4.5

321 40 11
                                    

Verdiği derin nefes ile ağzından beyaz bir duman havaya yayılırken poposunu hafif koltuktan kaldırıp arkasındaki camdan içeriye baktı .

Önüne dönüp otururken James'in üstüne çektiği örtüyü çekiştirip " Birkaç gün sonra bizi asa yoluyla alkolikler cemiyetine götürmeye çalışırlarsa şaşma . " diye homurdandı Balım .

Balım evin içinden onları dikizleyen Lily , Remus ve Sirius üçlüsüne dikizlemeyi bırakmalarını defalarca söylemişti . Ama tek yaptıkları oturup bira içmek olmasına rağmen sanki her an bambaşka bir halt yiyebileceklermiş gibi izlenip duruyorlardı .

James üstünden birazı alınmış örtüyü çekiştirirken " Ay ! Örtüyü sal ! " diye bağırınca Balım " Bacaklarım üşüyor Çatalak , çok istiyorsan git bir battaniye daha al içeriden ! " diye çemkirmişti .

Yanındaki James kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra oturdukları koltuğun yan kısmına doğru uzanıp bir bira daha aldı ve " Çok üşendim be Tüylüm . " diye mırıldandı . Balım ona acıyıp ayaklarını açıkta bırakmak uğruna örtünün birazını James'e örttü .

James onu kolunun altına alıp kendisine doğru çekerken Balım elindeki şişeyi bitirip James'in üzerinden uzandı ve bir şişe daha aldı . Dişiyle birayı açıp birkaç yudum aldıktan sonra " Bira göbeği yapacağız bu gidişle . " diyen James'i duymasıyla kıkırdamadan edemedi .

" Ayyaş olacağız bu gidişle . "

Yanındaki James'in de kıkırdamaya başlamasıyla burnundan son bir kez gülerek " Hayat bok gibi . " diye mırıldandı .

Derin bir nefes alan James'in " Hayat sik gibi . " demesiyle omuzuna vurup " Terbiyesiz ayyaş için daha çok erken Çatalak . Bir süre daha klas ve entelektüel ayyaş olarak takılalım . " diye homurdanmıştı .

" Aynı annem gibi konuştun . "

James'in söylediği cümle ile Balım burnunun sızladığını hissederken James " Annem ve babam bizi bu halde görseler çok üzülürlerdi . " diye ekleyince Balım iç çekmeden edememişti .

Fleamont öleli 21 , Euphamia öleli 20 gün olmuştu .

Ejderha Çiçeği*  ikisini de alıp götürmüştü . İşin en kötü yanı bu çok hızlı gerçekleşmişti . Zaten yaşlı olan çift hastalığı kaptığını James'e söylememiş , onun üzülmesini istememişti .

(Ejderha Çiçeği*: Büyücü ve cadılarda ortaya çıkan ve su çiçeğine benzeyen bulaşıcı ve ölümcül hastalık . Hastanın cildine yeşilimsi bir renk bırakması yanında bazı beneklerde bırakır . Ayak parmakları arasında yeşil ve mor döküntülerin yanı sıra hapşırınca burun deliklerinden kıvılcımlar da çıkabilir .)

Fleamont ölene kadar da haberleri olmamıştı . James babasını son bir kez görememesiyle yıkılırken annesini de hastalık kapmaması için camların arkasından görmek zorunda kalmıştı . Euphamia'nın James'e son söyledikleri ise hayatlarındaki en değerli insan olduğu ve onun sayesinde mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamının son bulacağıydı .

Bunları zorlukla söyledikten birkaç saat sonra ise Euphamia da ölmüştü . Balım , James'in nasıl yıkıldığını , Lily ve Remus'un onu nasıl sakinleştirmeye çalıştıklarını ve Sirius'un öz olmasa bile ilk defa ona koşulsuz şartsız ailesi gibi davranan insanları kaybetmenin nasıl sarstığını görmüştü .

Balım yaşadığı kötü günün üzerinden çok geçmemişken ve bu ölümün de kendisini hazırlıksız yakalamasıyla bir süreliğine salmıştı .

İşte o günden beri de Balım ve James'in her akşamki rutinleri bu şekildeydi .

1979 gerçekten çok kötü başlamış ve ilerliyordu . Baharın ilk günlerini yaşıyor olmalarına rağmen hava soğukluğunu koruyordu . Bu yıl kar da yağmamıştı zaten .

MesmerizedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin