Bölüm 50: Ben şimdi evleniyorum

292 36 153
                                    

"Jennie"

"Hı oppa ?"

"Jennie bana bak!" Dediğinde sinirle dergiden kafamı kaldırıp Seunghyun'a baktım.

"Ne ?"

"Hadi gidelim"

"Nereye?  Ya unnie ne diyor bu sabah sabah ?" Dedim sinirle. Bugün çok gergindim. Kimsenin bana bulaşmasını istemiyordum. Sadece kahve içip, dergi okumak istiyordum.

"Ben bilmem." Dedi Bom ve televizyona geri döndü. Dizinin ilk sezonunu bitirmeye çalışıyordu. Evdeki herkes deli.

"Gel işte hadi!" Dediğinde oflayarak ayağa kalktım. Koluma girdi ve beni hızla evden çıkardı. Bahçeden de çıktıktan sonra durdu.

"Oppa noldu ? Hadi bir yazı okuyordum"

"Önemli mi ?"

"Tabi ki de öyle. Stilettolar hakkındaydı!" Dediğimde boş boş suratıma baktı.

"Boşver devam et" dediğimde cebinden bir kutu çıkarıp bana verdi. Kutuyu açtığımda içinde iki tane yüzük vardı.

"Bana yüzük mü aldın ? Ama bu iki tane. Ah biri Jiyong'a. Yaa oppa çok tatlısın. Bende artık nişanlanma-"

"Onlar bizim Jennie"

"Ne ?" Dedim ve yüzükleri tekrar baktım. Bizim derken ? Ah Bom ve onun. Ayy bunlar nişanlıydı dimi? Reziller.

"Ee benden ne istiyorsun?  Of bak bugün hiç havamda değilim"

"Bunlar bizim eski yüzüklerimiz"

"Aa cidden mi ?" Dedim ve bir daha yüzükleri baktım. Yaa bu çok tatlıydı. Saklamış bunları.

"Bunları sakladın mi şimdi sen ? Daha ne kadar tatlı olabilirsin? " Dedim koluna girip sokağa ilerledim.

"Oppa birazcık Jiyong'a mi sürtünsen. Belki bir şeyler geçer ha ?" Dediğimde elini ensesine atıp bana baktı.

"Tamaam seni dinliyorum"

"Ona evlenme teklifi edeceğim. Hatta evleneceğim. Seungri piçinden önce evlenmem gerek!" Dediğinde sırıttım. İşte her kadının aradığı erkek.

"Hımm"

"Ama böyle çarpıcı bir şey istiyorum" dediğinde kafa salladım. Zaten ikisine de anca böyle bir şey olurdu.

"Ne zaman olsun ?" Diye sordu merakla.

"Bugün. Madem dışarı çıktık halledelim şu işi. Valla çıkamam bir daha dışarı. Depresyondayım diyorum anlamıyorsunuz ki!" Dedim sinirle.

"Ne ? Bugün mü ? Ama tipime bak. Takımım bile yok" dediğinde üzerine baktım. Kot ve gömlek giymişti.

"Eve dönemeyiz. Gidip sana takım olalım. Eh bana da bir iki bir şey almak lazım oppa. Baksana bana." Dediğimde kafa salladı ve yürümeye başladı.

"Oppa araban bu tarafta" dedim evin yolunu gösterirken. Kafa sallayıp öteki tarafa döndü ve bileğimi tutup arabasına doğru ilerledi. Beraber alışverişe çıkıp bir kaç kıyafet aldık. Ona takım alırken bende bir iki elbise kitledim.

"Herkes olsun mu ?"

"Tabi ki olsun. Hep birlikte olalım" dedi. Şuan aşırı heyecanlıydı yani tüm düşünme olayı bana kalmıştı.

"Direk evlenecek misiniz? "

"Ne ? Böyle bir şey yapılabilir mi ?"

"Sadece unniemin kimliği gerek"

"Kabul eder mi ki ? Önce bir teklif etseydim" dediğinde göz devirip telefonumu çıkardım.

"Evlenin işte. İki kez evden çıkamam" dedim ve Lisa'nın numarasını tıkladım. İlk çalışta açtı.

"Söyle çabuk"

"Sana işim düştü. Seunghyun'un odasına gir. Komidinde kırmızı bir cüzdan var ondan Bom'un kimliğini çal. 10 dakika sonra kapıdayım"

"İnan sebebini sormak istemiyorum ama tamam" dedi ve telefonu kapattı. Seunghyun çoktan gaza basmıştı bile.

