Burnunu çeke çeke aşağıya inerken kafasında o kadar çok şey dönüyordu ki bu onda kusma isteği yarattı . Kusmaktan gerçekten nefret ediyordu . Bu yüzden daha fazla ayakta durmamak için artık neredeyse üstünde poposunun izi çıkacak olan koltuğa oturdu .
Her şeyin sebebi olan otobüs durağındaki teyze ona zamanının geldiğini hissettiğinde diğerlerine her şeyi anlatabileceğini söylemişti .Daha zamanının geldiğini hissetmiyordu . Her şey bittiğinde onlara açıklamak istiyordu . Hortkuluklar bittiğinde , Voldemort öldüğünde , güvende olduklarından emin olduğunda . Şimdi değil .
O zaman Sirius'a ne anlatacaktı ? Neler olduğunu , bunları neden yaptığını , neden bu kadar iyi Biçim Değiştirme yaptığını , nasıl zihinefend ve asasız büyü yapabildiğini , geceleri nereye gittiğini ?
Bunları düşünürken bile ne ara uyuduğunu fark etmemişti . Aradan çok fazla saat geçmiş olamazdı çünkü hava hala aydınlıktı ama Balım bulutların arkasından turunculaşmaya başlamış güneş ışıklarını seçebiliyordu .
Yattığı koltuktan kalktığında çaprazındaki tekli koltukta oturan çocuğa kaydı bakışları . Merakla kendisine bakıyordu . Balım kuruyan boğazıyla " Merhaba ? " dediğinde çocukta aynı şekilde cevap vermişti .
Kusma hissinin kaybolduğuna sevinip gerinirken çocuk eliyle bağrına vurup " Burana ne oldu ? " diye sordu meraklı bir ses tonuyla . Balım yılbaşı partisinden sonra yara izlerini hiç büyülemediği için kazağının yakasından bile bazı izler gözüküyordu . Büyük ihtimalle uyurken üstü biraz sünmüş daha derinleşen izler de gözükmeye başlamıştı .
Omuz silkerek " Yaralanmıştım . " dediğinde çocuk ona " Bunu anlayabiliyorum . Nasıl olduğunu merak ediyorum . " dedi . Birinci sınıflardan biriydi . Belki biraz göz korkutmak olacaktı ama " Yasak Orman'da bir şey yaptı . " dedi . Düşününce gerçekten de Yasak Orman'da tehlikeli yaratıklar vardı .
" Kendini nasıl koruyamadın ? Yanında asan yok muydu ? "
" Bazen her yaratığa her büyü işlemez . "
Çocuk bu sefer az önce Balım'ın yaptığı gibi omuz silkip " O zaman onu öldürseydin . " dediğinde Balım kaşlarını çattı .
" Doğası gereği beni yemek olarak gördüğü için aslında tek amacı karnını doyurmak olan birini öldüremem . Düşününce o zaman tavukların da bize isyan edip bizi öldürmeleri gerekirdi . "
Ne kadar mantıklı bir şey söylediği tartışılırdı ama çocuk gülümseyerek " Sen kendine tavuk mu dedin ? " deyince Balım gülmeye başladı . " Bu bir metafordu . "
Çocuk da onunla birlikte gülmeye başlamışken " Farkındayım ama üzgün duruyordun ve şimdi gülmeye başladın . " dediğinde Balım cidden biraz konuşmanın kafasını dağıttığını fark etti .
Minnettar bir şekilde " Teşekkür ederim . " demesiyle çocuk az önceki meraklı haline geri dönüp " Şu yanındaki uzun saçlı oğlan mı üzdü seni ? " diye sordu . Balım bir dedikoducuyla karşılaştığına sırıtıp " Hayır , asıl ben onu üzdüm . " dedi .
" Peki madem onu üzünce sen de üzülüyorsun , o zaman neden onu ilk başta üzdün ? "
Bu çocuk gerektiğinden daha bilgin konuşuyordu ve Balım bu soru karşısında tıkandı . Yani tabi ' İleriki bir zaman dilimin de eğer bir şeyler yapmazsam onun öleceğini bildiğimden onu korumak için elimden geldiğince bilgili ve zeki olmaya çalışıyorum ve bunu ondan saklarken o bunu öğrendi ve onun güvenini boşa çıkardığımı düşünüyorum . ' demesi seçenekler arasında sayılsaydı kesinlikle tıkanmamış olurdu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
Hayran KurguHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...