Mesmerized

2.3

Açıkçası biraz sıkılmıştı . Hogwarts'a büyük bir ısrar sonucu gelebilmişti . Tabi her günün çoğunu Madam Pomfrey yanında geçirmesi de biraz canını sıkıyordu ama sıkıldığı bir konu daha vardı . Daha kendisini ile tek kelam etmemiş insanlar bile sanki acısını anlıyormuş gibi bir yüz ifadesine bürünüyor , her zaman yanında olduğunu dile getiriyorlardı . Ne gerek vardı buna ?

Hele de bazıları yok mu ? Remus , James ve Sirius'un ilgi odağına geçmek ister gibi yanına geliyor " Eminim senin içinde çok zor oluyordur James - Sirius - Remus . " diyerek birini ağına takmaya çalışıyordu . Lily yanına gelecek olan herhangi bir karşı cinse Evans Gazabı yaşatacakmış gibi durduğu için kendilerine bulaşan yoktu .

Ama Balım'ın gözünden Lily'nin bazı Potter severlere karşı nasıl o yeşil gözleri ile öfke saçarak baktığını görmüştü . James ile Lily arasındaki flörtümsü , laf sokma ve arkadaş olmaya başlama üçlüsüne bayılıyordu . Yakın zamanda ki büyük eğlence kaynaklarından biriydi .

Yapabildiği hareketler kısıtlıydı ama mutluydu . Kolundan iki kişi sıkıca tutarsa ve ağırlığının çoğunu alırsa bacaklarını ilerletebiliyordu . Ama hala çok ağrısı vardı . Konuşabiliyordu mesela . Ama bir gün içerisinde fazla konuşursa akşama doğru sesi önce kısılıyor sonra da çıkmaz oluyordu . Ve Balım çok konuşan biriydi . Sırtındaki bandajları Madam Pomfrey çıkarmıştı . Merakına ve Lily'nin kendisine duyduğu endişe ile de odasına döndükten sonra ikisi beraber sırtına bakmışlardı .

Onu bir zamanlar felç bırakan noktayı görebiliyordu . Kuyruk sokumundan iki karış yukarıda derisi bozuluyordu . Canı acımadığı için parmağını derisi üzerinde gezdirmişti . Omurgasındaki kemiklerin düzensizleştiğini et tabakasının üzerinden bile hissedebiliyordu . Sırtı o kadar da kötü gözükmüyordu . Sadece bir nokta kötüydü , geriye başka iz kalmamıştı . Balım Lily'nin tepkisini saniye saniye izlemişti . Lily bir damla göz yaşı dökmemiş aksine minik bir gülümsemeyle " Güçlü kızım benim . " demişti . Balım bundan güç almıştı . Diğer dostlarının ona söylediği motive edici sözleri gibi .

Hastane de kalırken boğazından göğüs çizgisine kadar olan - daha doğrusu eskiden görebildiği çizgiye kadar olan - bandajları sökmüşlerdi . Hâlâ daha bakmamıştı kendine . Banyo yapacağı zaman bile hala bakmaya korktuğu ve iyileşmeyen yerdeki sargıları çıkarmıyor , sargısız yere de bakmıyordu .

Onun daha zamanı vardı . Daha o kadar iyi değildi . Diğerlerine belli etmese de büyük korkusu hala duruyordu . Hareketsiz kaldığı dakikalar hayatında yaşadığı en boktan dakikalardı . Yeni bir fobisi olmuşmuştu . Hareket edememe . Belki ilerde aşabilirdi ama şimdi bunun üstüne gitmeyi planlamıyordu .

Planlayıpta sonradan vazgeçtiği bir şey daha vardı . Sirius'un bir sorunu olduğunu hastanede sezmişti . Ama Hogwarts'a geldiğinde düzelir diye düşünmüştü . Lâkin dostu şimdi kendi yüzüne bile bakmaz olmuştu .

Ciddi manada bakmıyordu . Balım ne sorsa sorsun sürekli geçiştiriliyor , yok sayılıyordu . Ne olduğunu dayanamayıp sormuştu . Yine geçiştirilmişti . Laf arasında şakayla diğerlerine " Ya biz Patiayakla benim bilmediğim bir zaman diliminde takıldık falan mı ? Şuan şu tek günlük görüşüp kenarına fırlattığı kızlarla aynı müameleyi görüyorum . " demişti .

Açıkçası şu kenarıyla fırlatılan kızlardan bile az iletişime geçtiklerini düşünüyordu . Sirius hiç olmazsa o kızlardan kaçarken bile gülüyor , espri yapıyordu . Yani bu biraz eskide kalmıştı çünkü Balım , Sirius'un kimseyle takıldığını da görmemişti .

Zihnine bir kere girmişti . Milyon çeşit duygu üstüne saldırınca girmesi ile çıkması bir olmuştu . İrkilmemek için kendini tutmuştu . Bir daha da Sirius'un zihnine girmemişti . Eğer böyle büyük bir problemi olmasına rağmen gelip kendisine anlatmamış , bir de üstüne kendisine tavır koymuşsa - ki Balım daha öncesinde defalarca kendisinin yanlış bir şey yapıp yapmadığını sormuştu - kendisi bilirdi .