" Bana bunu giydirdiğine inanamıyorum Lils ! "
" Hem beni bugün yalnız bırak hem de sonuçlarına laf et ? Ben böyle etekleri her gün giyiniyorum kızım . "
" Ama ya bacaklarım üşürse ? Bacaklarım üşümesin Lils ! "
" Aaa sana en kalın çorabımı verdim . Soğuk geçirmez bu çoraplar . Dostuna güven sen . "
Balım dudaklarını büzerken merdivenlerden inmeye devam etti . Pantolon diye efsanevi bir icat varken ne diye etek giyiniliyordu ki ? Neyseki sabah pencereden baktığında hava güzel gözüküyordu . Hâlâ gri bulutlar vardı ama en azından dünkü gibi bir yağmur yağmayacağını umdu .
Üstündeki bluzu çekiştirip , kot ceketini düzeltirken Lily omuzunu patpatlayarak " Çok güzel oldun . " diye garanti verdi . Balım gülerek " Sende az değilsin . " dediğinde Lily sırıtarak " Eh sizi takip etmesin diye Potter'ın Hogwarts'ta kalmasını sağlayacak birine ihtiyaç vardı . " dedi .
Lily ve James'in arasındaki bu garip flört hali yılın başından beri vardı . Balım onların bu küçük iletişimlerine bayılıyordu . Tabi birkaç aydır bu durumu pek takip edemese de şimdi Lily'nin James'le beraber olma fikrine çok daha sıcak baktığını hissetmişti .
Açıkçası pek heyecanlı değildi . En azından çok heyecanlı olmadığını söyleyerek kendisini sakinleştiriyordu . Daha önce Sirius'la beraber çokça kez Hogsmeade'e gitmişti . Bu niye diğerlerinden farklı olsundu değil mi canım ?
Üstüne doğru gelen iki şeyi fark etmesi düşüncelere dalması ile biraz zor olmuştu . Üstüne atılan kocaman iki herif ile sendelerken " Tüylüm ! " diye haykıran ikilinin kim olduğunu anlamak zor değildi .
Kollarını özlem ile Remus ve James'e sararken " Çocuklarım ! " diye bağırdı . James " Anne ! " diye çocuksu bir tavırla bağırınca Remus " Sapıtma Çatalak . " diye onu azarladı .
Balım kahkaha atarken ikisine de uzun uzun sarıldı . Sonunda Lily Balım'ı ceketinden geriye çekerken " Geç kalacak . " dedi .
Remus gülerken James biraz daha Balım'a yapıştı . " Bekleyiversin beyefendi . 2 aydır Tüylüme o şapşalın yüzünden sarılamıyorum . 2 ay beklemiş 2 dakika daha bekleyiversin . "
Balım kendisine sarılan James'in saçlarını karıştırırken Remus ile göz göze geldi . Remus'ta çocuğunu iyi bir üniversiteye yerleştirmiş anne bakışı vardı . Balım bu haltların hepsinin onun başının altından çıktığını hatırlaması ile fısıldayarak " Teşekkürler . " dedi .
" Asıl teşekkür etmesi gereken taraf biziz . Bizi affettiğin için teşekkür ederim kardeşim . "
" Her zaman kardeşim . "
İkisi de gülümserken James sonunda kollarını çekip Remus'un yanına geçti . Yüzünde her zamanki alaycı sırıtması vardı .
" Ben şimdi kız tarafından mıyım , erkek tarafından mı ? Ama bir dakika - Sana karşı bir şeyler hissediyorum ! Sana karşı boş değilim ! "
" Benim tarafımda yerin yok . Şunu söyledikten sonra ne yazık ki senin için ayırdığım kontenjanı kapattım salak . Valla o da sana aşığım , sana aşığım diye sayıklayıp duruyordu . Tabi size bunları anlatmadıysa bilemem . "
" Demediyse bile belli oluyor ki ! "
Balım James'in koluna bir yumruk geçirirken Ortak Salon'dan çıkmak için hareketlendi . James ise arkasından hala " SANA KARŞI BİR ŞEYLER HİSSEDİYORUM ! " diye bağırarak dalga geçiyordu .
Balım ona gözlerini devirerek delikten aşağıya indi . Keyfi yerinde olduğundan Şişman Hanım'a selam verip merdivenleri inmeye başladı . Bacaklarının dünden kalan ağrısı bile rahatsızlık vermiyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
FanfictionHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...