"N-ne ?"
"Sen ne diyorsun? " Dedi Jiyong. Ona doğru yürüyüp Jiyong'u ittim.
"S-sen anne se-se ne ?" Dedim. Konuşamayacak kadar şok haldeydim. Dayanamıyorum.
"Evet ne ? Annenim. Olmaz olaydım. Hala düzenlemeyen aciz birini doğuracağıma hiç doğurmasaydım"
"Sen nasıl bu kadar...Bu kadar acımasız olabilirsin ?" Dediğimde kapı açıldı. İkimiz de silahlarımızı kapıya çevirdik.
"Anne ? Ne o- Jennie ?" Dedi Daniel. Başımın dönmesiyle masaya tutundum.
"O senin annen mi ?" Dedim. Daniel Min'e baktı. Bende ona döndüm.
"O benim abim oluyor yani" dedim gülerek. Kahkaha atarak Jiyong'a baktım.
"Baksana Ji. Aileme baksana. Ne güzel mutlu bir aile!" Dedim alayla ve Daniel'e döndüm.
"Bak orospu çocuğu. Seni döl israfı. Madem kardeşindim ki belli ki sen bunu biliyordun senin benimle derdin neydi ?" Diye bağırdım. Bana doğru bir iki adım attığında silahımı kaldırıp ona tuttum.
"Bana cevap ver ?"
"Jennie sakin o-"
"Adımı lütfen şerefli insanlar ağzına alsın. Siz de yakışmıyor" dedim sinirle. Daniel ellerini kaldırdı.
"Onu sevdin mi bari ? Ah onu da buraya hapsetttiğine göre sanmıyorum" dedim Min'e bakıp
"O kendi istedi burada olmayı. Senin ic-"
"Ah siktir git. Vay canına. Ne kadar da duygusal bir abi. Yaa kıyamam sana. Gel sarılacağım" dedim ve kollarımı açıp ona yaklaştım. Şasırsa da kollarını indirmedi. Gidip ona sarıldığımda ellerini sırtıma koydu. Bacak arasına tekmeyi geçirdiğimde iki büklüm kaldı. Silahın kabzasını ensesine geçirdiğimde Min ayağa kalkmaya çalıştım ama Jiyong onu tuttu.
"Piç!" Diye bağırdım ve topuğuna yerdeki Daniel'in boynuna bastırdım. Acıyla bağırdı.
"Lütfen onu bırak" dedi Min. Kahkaha attım.
"Hadi ama Dani. Kalksana. Doktor olabilirsin ama sen Motte'desin. Aa yoksa seni o odalara hapsetmediler mi ? Benim gördüklerimi görmedin mi ? Neden? " Dediğimde cevap vermedi. Min'e döndüm.
"Neden Min ? Ona neden göstermedin ki ? Yazık değil mi ?"
"Jennie lütfen"
"Bayan Min lütfen. Yalvarırım bunu yapmayın. Bayan Min bunu yapabilirim. Eğer zor durumda karşılaşırsam bunu yaparım biliyorsun. Bayan Min nolur o çivilerin üzerinde yürümeyim. Bayan Min nolur yılanlar olmasın. Bayan Min! Bayan Min! BAYAN MİN BANA BUNU YAPMAYIN" Diye bağırdım. Gözlerini kapattı.
"Jennie" dedi Jiyong. Elim titrediği için silahım düştü.
"Ona yalvardım. Biliyorsun dimi ? Çok yalvardım. Bu kapının önünde saatlerce oturdum da bir kere beni içeri almadı. Şimdi bana yalvarıyor. Bana ya bana. Peki niye ? Oğlu için. Kızının ruhunu satmış. Onu çürütmüş ama oğlu için yalvarıyor" dedim alayla. Bana doğru geldi.
"Gelme Ji." Dedim ve Min'e döndüm.
"Daha çok yalvar" diye bağırdığımda gözlerini açtı. "O zaman onun hayatını bağışlarım"
"Yalvarırım yapma." Dediğinde eğilip silahımı aldım. "Beğenmiyorum. İçten gelmiyor"
"Yapma Jennie. Nolur yapma! O benimle oğlum"
"Bende kızındım"
"Onun hayatını bağışla. Nolur ona zarar verme. Ben buna razıyım" dediğinde Daniel'e döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTHER SIDE: REVENGE
Gizem / Gerilim"Sen küçüğüm. Sen tüm planlarımı mahvettin ve ben bundan hiç hoşlanmadım." Other Side devam kitabıdır.