Nefes nefese bir şekilde gözlerini açtığında rahatlamanın getirdiği hisle derin bir nefes aldı . Sadece kabus görmüştü . Sadece kabus .
Yattığı yerden kafasını kaldırıp pencereden sızan ışıkla odada gözlerini gezdirdi . Uyanması gereken vakitten erken uyanmıştı . Gözlerini kırpıştırıp anlında birikmiş terleri elinin tersiyle silerken belindeki ellerin sıkılaştığını biraz daha ona doğru çekildiğini hissetti .
Balım sırtını Sirius'un göğüsüne daha da yaslarken biraz sakinleştiğini hissedebiliyordu . Lanet kabuslar peşini bırakmamakta çok kararlıydı .
Titrek bir nefes alırken arkasındaki bedenin kıpraştığını hissetti . Sirius'un esnemesini duymasıyla beraber de arkasına dönüp " Günaydın Patim . " diye mırıldandı .
" Günaydın Tüylüm . "
Yüzüne yapışmış siyah tutamların geriye doğru itildiğini sonra da parmakların kafasından ayrılmayıp olduğu yeri okşamaya başlamasıyla gülümsedi Sirius . Saçları arasına konulan öpücükle beraber de iyice şımarırken hala açılmayan uykusuyla uyuşuk bir şekilde parmağıyla dudağını işaret etti .
Balım kötü bir uykudan yeni uyanmamış gibi eğilip onu öptükten sonra " Biraz daha uyuyabilirsin . Ben kahvaltıyı hazırlarım . " diye fısıldadı .
Sirius üstündeki battaniyeye iyice sarılırken kafasını sallayınca Balım yatakta doğrulup ayağa kalkarken Sirius'un " Terliklerini unutma Güzelim . " diyen mırıldanmasını duyunca gülmeye başladı .
Şu halı mevzusu döndüğünden beri Sirius , Balım'ı her terliksiz gördüğünde eksiksiz bir azar yiyordu Balım . Bu yüzden kıkırdayarak dünyadaki en süslü terliklerini ayağına geçirdi .
Tuvalete girip işlerini hallettikten sonra uykulu adımlar ile merdivenden inerken derin ve sesli bir nefes aldı . Bu havalar cidden moralini bozuyordu .
Hava soğuktu . Balım'ın soğuk havayla bir sorunu yoktu . Bu kış soğunun kurak olmasıyla bir problemi vardı . Ne kar yağıyordu ne de başka bir şey . Sadece dışarıya çıktıklarında yüzlerini yakan soğuk bir rüzgar esiyordu o kadar .
Günleri de zaten bu hava kadar can sıkıcı geçiyordu . Lily ve James'in düğününden sonra hayat kesinlikle daha kötü olmaya başlamıştı . 1979'a güzel girdiklerini kimse iddia edemezdi . Yeni yıl hiçbir güzellikle gelmemişti . Günlük ortadan kaybolan , ölen insanların sayısı bir elin parmaklarını geçeli çok olmuştu .
Balım her ne kadar can sıkıcı yazıları ve insanları eleştiren köşe yazıları olmasına rağmen sırf ölen ve kaybolanlar listesi için Gelecek Postasına abone olmuştu . Bu yüzden dün neler olduğunu öğrenebilmek için dış kapıyı açıp yerden gazeteyi aldı .
Mektup gönderenleri pek yoktu zaten . Yakın oldukları insanlarla haftanın çoğu günü yüz yüzelerdi . Görüşemeseler bile artık insanların yarını çıkarıp çıkarmayacağı belli olmadığı için ayda en az birkaç gün görüşüyorlardı .
Gazetedeki haberlere hızlıca bir göz atarken bir yandan da ekmekleri kızarması için makineye yerleştiriyordu . Gözleri isim listesinde gezinirken bir yandan da çay koymaya çalışıyordu . Her sabah tanıdık bir isimle karşılaşma stresi yaşıyordu .
Her ne kadar tanıdık bir isim görmese de yine de aldığı nefesler boğazında takılıyor gibi olmuştu . O kadar çok isim vardı ki .
Tüm günlerinin aynı stres ve moral bozukluğuyla geçmesini engellemeye çalışıyordu ama şu güne kadar denediklerinden pek bir sonuç çıkarabildiği söylenemezdi . Sırf değişiklik olsun diye oturdukları yerin düzenini bile değiştirmeye kalkmıştı . Neyse ki Sirius kendisini hiç yadırgamıyor , yaptığı saçma sapan şeylere göz yumuyor Balım'ı elinden geldiği kadar neşelendirmeye çalışıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
FanfictionHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...