tehditleri ortadan kaldıracaktı. O yüzden Jennie'yi uzun süre saklayabildim ama Motte onu bulamayınca Min Woo'ya gelmiş" dedi. Tüm bunlar mantıklıydı.

"Min Woo...Beni seviyordu. Bunu bana karşı kullandı. Zaten Jennie'de Motte'ye vermek istemiyordu çünkü Jennie bir süre onun işlerini yaptı. Tabi sonra onun ne mal olduğunu anlayıp bıraktı. Min Woo'nun işkencelerin bile dayandı bir süre ama Min Woo beni tehdit edince...Beni Jennie'yi onlara vermek konusunda tehdit edince ben...ben onu terk ettim. Jennie'yi bıraktım ve susması için Min Woo'ya gittim. Jennie ondan sonra Bamdo'ya gelmek için uğraştı" diye açıkladı. Bana bunları söylemedi. Bana bunları anlatmadı. Hiç biri anlatmadı.

"Yani bunda zaman Jennie'yle beraberdin" dedim sakin olmaya çalışırken.

"Evet..öyleydim. Bu konuda özür dilemem. Sizi korumaya çalışıyordum." Dediğinde kafamı geriye yasladım.

"Jennie'yi bulun" dedim sessizce. Bir süre sessizlik oldu.

"Nasıl yani?"

"Bana onu bulun" diye bağırdım kafamı kaldırıp. "Motte ya da Min Woo bulmadan önce onu bulun"

OTHER SIDE: REVENGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin