Sorulan sorular , edilen sohbetler . Kapı açılmamıştı . Geçen her saniye Balım'ın içindeki endişe azalıyordu . Sirius mükemmel saçlarını düzeltirken Hogwarts'a yaklaştıklarını hissetmişti .
" Seçmen Şapka'nın 'Slytherin !' diye bağıran tipsiz halini görmek istemiyorum . "
James'te aynı şekilde düşünürken " Sana katılıyorum dostum . Bende istemiyorum . " dedi . Sonra gözlüğünü tutup çıkardı . " Seçmen Şapkayı görmeme konusunda sizden daha iyi olduğum kesin . "
Balım ve Remus kıkırdarken Sirius " Keşke bazen bende kör olsam diyorum . " dedi . James hayret ile gözlüğünü takıp Sirius'a döndü . " Ben kör müyüm ? "
Remus gülmeye devam ederken " Sirius ilk içeriye girdiğinde Balım ve beni kardeş zannetmişti . " dedi . Sirius ikisini gösterirken " Ama benziyorsunuz ! Az renk farkı olan saçlar ve gözler . Tipiniz de benziyor . Acaba Remus sen Türk müsün ? " dedi . Balım gülerken " Olsa olsa kuzen olur Sirius . O da uzaktan . Sende hiç bakış ve görüş gözü yok . " dedi . Remus Balım'a katıldığını belli ederken James gözlüğünü bir aşağı bir yukarı yaparken " Abi benziyorsunuz . " dedi .
Sirius ona destek çıkılması ile gülümsemesini büyütürken " Birde sen Remus'un kayıp kız kardeşi falan çıkıyormuşsun Balım . Çok aksiyonlu olurdu . " dedi .
Remus uzun zamandır bu kadar fazla gülümsememişti . Yanaklarındaki fazla gülümsemekten olan ağrı onu mutlu ediyordu . " Sanırım daha fazla gözlüğe ihtiyacımız olacak . " diye keyifle mırıldandı .
Sirius gülümsemeye devam ederken gözlerini devirdi . Ardından da merak ettiği şekilde " Yara izlerin nasıl oldu Remus ? " diye sordu . İşte istemediği şey onu bulmuştu . Şimdi ne diyecekti ? James'te gözleri ile Sirius gibi merak ettiğini belli ediyordu . Streslenmeye ve yerinde korku ile sinmeye başlamıştı .
Balım konuyu değiştirmek istedi . Remus'un böyle sıkışmasını istemiyordu . Zaten - eğer kendisi farklı bir binaya düşmezse - zamanı geldiğinde Remus onlara herşeyi anlatacaktı . Remus'un üstündeki bakışlarını hissederken bakışlarını pencereye çevirdi . Gözüne takılan Hogwarts ile hızla " Geldik ! Hogwarts'ı görüyorum ! " diye bağırdı .
Çok güzeldi . Hem konuyu değiştirmişti . Hemde tepkisini yerine getirmişti . James ve Sirius hızla pencereye koşarken Remus minnettar bir şekilde Balım'a baktı . Balım gülümseyerek karşılık verdiğinde konuyu bilmemesine rağmen onu kurtarması içini rahatlatmıştı . Bir gülümseme onunda yüzüne yerleşirken Balım çantasından cüppesini giyindi . Hangi binaya gidecekse renkleri yoktu . Sadece siyah bir cüppeydi . Remus , James ve Sirius'ta cüppelerini giyindi . Hepsi hazırdı . Bakalım Hogwarts bu dörtlüye hazır mıydı ?
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
Eşyalarını trende bırakıp indiler . Onları Hagrid karşıladı . Kısa bir patikada yürümenin hemen ardından kayıklar onları karşıladı . Dördü hızla bir kayığa geçtiğinde heyecanlıydılar . Balım kendisi dışında onların hangi binaya gideceğini biliyordu . Bu haksızlıktı ! Kendisinin nereye gideceğini bilmemesi büyük haksızlıktı . Kara Göl'ün üzerindeki kısa yolculuğun ardından rıhtıma vardılar . Adımları büyük kapıya doğru ilerlerken sessizlerdi . James ellerini planı ile bir birine sürttü .
" Evet dostlarım Gryffindor'a düşmezsek - ki hepinizde o büyük cesareti görüyorum - Seçmen Şapka'ya bizim küçük servetten teklif edeceğiz . O paralar ile kendine bir eş üretsin . Onun da hisleri vardır . "
Sirius kaşlarını çatarken " Slytherin'e düşersem beni kesin , tamam mı ? " dedi . Remus bir binaya bile girebileceğinden emin değildi . Yorum yapmadı . Balım ise James'in daha bir kaç saattir tanıdığı arkadaşlarına bu kadar değer vermesine kocaman gülümsüyordu . Yine de ellerinin titremesine ve heyecandan içinin boşaldığını hissetmesine engel olamıyordu . Hagrid bir kavun kadar büyük elleri ile şato kapısına vurdu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerized
FanfictionHepimiz Harry Potter'ı keyifle okuyup , izledik . Peki ya tıpkı bizim gibi olan biri kendini Rowling'in dünyasında bulursa ? Ve daha Karanlık güçler yükselmekteyken işleri bitirmeyi amaçlasaydı ? Harry Potter'ın doğumuna şahit olabilseydi ? Fazlal...