"Oppa oppa sen nerelerdesin ?"
"Ooo Jennie Hanım. Siz burayı hatırlar mıydınız ki ?"
"Aşk olsun geldim işte. Az öldürülmekle meşguldum. Bilirsin" dedim ve kendimi dükkandaki yatağa bıraktım.
"Hanbin"
"Hı ?"
"Ben nasıl biriyim sence?"
"İyi" dediğinde ona baktım. Dalga geçiyor herhalde pislik.
"Hanbin iyi senin babandır"
"Hayır babam hapiste. Yani pek iyi biri olduğu söylenemez. Hem suç işleyecek kadar kötü hem de yakalacanak kadar aptal" dedi dövmeye makinesiyle ilgilenirken. Kafamı tavana çevirirken sağlam elimi kafamın altına koydum.
"Ne yaptı ?"
"Annemi öldürdü"
"Üzücü"
"Boşver. Oda pek iyi biri değildi"
"Sonuçta annen" dediğimde bana bakışlarını hissettim.
"Psikopatsın. Jiyong hyungu geçmesen de ama havalısın. Çokta kötü biri değilsin. En azından akıllısın. Bazen saçmalasanda" dediğinde ona döndüm.
"Sende havalısın ama aptalsın. Sapığı düşününce yani" dediğimde omuz silkti. Tavana bakmaya devam ettim.
"Benim annem yok. Babamda. En azından kendini eşit hisset"
"Eşit değiliz. Seninkiler yok. Benimkiler kötü" dediğinde sırıttım. "Ayrıca teselli konusunda berbatsın"
"Sende" dediğimde güldü. Yataktan kalkıp oturdum ve ayaklarımı aşağı sarkıttım.
"Ee sapık nerede ?"
"Senden önce buradaydı."
"Ona itiraf ettin mi ?" Dediğimde yastığı bana attı.
"Ya saçmalama! İtiraf edilecek bir şey yok"
"Ben ve Ji bile olduysak şansın var. Haksız mıyım?" Dediğimde gelip yanıma oturdu.
"Sorun şans değil. Onu tanımıyorum. Buradan değil. Desiti'den de. O kız bir sır küpü gibi. Ağzından laf almaya çalıştım ama aynı zamanda bu kadar çok konuşup nasıl bu kadar sır tutabiliyor bilmiyorum" dediğinde omzuna vurdum.
"Eh kızlar işte"
"Ayrı bir türsünün! Hem bu kadar güzel hem de bu kadar çekilmez olabiliyorsunuz ?"
"Tamam kabul ayrı bir türüz. Sadece nasıl desem...sizden daha akıllı" dediğimde kafama vurdu.
"Aynen aynen. Öylesiniz. Bakma öyle ciddiyim ben"
"Güzel. Benden ona selam söyle. Bir ara denk gelmemiz gerek. Ona teşekkür borcum var" dediğimde kafa salladı. O sırada içeri sapık girdi.
"Hey selam güzellik" dedim ona el sallarken. Gülerek ikimizin yanına geldi ve Hanbin'in öteki tarafına oturdu.
"Bakıyorum da bugün iyisin!" Diye mırıldandı. Kafamı salladım.
"Ne kadar zaman oldu cidden ? Sende iyi gözüküyorsun. Bakıyorum Hanbin'le sorunlar hallolmuş"
"Evet elimden zor kurtuldu"
"Hiçte bile!" Dedi Hanbin yanımızdan kalkarken. Omzu silktim ve sapığı yaklaştım.
"Sapıklık nasılsın gidiyor?"
"Berbat! Sürekli kızlar geliyor buraya. Her anda burada olamıyorum"
"Sana bin kez dedim ki yukarıya geliyorlar!" Diye sinirle bağırdı Hanbin. Kaşlarım çatıldı ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Yukarı derken ?"
"Jiyong hyunga bakmak için bir kaç kız geldi. Onları da yolladım zaten! Tanrım cidden deli edeceksiniz beni? "
"Öylesin zaten!" Dedik ikimiz de aynı anda. Sapıkla bakışınca ikimizde güldük.
"Yine de kızları ayağımın altına alırım. Bir daha uğramasınlar. Ya da cama Nişanlı m yazsam ? Yok yok evli ? Belki de evli, mutlu ve çocuklu? "
"Ne evlisiniz ne de çocuğunuz var!" Desi Hanbin. Omuz silktim.
"Sonuçta olacak. Bende Sende elindeki fırsatları kaçırma" dedim sapığı gösterirken. Sapık gülerek omzuma vurdu.
"Sen bundan sonra en iyi arkadaşımsın"
"Eh sana teşekkür etmeliydim. Ben bayılınca beni korumuştun"
"Bayılınca ? Korumak ?"
"Oo oppa sen baya geridesin" dedim ama sapığın bunu anlatmamış olmasına sevindim. Kız kendine benden bir iki puan ekledi bile.
"Madem o bayıldı neden bana haber vermiyorsun? " Dedi Hanbin sapığa. Sapık sakince omuz silkti.
"Buradan uzaktık. Sana haber vermeye gelirsem o tek kalacaktı. Ayrıca ne bu koruma iç güdüsü? " Dediğinde Hanbin'le göz göze geldik. YG'den olduğum içindi ama bunu Bamdo'dan olmadığı için söyleyemezdik.
"Tanışıyoruz ya panik yaptı ama sorun yok. Önemli bir şey değildi" diye araya girdim. Sapık inanmıyormuş gibi bana baktı.
"Ciddiyim hem benim sevgilim var. Ayıptır söylemesi Hanbin'den daha yakışıklı ve daha havalı. Görsen dibin düşer! O yüzden sakın görme! Ona aşık olursan seni öldürmek zorunda kalırım" dediğimde omuz silkti.
"Hanbin'i seviyorum ve ondan yakışıklı olmadığına eminim" dediğinde yumuşamıştım bile. Elimi onun omzuna attım.
"Yaa duydun mu ? Sana çok aşık bu kız"
"Abartma o kadar da değil" dediğinde gülsüm.
"Biraz abarttım"
"Ben sanki çok meraklıyım sana" diye bağırdı Hanbin. Sırıtarak ayağa kalktım.
"Siz birbirinizi yiyin durun. Ben kaçar"
"Nereye ?" Dedi bana dönerken. Dükkana doğru gelen arabayı gösterdim.
"Ji ile işimiz var" Dedim ve dükkandan çıktım. Jiyong Hanbin'e el sallarken arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTHER SIDE: REVENGE
Mystery / Thriller"Sen küçüğüm. Sen tüm planlarımı mahvettin ve ben bundan hiç hoşlanmadım." Other Side devam kitabıdır.