"Tamam sakin olalım" dedim. Ağlaması hala dinmemiştim ama kafa salladı.
"Evde kimse var mıydı ?"
"Hayır, hayır. Seunglar yukarıda ama bilgisayarda. Jiyong'da gelecek"
"Beni böyle görmesin" dediğinde durdum. Yavaşça kafa salladım.
"Hadi gidelim o zaman" dediğimde nereye gideceğimiz hakkında bir fikrim yoktu ama evden çıkınca bulurduk.
"Unnie çantamı alıp geliyorum" dedim ve koşarak aşağı indim. Çantamı alıp yukarı çıktım ve ikimiz evden çıktık. Dara'nın kırmızı arabasına bindik.
"Nereye ?"
"Sadece.. sür. Buluruz bir yer" dediğimde beni dinledi. Ona Jiyong'la gittiğimiz yeri tarif ettim. En sonunda tepeye çıktığımız da arabayı park etti ve bana döndü.
"Sanırım inmeliyim. Hava almak istiyorum"
"Evet. Evet inelim" dediğimde ikimiz de arabadan indik. Arabaya yaslandığımda kafasını manzaraya çevirmişti.
"Unnie neden ağladın o kadar? Bu kötü bir şey mi ?" Dedim çekinerek. Derin bir nefes aldı ve kafasını iki yana salladı ama yine ağlamaya başladı. Ona sarılmayı düşündüm, teselli edecek söyler söylemeyi ama neden ağladığını bile çözememişken ne demeliydim bilmiyordum. Bu sahte geliyordu.
"Ağlama artık" dedim bir süre sonra. Bana döndü ve sarı saçlarını arkaya attı.
"Kötü bir şey değil bu. Olsa bile dünyanın sonu mu ? Anlat ki çözelim. Ağlayarak nereye kadar? " Dedim. Sonunda sinirlerim bozulmuştu. Bu kadın güçlüydü. O hep güler ve enerji verirdi şimdi ise ağlıyordu. Yanıma gelip arabaya yaslandı ve gözlerini sildi.
"Başka bir şey gelmiyor elimden"
"O zaman neden ağladığını anlar ?"
"Çünkü korkuyorum" dediğinde kaşlarım çatıldı. Korkulacak bir şey mi vardı ki ? Hamileydi. Birini dünyaya getirecekti ve bu çok güzel bir histi. Şuan bunu kutluyor olmamız gerekirdi ama o ağlıyordu.
"Anlamıyorum"
"Ya..ya istemezse"
"Ne ? Seungri mi ? Bu saçmalık" dediğimde güldü ve kafasını iki yana salladı.
"Jiyong'dan bahsediyorum"
"Ne ?" Dediğimde sustu. Jiyong ne alakaydı ki ? Buna karışamazdı. Kafamı yana eğip yüzünü inceledim ama o ciddiydi.
"Unnie! Jiyong'un bununla ne ilgisi var ? "
"Bu YG ile ilgili" dediğinde ayağa kalktım ve uçuruma doğru yürüdüm. Ellerimi saçıma atıp çekiştirdim ve sinirle ona baktım.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? " Diye bağırdığımda kafasını kaldırıp bana baktı.
"Sikerim YG'sini. Lan sen hamilesin. Karnında bir bebek var. Jiyong buna ne diyebilir. Sadece seni tebrik edecek. Bu kadar. Bir bok demeye hakkı yok"
"Anlamıyorsun Jennie"
"Neyi anlamıyorum ? İstemezse ne olur ? O mu istemiyor kendi bilir. Seungri mi istemiyor o da kendi bilir. Ayrılırız YG'den. Bir bebeğin bile istenmediği yerde bende durmam"
"YG'den ayrılamam"
"Neden? Mevzu para mı ? Paraysa bende var. Bir kolye çaldım. 3 milyon dolar. Kolyeyi satarım. Onunla geçiniriz. Beni istemezsen de sana veririm parayı. Alır gidersin istediğin yere. Ben bakarım başımın çaresine" dedim sinirle. Kafasını iki yana salladı.
"Sorun para değil. Ben...PRK şirketinin varisiyim" dediğinde durdum. Bildiğimiz PRK şirketi. Kore'nin en büyük şirketi olan. En zengin ailesi olan PRK şirketi. Tamam Jennie. Derin bir nefes al. Yok sen bir kaç tane al.
