1.6

811 78 43
                                    

" Çocuklar tek elim sağlam bildiğiniz üzere . Artık şu sandığı verseniz mi diyorum ? "

Sirius Balım'ın uzandığı sandığı geriye çekerken " Tüylüm bende senle gelsem . Arkadaşım falan dersin . Hem önceden yaşadığın yeri de görmüş olurum . " dedi . Balım kafasını iki yana salladı . " Hadi ama Sirius ! Oraya gelemeyeceğini daha önce birçok kez söyledim . Ya bir elim zaten sağlam . Kendi başımın çaresine bakamayacağımı mı düşünüyorsun ? "

Sirius buna evet diyemezdi . Balım'ın kendi başının çaresine baktığını daha  önce çok kez görmüştü . Tam itiraz edecek sandığı verecekken Remus Sirius'un elinden kaptı . " Biz kardeşiz . Hem benziyoruz da . Garipsemezler . "

Balım usanmışlık ile elini anlına vururken " Aylak ! Yapmayın abicim . " diye homurdandı . James Balım'ın kulağına eğilip " Alayım mı ? " diye fısıldadı .

Balım yalvaran gözler ile ona bakınca hızla sandığı aldı ve Balım'a verdi . James ne kadar itiraz etselerde Balım'ın kararından vazgeçmeyeceğini anlamıştı . İki oğlan biraz evham yapıyordu .

Koca kız olmuştu Balım . Minnettar bakışlarını üzerinde hisseden James " Her zaman Kabarık Kafam . " dedi . Balım sırıtırken kendisine somurtan ikili ve sırıtan James'e baktı . " Ben gider dostlar . Ağustosta görüşürüz . Uslu durun . Ağzınızı yırtarım bak . "

Ardından da ağır sandığı ile ritmik adımlar atarak uzaklaştı . Arkasından bakan Sirius " İyi olacaktır değil mi ? " diye sordu . James birşey olmaz anlamında elini sallayıp " Geldiğinde  üstüme saldıracak . " diye mırıldandı gülerek .

Balım Ağustos aynının başından sonuna kadar Potter malikanesinde kalacaktı . Sirius ve Remus'da davetliydi . Remus'un gelme olasılığı büyüktü ama yılbaşı için Potterlara giden Sirius'un ailesi bunu öğrenince pek memnun olmamışlardı . Sirius bunu kahvaltı vakti Büyük Salon'a giren çığırtkandan anlayabiliyordu . Ama içinden öyle çok gitmek geliyordu ki . Durum neyi gösterirse öyle yapacaktı .

James , Sirius ve Remus istasyondan çıktılar . Yollarının bir kısmını konuşarak yürüdükten sonra herkes kendi evine dağıldı .

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Altın sarısı ve kırmızının hakim olduğu odasına yatağına uzanmış tavanı izliyordu . Sadece izliyordu . Hiçbir şey düşünmek istemiyordu . Kapısı çalındıktan sonra ses vermemesine rağmen kapı açıldı . İçeriye giren kişiye göz ucu ile baktıktan sonra kafasını yeniden kafasını yatağa koydu . Zaten herkesle kavgalıydı . Ne diye yanına gelmişti ?

Kapıyı kapatan kız kusma sesleri çıkartırken Sirius elini kaldırıp bir orta parmak çekti . Kahkaha atan kız " Odan iğrenç . " dedi .

Sirius pofurdanarak yattığı yerden kalkarken " Efendim Bella ? " diye sordu .

Bellatrix üstündeki saçma elbiseye bakarken " Hiiç . Annesinden azar yiyen çocuğa bakayım dedim . " dedi heceleri uzata uzata .

Sirius daha dün bir kavga daha çıkarmıştı . Her gün olduğu gibi . Dostları ile de konuşamıyordu . Odasına kitlenmişti . Onlara yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyemiyordu . Birkaç gün sonra kendisini bir köleye çevireceklerini , onu buradan çıkarmak zorunda olduklarını söyleyemeyecekti .

Sirius kuzenini süzerken elinden geldiğince kolundaki iğrenç ize bakmamaya çalışıyordu . Ama gözü sürekli eskiden bembeyaz olan kolunun üstündeki ize kayıyordu . Bellatrix bunu fark ettiğinde bir kaç adım atıp Sirius'un yanına oturdu .

Kuzenine bakmadan " O kadar da kötü değil Sirius . " dedi . " Alışıyorsun . Sende alışabilirsin . "

Sirius kendisine bakmamasına rağmen kuzeninin gözlerine bakarken " İstemiyorum Bella . Onun köpeği olmak istemiyorum . " diye fısıldadı . Bellatrix  kendisine döndüğünde ise " Üzgünüm köpek demek istememiştim . " diye lafı çevirmeye çalıştı .

MesmerizedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin