" Çok güzel , çok güzel ! Hazır mıyız ? "
Üçü de ellerindeki bardakları tokuşturdu . Sonrada asalarını kalplerine dayayarak gök gürültüsü eşliğinde " Amato Animo Animato Animagus . " dediler ve ellerindeki iksiri yudumlamaya başladılar .
Sirius yüzünü buruştururken bardağı bitirir bitirmez iğrenme sesleri çıkardı . " Iyyy ! Şu iksirciler bir güzel tarif yazamıyorlar . İçine şeker koysak ne olurdu ? "
Balım elinin tersi ile ağzını silerken alayla " Şekere dönüşürdün . " diye homurdandı . Remus kenarda başlarına bela açtıklarını bilerek oturuyordu . Yarın dolunay vardı ve iyi değildi . Sirius açtığı gözleri ile " Cidden şekere mi dönüşürdüm ? " diye sordu . Remus ve Balım ne kadar kötü durumda olsalarda gülmeye başladılar .
James elindeki bardağı koyabileceği en uzak noktaya koydu . Kötü kokuyordu . Kusmuk gibi . O da kıkırdarken " Bazen Sirius senin bir gerizekalı olduğunu düşünüyorum . Şansa bak günün çoğu bunu düşünmek ile geçiyor . "
Sirius önündeki yastığı James'in kafasına fırlattı . Ama James yastığı havada tutup sırıtınca Sirius ona güzel bir hareket hediye etti . Balım ikiliye gözlerini devirip kapıya doğru yürürken " Sonunda aptal bitkiyi ağzımda taşımak zorunda olmayacağım . Onun yüzünden kilo verdim kilo ! Göbüşüm buna çok üzüldü . Çok ! " diyerek isyan etti .
Hepsine havadan öpücük kondururken " Yarın Hogsmade falan yok . Oturup çalışacağız . Aylağıma da iyi bakın . Şimdi zıbarabilirsiniz . " diye son bir mırıldanmadan sonra açtığı kapıdan çıktı .
Onların arkadan kıkırdama seslerini duyarken James " Göbüşüne selam söyle ! " diye bağırdı .
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
" Dostum sıçacak gibi gözüküyorsun ? "
James sinir ile gözlerini açıp Sirius'a döndü . " Ne yapayım Sirius ? Şurada odaklanmaya çalışıyorum ! "
İhtiyaç Odasında Animagus hallerine dönüşmeye çalışıyorlardı . Balım bir kenarda kendini soyutlamış denemeye devam ederken James " Profesör ! Profesör ! Black beni rahatsız ediyor ! " diye alayla şikayet etti .
Balım gözlerini açmadan " İkile Sirius ! " diye sızlandı . Bir dolunayda daha dostunu yalnız bırakmayacaktı . Sirius ve James yarı şamata odaklanmaya çalışırlarken Balım kenarda bu işi bayağa ciddiye almıştı .
Saatler geçerken başaran olmamıştı . Akşam saatlerine giriyorlardı ve Balım şuan Hastane Kanadında olan dostunu hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu .
Hafif yorgunlukla ve kendini fazla zorlaması ile titremeye de başlamıştı . Bir burun kanamasından birde titremekten nefret ediyordu . James arada gözlerini açıp ikiliyi kontrol ediyordu . Sirius yine uyuyormuş gibi gözükerek odaklanmaya devam ederken uzaktaki dostunun titrediğini fark etti . " Turtam ? Turtam iyi misin ? " James'in sorusu ile gözlerini açan Sirius'ta Balım'a döndü .
" Pışt kız iyi misin ? Titriyorsun . " Balım ses vermeyince ikisi de o tarafa ilerledi . James Balım'ın yüz halini görünce gülmemek için çok fazla uğraşırken Sirius'a " Az önce sıçacak gibi görünüyorsun derken bundan mı bahsetmiştin ? " diye sordu .
Sirius dudağını ısırırken " Sen daha iyi gözüküyordun . O kabız olmuş gibi . Sen ishaldin. " dedi .
Balım kapalı gözlerini devirirken tısladı . " Sağır değilim . " James elini ağzına kapatarak " A-aa konuşmayı biliyormuş . " deyince Sirius ile gülüştüler .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
FanfictionHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...