58.BÖLÜM

13.8K 587 620
                                    

SINIR;

•250 oy
•500 yorum

Şaşkınlık beni tesiri altına almış, ağabeyimin içeriye girmesinin ardından, Yağız'la beraber aynı duyguyu yaşıyorduk birbirimize hayretle bakarken.

Şu an, ikimizin de yaşadığı tek duygu, şaşkınlıktı!

Kalbim hızla tekliyordu. Heyecanlanmama karşın Yağız, burnunu tutarak ayağa kalktı.

Ona bakıp çöktüğüm yerden ben de ayağa kalkarken, işaret parmağıyla evimin giriş kapısını işaret etti. Aynı zamanda, ağabeyimin az önce geçip gittiği yeri.

"Ne dedi o?" dedi ve cümlelerini kesik kesik dile getirdi.

Elimi ağzımın üstüne götürüp örttüm. Aynı zamanda da; elim, ağzımın üstünde baskı etkisi oluşturduğu için sesim boğuk çıkmıştı.

"Sevdiğim kadının ağabeyi olmasaydın, seni bahçeye gömerdim, dedi." demiştim.

Evin merdivenleri görüş alanımdaydı. Merdivenleri sinirle çıkan ağabeyimi görüyordum. Birkaç saniye sonra bakış açımı terk etmişti.

Başımı duygu karmaşasıyla Yağız'a çevirdim. Burnundan sızan kan elini kirletmişti ve aynı zamanda da, üst dudağına doğru süzülüyordu.

"Burnun kanıyor!" dediğimde beni kaale almadı.

Şu an, ağabeyimin söyledikleri yüzünden hâlâ şaşkınlık içinde olduğunun farkındayım. Ben de öyleydim fakat Yağız benim önceliğimdi. Kaşlarını çatıp bana baktı ve irislerini irileştirdi.

"O, kime aşığım dedi?" Ve yine tekrar etti. "Kime aşık, yoksa Arjin'e mi?"

Yağız'ın diline pelesenk olan sorgu sözlerine göz devirdim. Benden daha hayret doluydu. Hatta bu sebeple kelimelerini seçemiyordu.

"Elbette Arjin'den bahsediyor. Serhat'tan bahsedecek hâli yok ya! Ağabeyim, Arjin'e aşık." dememle elinin tersiyle üst dudağının üstündeki kanı sildi.

Gözlerini kısıp kaşlarını çattı. Yumruklarımı sıktı ve ağabeyime olan öfkesi yüzünden sesini yükseltti.

"Ne aşkıymış bu? İki gündür tanıdığı birine aşık mı olunur! Onunkisi hevesten ibaret." diye çıkıştı.

Yersiz öfkesi karşısında sinirlenmiştim. Kimsenin duygularını yargılamak onun haddine değildi. İnsanların içinde yaşadıkları duyguyu bilemezdik. Ve söz konusu ağabeyimse eğer, kardeşi olarak onu savunmam şarttı!

"Olaya önyargıyla yaklaşıyorsun. Ya onu gerçekten seviyorsa, o zaman ne olacak?"

Çenesini sıkıp ellerini saçından geçirdi. Gözlerini evimin kapısına dikip öfkeyle bakmaya devam etti. Dengesiz tavırları beni çileden çıkartacak kadar itici gelse de, konuşmamak için kendimi zor tutmuştum.

İÇİMDEKİ TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin