37.BÖLÜM

25.8K 784 1K
                                    

'Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.'

Başıma feci halde saplanan ağrı ile gözlerimi açıp beyaz tavana diktim bakışlarımı. Damarlarımın içinde dolaşan sıcak sıvıyı umursamadım. Uyandığımız ilk üç saniye hiçbir şeyi hatırlamıyormuşuz ya, benim yaşadığım bu unutma süresi sanki daha uzun gibi gelmişti.

Beyaz tavana dikili olan gözlerimi oradan çekip etrafda gezdirdim. En son ne olmuştu? Kuruyan dudaklarımı ıslatmak maksatlı yaladım. En son mağazadaydık ve sonra... Sonra birini görmüştüm. Ürkütücü buz mavisi bakışlar, elindeki silah.

Başımı iki yana salladım. Güç bela da olsa, uzandığım yerden doğruldum. Dışarıda kalabalık insan sesleri, buram buram kokan iyodoform... Başımı kaldırdığımda karşılaştığım serum askısı ve tabii ki, açılan damar yolum. Maalesef hastanedeydim!

Derince oflayarak ayaklarımı hastane karyolasından aşağıya sarkıttım. Serumun takılı olduğunu bile daha yeni fark ediyordum. Ya çok dalgındım ya da damar yolumu açmaları zor olmadığı için canım yanmamıştı, bilemiyorum.

Gözlerimin önüne tekrardan o ürkütücü mavi gözler geldi. Daha önce onu gördüğümü hatırlamıyorum. Yüzünün çok az bir kısmını görsem de, onu eğer tekrar görürsem tanıyabilecek miydim bilmiyorum. Yüz hatlarına dair en ufak bir fikrim bile yoktu.

Bütün vücudumu endişe dalgası kaplarken, gözlerimi kapatıp düşündüm. Buz gibi maviz gözler... Çıkmıyordu aklımdan. Hatırama her gelişinde, olacak kötülüklerin alarmını veriyordu sanki. Kapalı olan gözlerimi sıkıntıyla açtım.

O kadar insanın içinde o silahı nasıl da çekinmeden ve korkmadan çıkarabiliyordu? Hayret bir durumdu. Aklıma gelen ihtimal ile başımı düşüncelice yana eğdim. Olabilir miydi? Halüsinasyon görmüş olabilir miydim? Bunun başka açıklaması olamazdı ki? Eğer bu gördüklerim bir hayal değilse o zaman neden kimse o adamın silah doğrulttuğu fark etmedi?

Ama halüsinasyon görecek bir hastalığım da yoktu. Kişinin halüsinasyon görmesine; psikoz, psikonevroz, tifo, şizofreni, menejit, uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığı sebep oluyordu. Yalnızca bununla sınırlı değildi tabii ki.

Başka halüsinasyon sebepleri de vardı. Uykusuzluk, tümör ve migren gibi... Son zamanlarda pek uyku düzenim yerinde değildi, sebebi bu olabilirdi.

Yoksa koskoca alışveriş merkezinde elinde silahlı birini görmememin başka hangi açıklaması olabilirdi? Evet, evet. Emindim. Halüsinasyon görmüştüm. Peki, ya görmemişsem?

Oflayarak ayağa kalktım. Kapının açılmasıyla gözlerim oraya kaydı. İçeriye Yağız'ın girmesiyle olduğum yerde kaldım. Kapıyı kapattıktan sonra hızlı adımlarla yanıma yaklaştı. Ellerini omuzlarıma koyarak, "İyi misin?"

Alt dudağımı dişledim. Çok endişeli görünüyordu. Derin nefes alarak zoraki gülümsemeye çalıştım. "Evet, iyiyim," diyerek ellerini omzumdan indirdim.

Bu yaptığıma şaşırarak kendini benden biraz uzağa çekti. Yaptığından rahatsız olduğunu anlamıştı. Açıkçası Yağız omuzlarıma dokunurken biraz sıkıyor gibiydi. Abartılacak kadar olmasa da canım yanmıştı. Çok dalgın görünüyordu ve yaptığının kendisi bile farkında değildi.

"Neyin var senin?"

Sorduğum soruyla gözlerini kaçırdı. Bakışlarını etrafta dolandırırken, içime düşen kuşkuyla gözlerimi kıstım. Neden böyle davranıyordu bilmiyorum ama başıma giren ağrıyla hasta yatağına oturdum. Şakaklarımı ovarken o da benim gibi oturdu. Ellerimi şakaklarımdan çekip kendisi nazikçe ovmaya başlayınca ellerini ittirdim.

İÇİMDEKİ TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin