Lily'i aşağıya göndereli biraz olmuştu . Aynadan kendisine bakıyordu . Baktığı kişiyi de beğeniyordu .
Balon kollu , kare yakalı , diz kapağından bayağı yukarıda biten , belinde taşlı bir kemeri olan siyah tüllü elbisesiyle gayet tatlı gözüküyordu . Daha doğrusu az önce aşağıya yolladığı zümrüt rengi , uzun ve yırtmaçlı bir elbise giyen Lily'nin yanında tatlı kalıyordu .
Aslında onunla birlikte aşağıya inip James'in yüz ifadesini görebilmeyi çok istiyordu ama inmemişti . Aynanın karşısındaki kız güzeldi . Elbisesi olması gerektiği gibi duruyor , saçları sağlıklı bir şekilde arkaya uzanıyor , kulağındaki küpeler ışıldıyor , pürüzsüz teni parlıyordu .
Pürüzsüz teni .
Bunun kendisi olmadığını biliyordu . Ne kadar gerçek derisinin görüntüsü bir bakıma kötü gözükse de sonuçta bu onun bir özelliğiydi . Bu büyünün altında ne kadar parça parça – Sirius'a göre elmas , Myrtle'a göre ise bir ejderha – olan derisi yaşadığı şeylerin bir parçasıydı .
Geçen sene bundan birkaç gün önce yaşadığı zorlu mücadelenin bir parçasıydı . Ölmek üzereydi ama ölmemişti . Güçlü olduğu için ölmemişti . Ve şuan bu büyünün altında kendisini güçsüz hissediyordu .
Gerçekten dolunay günleri Remus'un yanında olmayı aşmıştı da bunu mu aşamamıştı ? Neden umursuyordu ki başka insanların ne düşüneceğini ?
Umursadığı insanlar onu güzel bulurken çıkmış bir de umurunda olmayan insanların ne düşüneceğini düşünüyordu . Ama büyüyü kaldırıp bu odadan çıktıktan sonra herkesin dönüp kendisine bakmasını kaldırabilecek miydi ?
Aynadan kendisi ile göz göze geldi . Hayır bu o değildi . Üstüne giyindiği gümüş parlak pelerinden asasını çıkarıp kendine doğrulttu .
Kim bilir daha sevdiği herkesin güvende olmasını sağlamak için neler çekecekti . Belki fiziksel belki de ruhsal olarak yaralanacaktı . Aldığı yaralara rağmen güçlü dururken yaralarını saklamayacaktı . Üstündeki büyüleri bozup asasını yine pelerinindeki cebe attı .
İşte bu kendisiydi . Bu Balım Derin'di , Honey Deep'ti , Güçlü Kızdı , Tüylükulaktı .
Botları yerde tok sesler çıkartırken odasından dışarıya çıktı . Merdivenlerden inerken de ilk gözler ile karşılaştı .
Hatırladığı kadarıyla ikinci sınıf öğrencisi olan kızın gözleri Balım'ı bulduğunda Balım kibarca gülümsedi . Daha önce birkaç kere Biçim Değiştirme sorusu sormaya gelen kızlardan biriydi . Küçük kızın gözleri üzerinde dolaştıktan sonra o da kibarca gülümsedi .
Balım kızın yanından inmeye devam ederken tuttuğu nefesini verdi . Geçen sene de burada olduğu için büyük ihtimalle başına gelenlerden haberdardı . Balım kıza minnettar bir şekilde merdivenlerden inmeye devam etti .
Ve daha çok gözle karşılaştı . Bazıları onun üzerine uzun uzun baktı , bazıları gülümsedi , bazıları gözlerini kaçırdı . Balım yüzündeki sabit gülümsemesi ile sonunda Ortak Salon'a vardığında derin bir nefes aldı . Lily'e diğerleri ile birlikte parti salonuna gitmelerini , onlara yolda yetişebileceğini söylese de içinde bir yerlerde Sirius'un kendisini bekleyeceğini biliyordu . Panonun önünde kendileri ile yaşıt bir çocukla konuşuyordu .
Üstünde kesinlikle Balım'ı iç geçirmeye iten bir takım vardı ve kravat veya papyon takmamış hatta gördükçe ayak parmaklarını kıvırtan dövmeleri de açık yakasından gözüküyordu . Biri Balım'ı tutmalıydı çünkü içinden şimdiye düşmüş olsa da Sirius'a bakmaya devam ederse fiziksel olarak da düşecekti .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
FanfictionHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...