Mesmerized

4.3

Karşısındaki oğlana bakarken duygulanmaya başlamıştı . Biricik dostu iflah olmaz saçlarını düzeltmeye çalışırken homurdanıyor ama aynı zamanda da gülümsüyordu . James kendisine dönüp pes etmişçesine " Patiayak ! " diye mızmızlandı . " Saçlarım böyle ultra yakışıklının altında mı ? Yoksa hala ultra yakışıklı mıyım ? "

Sirius gülerek " Yani benim kadar olmasan da efsanevi yakışıklısın Çatalağım . " diye onay verircesine mırıldanınca James sırıtarak ellerini ovuşturmaya başladı .

Bir yandan da zıplamaya başlarken " Üfff , çok heyecanlıyım . Ya istediğimiz gibi gitmezse ? Ya heyecanla yeminimi ederken Çatalak olursam ? Yanlışlıkla Animagusa dönüşmemi engelleyecek bir büyü biliyor musunuz ? " diye heyecan içinde sorup bu sefer yanıt almak için yanındaki koltukta yayılmış kitap okuyan Remus'a dönmüştü . Her ne kadar kitabına tam odaklanmış görünse de Remus Lupin kitap okurken insanları dinleyebilen dahası cevap verebilen üstün bir varlıktı .

' Ciddi misin ? ' bakışlarıyla gözlerini kitabının üzerinden James'e çevirmesine rağmen " Öyle bir büyü yok Çatalak . " diye saçlarını stresle karıştıran dostuna sakinleştirici bir ses tonuyla cevap verdi .

James ona dil çıkarıp " Ya varsa ve sen bilmiyorsan ve Tüylüm biliyorsa ?! Ben hemen Tüylümün yanına gidiyorum ve soruyorum . Düğünümün mahvolmasına izin veremem ! " diye bağırdı .

Remus dostunun belki de tahmin ettiğinden daha heyecanlı olduğunu fark edince elindeki kitabı bırakıp yerinde zıplayan ve saçlarını karıştıran dostunu sakinleştirmek için ayağa kalktı . Sirius da ona eşlik ederken yanındaki sessizce " Vazgeçmek için hala geç değil . " diye gülerek mırıldansa da Remus'un kötü bakışları ile karşılaşınca gülmeyi kesip ona burun kıvırdı . Dostunun evlenmesiyle ilgili şaka da yapamayacaktı anlaşılan .

James damat odasından çıkıp Balım'a öyle bir büyü olup olmadığını sormak için debelenirken Remus buna izin vermemekte kararlıydı . Ne kadar damat düğünden önce gelini göremez sözünün çok bir anlamı olduğunu düşünmese de şu kadar saat dayanmışlardı . Ne olur ne olmaz önlemini almak istemekte çok haklıydı kendi çapında .

Sirius dostunun Balım'ın açıklayıcı , yardım edici ve ikna edici konuşmasını duymadan sakinleşmeyeceğini anladığından " Ben harika sevgilimi alır gelirim . Sende olduğun yerde kal Çatalak . Başına bir şey gelirse o kızıl süslü maymun hepsinden beni sorumlu tutar . Bu durumda kendi kıçımın sağlığını düşünürüm hiç öyle bakma . " deyip yavru geyik bakışları atan James'e bir rest çekerken bir yandan içinden sabahtan beri göremediği sevgilisini görecek olmanın mutluluğunu yaşıyordu .

Odadan kaçarcasına çıkarken hızlı adımlar ile buraya çok da fazla uzak olmayan gelin odasına doğru yürümeye başladı , bir yandan da hala bugünün yaşandığına inanamıyordu . James evleniyordu . Hemde yıllarca peşinde koştuğu aşkıyla birlikte .

Sırıtarak seri adımlar atarken gelin odasının önüne geldiğinde içeriden gelen bağırma sesleriyle duraksadı . Kız kavgasına girişmek aslında en sevdiği şey de olsa bugün olayları büyütüp daha da fazla curcuna çıkarabileceği bir gün değildi . Ama kimse ona kapıyı dinleyemeyeceğini söylememişti .

" Lils lütfen , saçmalamayı keser misin ? "

" Hayır ! Olmayacağını nereden biliyoruz ? "

" Elindeki ayakkabıyı bana vermeni ve birkaç dakika sakince düşünmeni rica ediyorum ! "

" Hayır ! Hayır ! Hayır ! Ben gelin değil miyim ? Gelinim . Bu benim düğünüm ! Mahvolmasına izin vermeyeceğim . "

Bu cümleler Sirius'a ne kadar da tanıdık gelmişti . Gülmesine engel olamazken bağrışan ikiliyi vicdan yapıp ayırmak için hareketlenirken kapı hızla açılmış ve içeriden " Aman ! Ne halin varsa gör ! " diye bağıran Balım çıkmıştı .