"Kimliğinin yerini ben bile bilmiyorum"

"Eh eski hırsızlardan kim kaldı ? Benim her yerde gözüm var" dediğimde güldü. Elleri titriyordu heyecandan. Ay çok aşık bu. Iyy

"Ben bayılmak üzereyim!"

"Sakin ol biraz. Jiyong'a da haber vermem lazım. İyi ki elbiseyi sana kilitlemişim" dedim ve Jiyong'u aradım.

"Ne ?"

"Öküz!" Dedim sinirle. Şu bir kaç gündür zaten sinirlerimi bozuyordu.

"Jennie bebeğim, canım, hayatımın anlamı ne var ?"

"Of biz akşam evleniyoruz. Ah biz değil. Biz hariç herkes evleniyor! Haber vereyim dedim. Akşam Bom ve Seunghyun'u evlendiriyorum. Kartın lazım. Nikah memuru alacağım. 5 dakikaya kapıdayım ama sen şimdi çık az bekle beni! Yolumu gözle azıcık"

"Gerçekten yorum yapmak istemiyorum. Lisa'ya veririm kartı. Ne alıyorsan al."

"Niye sen gelmiyorsun? Oyun oynuyorsun dimi ?"

"Planlarım var Jennie."

"Sokayım planlarına. Kartı yolla sen lazım değilsin! Akşam dediğim adrese gel yeter. Range roverla gel. Düğünden sonra kaçarız bir yerlere"

"Nereye ?"

"Sevişmeye! Moralim bozuk zaten. Bak senin yüzünden Seunghyun bana sinirle bakıyor. Kapat" dedim sinirle ve telefonu yüzüne kapattım.

"Araba büyük olunca daha rahat sevi-"

"Gerçekten merak etmiyorum" diye lafımı kesti. Göz devirip önüme döndüm. Sanki kendi yapmıyor.Evin önünde Lisa bizi bekliyordu. Camı açtım.

"Atla hadi" dediğinde arkaya bindi. Şaşkınca ikimize baktı.

"Ne oluyor? "

"Seunghyun ve Bom bugün evleniyor"

"Ama Bom unnie habersizce evde oturuyor"

"Kusura bakma ama ona da haber veremem. Bir zahmet gelsin uslu uslu evlensin. Sen kimliği aldın mı ?" Dediğimde bana kimliği ve Jiyong'un siyah kartını verdi.

"Bugün evleniyorum cidden"

"Yok oppa şakadan evleniyorsun. Dedim ya tekrar evden çıkamam diye!" Dedim sinirle.

"Ne oldu buna ya ?" Dedi Lisa. Seunghyun ona döndü.

"Bir fikrim yok. Olsa bile susacağım. Nefes alsam linçliyor beni!" Diye bağırdı. Ona döndüm.

"Oppa gidelim. Nikah memuru bulacağız" dediğimde gaza bastı. Lisa'ya döndüm.

"Chaerin'e haber ver. Bom'u hazırlasınlar. Sonra bıraksınlar öyle. Bom'u Ji getirir. Diğer herkes hazırlanıp adrese gelsinler"

"Jen olur mu ki ? Yani sabah hala ama herkes hazırlanabilir mi ?" Dedi kararsız bir şekilde.

"Zenginsiniz kızım siz. Kendinize gelin az ya! İstediğiniz her şeyi hemen yapabilirsiniz" dedim ve yukarı baktım.

"Sana sesleniyorum Tanrım. Neden hep yarım akıllılar zengin ? Bana verseydin ben hepsini yönlendirirdim!" Diye isyan ettiğimde Seunghyun önüme dönmem için beni döndürdü. Yerime geri döndüm.

"Ben şimdi evleniyorum"

"Oppa. Evleniyorsun. Yapacağım diyorum. Evlendireceğim sizi. Merak etme. Karşılığında bir şey alırım ama"

"Tamam ne istersen"

"Oppa bunu dememeliydin. Bittin sen" dedi Lisa.

"İnan depresyondayım. Kimseyle uğraşamam. Yani çok bir şey istemeyeceğim. İleriye bakalım. Şu işi halledelim döneriz sonra buna"

OTHER SIDE: REVENGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin