40. BÖLÜM

21.2K 622 486
                                    

Medya gifi: Bertan ve sinir bozucu göz kırpışı :D

                        ♧

'Neyine bağlandım ki bu kadar, bana bakmayan gözlerine mi yoksa benim olmayan kalbine mi?'

~Özdemir Asaf~

Bertan'ın yaralı yüzüne güçlü bir yumruk daha eklenince, eski yaraları da kanamaya başlamıştı. Fakat o, iflah olacağa benzemiyordu.

Dudağındaki kanı silip yalpalayarak ayağa kalktı. Yağız'ın siniri git gide artıyordu. Onun yanına koşar adımlarla yaklaşarak kolundan çekiştirdim. "Lütfen buradan gidelim."

Bertan'ın konuşmasıyla gözlerimi nefretle ona çevirdim. "Aaa, çok ayıp. Nereye gidiyorsunuz böyle? Daha yeni başlamıştık," diyerek sinirle ayağa kalkıp Yağız'a yumruk atmasıyla, "Yağız!" diyerek bağırdım.

Bertan'ın attığı yumruk Yağız'ınkine göre daha sertti. Fakat Yağız bundan pek fazla etkilenmeyip sadece birkaç adım geriye doğru sendelemişti.

Bileğimden tutup çekiştiren Bertan'a sinirle bakarak elimi ondan kurtarmaya çalıştım. "Ne yapıyorsun sen, sapık herif!"

"Bu gece benim misafirim olacaksın Elvin, seninle çok eğleneceğiz."

Yağız arkamızdan gelip Bertan'ı yakasından tutarak, "Çek lan pis elini onun üzerinden!"

Bertan sırıtarak bileğimdeki elini daha da sıkılaştırdı. "Çekmezsem ne yaparsın?" Yağız sinirle gülerek tek eliyle cebindeki çakıyı çıkardı.

Korkuyla ona bakarken o ise gayet rahat bir şekilde Bertan'ın boynuna çakıyı sürttü. "Eğer onu bırakmazsan, bu temiz çakımı senin pis kanına bulayacağım. Bence çok şanslısın. Çakım daha yeni olduğu için kesmekte zorlanmayacağım. Canın fazla acımayacak yani."

Elimin ağrıdığını belli edercesine sessiz bir inilti koptu ağzımdan. Bertan bunu anlamış olacak ki bileğimdeki elini yavaşça gevşetti. Gülerek, "Beni bununla mı duracağını zannediyorsun," dedi.

Yağız da keyiften yoksun bir gülüşle, "Evet, öyle düşünüyorum. Yüzündeki korku bunu kanıtlıyor zaten."

Yağız yeniden eğlenir bir tavırla, "Bu kadar korkak olmamalısın. Alt tarafı bir çakı bu," diyerek kolumdan çekerek beni arkasına aldı. Onun arkasında olmak önümde bir dayanağım varmış gibi hissettirmişti.

Bertan geri çekilip hızla kendi cebindeki çakıyı çıkardı. "O zaman artık eşitiz," diyerek Yağız'a doğru salladı. Yağız geri çekildiğinde arkaya doğru sendeledim. Çok korkuyordum, hem de çok.

Yağız'a çakıyı sallamaya devam eden Bertan'ın yüzümde bir sırıtış belirdi. "Arkandaki kadını yatağıma almaktan onur duyacağım. Kim bilir vücudu ne kadar güzeldir. Söylesene, göğüsleri avucuma sığar mı?"

Bana karşı söylediği iğrenç şeyle elimle ağzımı örttüm. Ne kadar da iğrenç biriydi bu.

Yağız sinirden hırçınlaşmıştı. Elindeki çakıyı bir kenara fırlatarak Bertan'ın yakasına yapıştı. "Bittin lan sen, geberteceğim seni!"

Bertan'ın bileğini kıvırarak çakıyı yere düşürdü ve onu yere fırlattı. Yağız'ın yanına giderek kolunu çekiştirdim. "Yağız lütfen yapma, ne olur." Kolunun üstündeki elimi hızla itti. "Sen karışıma!"

Onun üstüne çıkarak ardı arkası kesilmeyen yumruklarını sıralıyordu. Bertan'ın yüzündeki taze yaralarının üzerine yeni yaralar ekleniyordu.

İÇİMDEKİ TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin