SINIR;
•240 oy
•500 yorumBeğenmeniz dileğiyle ❤
Yapacağım o kritik açıklamayı kafamda netleştirmek için çabalıyordum ama ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Kafam çok karışmıştı ve her şey ani olmuştu.
Yakmıştı beni Derin. Ne söyleyecektim şimdi ben? Aslında ne söylersem söyleyeyim ağabeyim her türlü mezarı boylayacaktı. Çünkü Yağız, şu an karşımda kırmızıyı görmüş bir boğa gibi öfkeliydi.
Uzun sessizliğim olağan seyirde devam ediyordu. Kuruyan boğazımın etrafında, ellerini saran bir varlık hissediyordum sanki.
Her ne kadar karşımda sevdiğim adam duruyor olsa da, söz konusu benim ağabeyimdi. Haklı değildi belki ama yine de konuyu tatlıya bağlamak için elimden geleni yapmak zorundaydım. Kesinlikle!
"Lütfen, öfkelenme. Düşündüğün gibi değil-"
Cümlemi bölen çıkışması, yaşanacak arbedeleri de beraberinde getirecek gibi hissediyordu bana.
Masasının üstünde bulunan tek elini yumruk yapıp sıkıyordu. Böylece, elinin üst tarafındaki damarları belirginleşip, morarıyordu.
"Ne düşündüğüm gibi değil? O zaman anlat da, işin aslını öğreneyim. Böylelikle de katil olmam!"
Sıkılan ruhumun eşliğinde sıkıntıyla nefes aldım. Tuttuğum soluğumun arkasından verdiğim nefesi üfleyerek, "Yalnızca aralarında küçük bir münakaşa geçti. Büyük bir sorun değil." diyerek yalan söyledim.
Elbette büyük bir münakaşa geçmişti aslında aralarında. Fakat bunu ona söyleyerek ortalığı velveleye vermek istemiyordum. Lakin Derin'in itirafıyla tüm plânlarım yerle bir olmuştu.
"Ne küçüğü? Aralarında büyük bir kavga oldu. Hatta Arjin, Azat'a hakaret etti. Azat'ta onu evinden kovdu. Bir daha bu eve gelme, dedi. Sonra Arjin'in gözleri doldu ve koşarak çıktı evden." deyip keyifle yudumladı kolasını, fettanca.
"Ama merak etme Yağız. Arjin'in kalbi kırıldığı için, Hawk Moth ona akuma gönderecektir ve Azat'tan intikamını alacaktır Arjin."
Derin'in ekklediği cümleyle Yağız'ın öfkesi artmıştı. Ayağa kalkacağı sırada omuzuna baskı yaparak onu oturtmayı güç bela da olsa başarmıştım.
"Lütfen yanlış bir hareket yapma. Bari bugün tadımız kaçmasın. Hem, daha sinemaya gitmek istiyordu. Onu yüzüstü bırakmamalısın, üzülecektir." deyip hamburgeriyle konuşmakla meşgul olan Derin'i işaret ettim.
Bakışlarını, seğiren çenesiyle eş zamanlı olarak Derin'e çevirdi. Ona baktığında yüz hatları bi' nevi yumuşamış gibiydi. Gözlerini sinirle kapattıktan sonra dişlerini sıkarak mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ TUTSAK
ChickLitYaşamını hapishanede tutsak olarak geçirmiş bir adamın ona aşık olması ne kadar büyük bir sorun olabilirdi? (...) Nereye gideceğimi bilmeden koşuyordum. Arkamdan bir silah sesi yükseldi. Lanet olsun! Bulmuştu işte ben...