" Çocuklar tek elim sağlam bildiğiniz üzere . Artık şu sandığı verseniz mi diyorum ? "
Sirius Balım'ın uzandığı sandığı geriye çekerken " Tüylüm bende senle gelsem . Arkadaşım falan dersin . Hem önceden yaşadığın yeri de görmüş olurum . " dedi . Balım kafasını iki yana salladı . " Hadi ama Sirius ! Oraya gelemeyeceğini daha önce birçok kez söyledim . Ya bir elim zaten sağlam . Kendi başımın çaresine bakamayacağımı mı düşünüyorsun ? "
Sirius buna evet diyemezdi . Balım'ın kendi başının çaresine baktığını daha önce çok kez görmüştü . Tam itiraz edecek sandığı verecekken Remus Sirius'un elinden kaptı . " Biz kardeşiz . Hem benziyoruz da . Garipsemezler . "
Balım usanmışlık ile elini anlına vururken " Aylak ! Yapmayın abicim . " diye homurdandı . James Balım'ın kulağına eğilip " Alayım mı ? " diye fısıldadı .
Balım yalvaran gözler ile ona bakınca hızla sandığı aldı ve Balım'a verdi . James ne kadar itiraz etselerde Balım'ın kararından vazgeçmeyeceğini anlamıştı . İki oğlan biraz evham yapıyordu .
Koca kız olmuştu Balım . Minnettar bakışlarını üzerinde hisseden James " Her zaman Kabarık Kafam . " dedi . Balım sırıtırken kendisine somurtan ikili ve sırıtan James'e baktı . " Ben gider dostlar . Ağustosta görüşürüz . Uslu durun . Ağzınızı yırtarım bak . "
Ardından da ağır sandığı ile ritmik adımlar atarak uzaklaştı . Arkasından bakan Sirius " İyi olacaktır değil mi ? " diye sordu . James birşey olmaz anlamında elini sallayıp " Geldiğinde üstüme saldıracak . " diye mırıldandı gülerek .
Balım Ağustos aynının başından sonuna kadar Potter malikanesinde kalacaktı . Sirius ve Remus'da davetliydi . Remus'un gelme olasılığı büyüktü ama yılbaşı için Potterlara giden Sirius'un ailesi bunu öğrenince pek memnun olmamışlardı . Sirius bunu kahvaltı vakti Büyük Salon'a giren çığırtkandan anlayabiliyordu . Ama içinden öyle çok gitmek geliyordu ki . Durum neyi gösterirse öyle yapacaktı .
James , Sirius ve Remus istasyondan çıktılar . Yollarının bir kısmını konuşarak yürüdükten sonra herkes kendi evine dağıldı .
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
Altın sarısı ve kırmızının hakim olduğu odasına yatağına uzanmış tavanı izliyordu . Sadece izliyordu . Hiçbir şey düşünmek istemiyordu . Kapısı çalındıktan sonra ses vermemesine rağmen kapı açıldı . İçeriye giren kişiye göz ucu ile baktıktan sonra kafasını yeniden kafasını yatağa koydu . Zaten herkesle kavgalıydı . Ne diye yanına gelmişti ?
Kapıyı kapatan kız kusma sesleri çıkartırken Sirius elini kaldırıp bir orta parmak çekti . Kahkaha atan kız " Odan iğrenç . " dedi .
Sirius pofurdanarak yattığı yerden kalkarken " Efendim Bella ? " diye sordu .
Bellatrix üstündeki saçma elbiseye bakarken " Hiiç . Annesinden azar yiyen çocuğa bakayım dedim . " dedi heceleri uzata uzata .
Sirius daha dün bir kavga daha çıkarmıştı . Her gün olduğu gibi . Dostları ile de konuşamıyordu . Odasına kitlenmişti . Onlara yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyemiyordu . Birkaç gün sonra kendisini bir köleye çevireceklerini , onu buradan çıkarmak zorunda olduklarını söyleyemeyecekti .
Sirius kuzenini süzerken elinden geldiğince kolundaki iğrenç ize bakmamaya çalışıyordu . Ama gözü sürekli eskiden bembeyaz olan kolunun üstündeki ize kayıyordu . Bellatrix bunu fark ettiğinde bir kaç adım atıp Sirius'un yanına oturdu .
Kuzenine bakmadan " O kadar da kötü değil Sirius . " dedi . " Alışıyorsun . Sende alışabilirsin . "
Sirius kendisine bakmamasına rağmen kuzeninin gözlerine bakarken " İstemiyorum Bella . Onun köpeği olmak istemiyorum . " diye fısıldadı . Bellatrix kendisine döndüğünde ise " Üzgünüm köpek demek istememiştim . " diye lafı çevirmeye çalıştı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
FanfictionHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...