"O zaman sorun ne ?"
"Sorun ben ölürsem bebekte ölür. Yani YG'den çıkamam"
"Cidden bir bok anlamadım" dedim gözlerimi kaparken. Beynime kadar ağrı girmişti.
"Bir abim var. Asıl varis o olmalıydı ama babam bunu kabul etmedi. Abim ortalığı birbirine kattı. Benden kurtulmaya çalıştı. O..o cidden berbat biri. Basit şeylerden bahsetmiyorum Jennie. Zenginlerden korkman gerek. Mevzu paraysa hepsi düşmanın olur. Annem YG'yi buldu. Ben...ben aslında YG'den değilim. YG koruması altındayım. Annem Jiyong'a beni koruması için para verdi ve beni ona bıraktı" dediğinde ona baktım.
"Lan seni niye veriyor ? Abini halletseydi ya ?" Dedim yüksek sesle. Ben mi gerizekalıydım yoksa insanlar mı?
"Annem de onun için uğraşıyordu ama o zamanda beni koruyacak biri lazımdı. Annem bu işi çözene kadar YG ile kalacaktım zaten ama o..öldü. Evet sormadan soyliyim abim yüzünden"
"Abin...Tanrım annesini mi öldürdü? " Dedim. Tüm bedenim gerilmişti. O adam cidden kafayı mı yemişti ? Dara kafa salladı.
"Jennie milyonlardan bahsetmiyoruz. Trilyonlar dönüyor. Bu semti tek imzayla alacak para. Hayır çok daha fazlası. İnsana kafayı yedirtecek kadar" dediğinde karşısında durdum..
"Sonra ?"
"O zaman para kesildi tabi. Öylece kapı dışarı edilecektim. Seungri'de beni YG'ye davet etti. Eğer YG'ye girersen seni koruruz dedi. Benim de yapacak bir şeyim yoktu ve kabul ettim"
"Peki şirket ?"
"Abim yönetiyor" dedi. Ben o şirketi o herifin başına yıkarım.
"Peki seni biliyor mu ?"
"Annem ölünce buldu tabi. Belli bir hesaba giden yüklü miktarda para. Araştırmış ve Jiyong'u buldu. Beni almayı denedi. Alırsa zaten öldüm demekti. O sıra YG'nin sayısı çok azdı. Jiyong'da o YG'den alamazsın. Benim olanı vermem. YG'den çıkarsa görüşün dedi. Abim YG'den çıkamayacağıma emin. Çıkarsam beni bulur"
"Bulamayacağı bir yer vardır mutlaka"
"Hayatın boyunca fakir miydin? "
"Bu da sorumu! Tabi ki öyleydim" dediğimde gülümsedi.
"Yok. Güven bana yok." Dedi. Şuan kafamı koparı atmak istiyordum. Zengin insanlardan nefret etmeye başlasam iyi olacak.
"Yani YG'den çıkamazsın ve bebeği kabul etmeme durumu var ?"
"Bebek bir ilk. Daha önce hamile kalan olmadı. Çıkanlardan da. Yani bilmiyorum Jennie. Ne tepki verecek ya da ne yapacak bilmiyorum. Ne yapacağım bilmiyorum" dediğinde kafa salladım. Harika gerçekten. Bir bebek var ve sevinemiyoruz bile. Ellerimi omuzlarına koydum ve boynuna dolanan saçları geriye attım.
"Bana güveniyor musun? "
"Yoona'ya yaptıklarından sonra mı ? Evet" dediğinde gülümsedim.
"O zaman sana yapacağımızı söylüyorum. Parti yapıyoruz ve sen Jiyong'u bana bırakıyorsun. Güven bana. Halledeceğiz"
"Parti mi ?"
"Evet. Bugün en mutlu olduğun gün olmalı. Anne oluyorsun. Sanırım..bende teyze. Hemde ilk teyze oluşum. Tanrım bunu kutlamalıyız" dedim ve gülümsemeye çalıştım. Umarım Jiyong lanet çenesini kapatır.
Evet nasıl gidiyoruz sizce ? Bana fikirlerinizi yazın. Ayrıca sizce Jiyong ne tepki verir ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTHER SIDE: REVENGE
Mystery / Thriller"Sen küçüğüm. Sen tüm planlarımı mahvettin ve ben bundan hiç hoşlanmadım." Other Side devam kitabıdır.