2.6

671 55 77
                                    

Hâlâ genzinin yandığını hissediyordu . Yutkunmasına rağmen boğazındaki yumru gitmiyordu . Ağlamak istemiyordu ama kendini ağlamaklı hissediyordu . Bu çok yanlıştı . Olmaması gereken büyük bir yanlış . Her şeyden elini ayağını çekecekti , şimdi yeniden kafası karışmıştı işte .

Burnu üstündeki koku ile hem hazzı hemde nefreti hissettirirken James'e küfretti . Salak herif yüzü biraz gülsün diye ne olduğunu bilmediği iksirden bir avuç alıp üstüne atmıştı . Lanet ama bir o kadar aşık olduğu kokuya bulanmıştı işte .

Tüm ders boyunca gömleğindeki lanet Amortentia* burnuna kokmuştu . Lanet hanımeli kokusu . İç çekti . Tam vazgeçiyorum dediği kavşakta U dönüş kararı almıştı . Şimdi de öyle yolu dönmüş git gide hızlanıyordu .

(Amortentia*: Karışımı hazırlayan kişiye, karışımı içen kişinin bir çeşit takıntı derecesinde ilgi duymasına neden oluyor.)

Kafasına bir tane geçirdi . Kendi kafasına . Odasına girer girmez üstündeki gömleği çıkarıp kendinden en uzak noktaya attı . Üstüne eline geçen birkaç yatak örtüsünü de fırlattı . Kendisine en cazip gelen konuyu böylesine istememesi de ayrı bir ironiydi .

Dizilen yatak örtülerini altındaki gömleğe dil çıkardı . Somurtarak önüne döndüğünde saate baktı . Daha dersleri vardı . Ceza alsa ne yazardı ?  Ceza dese sorun değildi , ceza mektuplarının gideceği bir ailesi de yoktu , büyücülük dünyasında da gayet reşitti .

Kendini kokladığında da duşa girmeye karar verdi . Duşta derisini soyarcasına sürtündü . Çıktığında o kokulu şeyin üstündeki örtüleri çekti . Sonra aylar önce Balım'ın sohbet arasında Türkiye'den bahsederken James'in çoban olmak istediğine karar verip yerde bulduğu uzun dalla kendilerini koyunmuş gibi kovaladığı dalı kaptı ve yerdeki gömleği onun ucu ile kaldırdı .

Bu gömleği imha etmesi gerekiyordu . Ama son birkez koklayabilirdi değil mi ? Kolunu bükerek dalın ucunu burnuna yaklaştırıp kokuyu içine çekti . Mırıldanırken hızla dalı kendinden uzaklaştırdı .

" Ya sen , ya da ben kazanacağım . Buradan sadece bir galip çıkacak . "

Etrafında dönerken karar vermeye çalıştı . Ya bu gömlek çöpü boylayacaktı , ya da bir parçası olacaktı .

" Sen lanet olası mükemmel kokulu , biricik hanımeli kokulu büyülendiğim bir gömlek olabilirsin . Ama bende irade sahibi bir yetişkinim . Evet gayet mantıklı kararlar çerçevesinde düşü- "

" Patiayak , abi ne yapıyorsun ? "

Sirius kendisine seslenen James'i parmağını kaldırarak durdurdu . " Burada ciddi bir düello var Çatalak ! "

Ardından elini indirip " Evet , ne diyorduk ? Ha ! Evet ben mantık çerçevesinde düşünen zeki bir insanım . Beni büyülemene izin vermeyeceğim . " dedi .

Remus Sirius'a doğru bir adım atarken " Şu gömleği ver Pati . Çöpe at bitsin . " dedi .

" HAYIR ! "

Dalın ucundaki gömleği kapıp ona sarıldı ve kendini yatağa attı . " Beni yalnız bırakın ! Büyülendim . "

Remus James'e dönüp " Bizim bir deli ile uğraşacak vaktimiz yok . " diye homurdandı . James odadan çıkarken müzikal sesi ile " Katılıyorum . " derken Remus'ta " Büyülendiğin gömleğin ve sana iyi günler dilerim deli . " dedi ve kapıyı kapattı . James'in arkasından merdivenlerden inerken keyifle sırıtıyordu .

Sirius ise içeride büyük bir hata yaptığını bildiği halde elindeki gömlek ile yatağında uykuya daldı .

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

MesmerizedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin