74.BÖLÜM

2.3K 71 82
                                        

"Anne, ne olur yani birkaç günlüğüne izin verse, ölür mü sanki? Ağabeyimi ikna et."

Annem okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp burnunun ucuna kadar getirdiği gözlüklerinin altından bana baktı. Yağız'ın ikimize bilet kestiğini öğrenen gaddar ağabeyim kesin bir dille gitmeme izin vermediğini söylemişti. Şimdiyse annemi olayın için müdahil edip işimi kolaylaştırmaya çalışıyordum.

Gözlerimi kindarca kısıp, klasik rutinini yapıp akşam haberlerini izleyen ağabeyimin koluna tüm gücümle vurdum. Sinek ısırmış gibi hiç etkilenmeden yüzünde minik oynamaksızın ekrana bakıyordu. Kendimi yerlere atıp sızlanacaktım artık, izin vermesi için. Kendisinin aşk hayatı kötü gidiyor diye bizi kıskanıyordu kesin.

Beni kolunun altına aldığında nefes almayacağım denli güçlü kollarının arasından kurtulmaya çalışıyordum. "Bırak beni, konuşmuyorum seninle. Sen istediğin gibi mekân mekân geziyorsun ama benim bir yere gitmeme izin yok!"

Kafasını yana eğip bana baktı. Kaşlarını çatmıştı. Uzun olmasa da, normalde uzatmadığı kadar uzattığı sakallarına ellerimi atıp çekiştirdim.

"Kızım bıraksana. Yolunmuş tavuğa mı çevireceksin beni?"

"Gerekirse yok edeceğim seni. Erol Taş bile senden daha yumuşak kalpli. Sen bize, hatta bana haber vermeden her yere gidiyorsun. Ben bir şey diyor muyum?" dememe gözlerini devirdi.

"İkisi aynı şey değil. Ben işim için gidiyorum. Ne idüğü belirsiz herifler için değil." Yağız'a atıfta bulununca tabii ki savunmaya geçtim.

"Yağız, ne idüğü belirsiz değil. Sadece iki günlüğüne gideceğiz ayrıca. Sanki oraya taşınacakmışım gibi tepki verme!"

"Bana o adamı savunma."

Ona içimden ettiğim küfürlerin haddi hesabı yoktu. Allah'tan içimdeki konuşmaları duymuyordu. Yoksa aileden reddedilirdim bence. Huyuna gitmeye çalışıp koluna ellerimi doladım. Yanağından öpüp, "Abişkoların gülü, abilerin en yakışıklısı, abilerin bir tanesi... İzin ver de gideyim, hem yazık bana. Gidip yeni yerler görmeyeyim mi?"

Gözlerimi yavru köpek bakışlarına benzetmek için yuvalarından çıkarcasına irislerimi sonuna kadar büyüttüm. Hiç yüzü yumuşamıyordu şerefsiz adamın. Burnumun ucundan makas aldı. "Nereye gitmek istersen söyle ağabeyine güzelim, ben götürürüm seni."

Oflayıp ayağa kalktım. Merdivenlerden çıkarken bir güzel söyleniyordum, onun duyacağı seste. "Bak gör sen, gidiyor muyum gitmiyor muyum? Sen Arjin ile İtalya'da iş pişirirken iyiydi ama!" deyip mızmızlana mızmızlana odama girdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 15, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İÇİMDEKİ TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin