Hamile olmak... Hamileyim kelimesi Ahlâ'nın ağzından çıkar çıkmaz iki gençte kalakalmıştı. Büyük duygu yoğunluğu yaşamaları bir yana ne yapacaklarını bir anne baba adayı olarak endişe ile kafalarından geçiriyorlardı. Beklenen ama karşılığında gerçekleşen şey ile sudan çıkmış balığa dönmüşlerdi adeta. Ahlâ'nın göz yaşları yanaklarına yuvarlanırken Mahir Ahlâ'nın gözlerine tutuklu kalmıştı. Sanki hiç planda yokmuş gibi, sanki çocuk fikri çok uzakmış gibi iki gençte afallamıştı."Mahir, bir şey söyle."dediğinde Mahir şaşkın şaşkın Ahlâ'ya bakıyordu. Elindeki gebelik testini atıp Ahlâ'yı kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Sadece içinden mırıldanıyordu ama Ahlâ asla onu anlamıyordu. Anladığı tek şey "Çok şükür..."demesiydi.
Mahir ise aklını kaçırmak üzereydi. Baba oluyordu, doğru duymuştu değil mi? Ahlâ hamile olduğunu söylemişti. Yutkundu. Omuzlarındaki ağırlık öylesine güçlüydü ki şimdiden baba olmanın ağırlığını hisseder gibi olmuştu.
"Mahir,"dedi Ahlâ, Mahir ise göğüsünden uzaklaştırıp alnını öptü. Ahlâ gülümserken bir çok duyguyu bir arada yaşıyordu. Göz yaşları asla durulmuyordu.
Birlikte odalarına geçtiklerinde Ahlâ yatakta oturmuş elleri kucağında öylece bekliyor Mahir ise oda da volta atıyordu. Sanki ne yapacağız der gibi dolanıyordu. 30 yaşındaki adam tek bir kelimeyle yerle bir olmuştu. "Mahir ben korkuyorum biraz."dediğinde Mahir bir anda durdu. Ahlâ'nın önüne eğilip kaslı bacaklarını genişçe açtı. Ahlâ yatakta otursa da küçücük kalıyordu yanında. Mahir'in hem fiziksel hemde ruhsal olarak çok güçlü bir adam olduğunu biliyordu, bundandır ki ona çok güveniyordu. Sırtını yaslayabileceğini biliyordu.
"Bir şey mi oldu, neden korkuyorsun?"dediğinde endişeli yüzü Ahlâ'ya titrek bir nefes aldırdı. Ahlâ elini Mahir'in yanağına yasladı. Mahir yanağını Ahlâ'nın avucuna bastırarak şefkatini kabul etti. Kalbi daha ne kadar ısınabilir ne kadar büyüyebilirdi?
"Ben anne olabilir miyim, bakabilir miyim bilmiyorum ben yapabili-" Genç kız öylesine hararetli konuşmaya başlamıştı ki, Mahir kızın ellerini tutup hareket etmesini önledi. "Ahlâ, Şuan karnında bizden bir parça taşıyorsun. Artık o seninle, sen ve bana ait."deyip Ahlâ'nın alnını öptü. "Kaygılanarak kendine yük bindirme gülüm, bizim için yeni bir tecrübe, bunun altından kalkacağız."deyince Ahlâ derin bir nefes aldı.
"Sen varsın, beni yalnız bırakmazsın?"dediğinde soru soruyor ve ikna edilmek istiyor gibiydi. Mahir kaşlarını çattı. "Ahlâ!"dediğinde Ahlâ genç adamın omuzlarını tuttu. "Tamam, tamam... Biliyorum tabi ki bırakmazsın."dedi. Mahir ayaklandı. Ama Ahlâ, dipsiz bir kuyu olan Mahir'in hislerinden hiç bir şey anlamıyordu. Kendine öyle kalın duvarlar örüyordu ki İçeri biri girmesi büyük bir başarı gibiydi.
Mahir duygularını belli edebilen, dışa vurumu olan bir adam değildi. Ama Ahlâ bir şey bekliyordu, sevindiğinde dair bir şey. "Hadi aşağı inelim, annenlerde gelmiştir. Onlarında haberi olsun."dediğinde Ahlâ gözlerini kocaman açtı. "Ne!, hayır."dediğinde Mahir Ahlâ'ya döndü. "Söylemeyelim, ben çok utanırım Mahir..."dediğinde Mahir çarpık gülümsemesiyle Ahlâ'ya tepeden baktı. "Neden utanıyor muşsun, 9 ay karnını saklamayı planlamıyorsun herhalde."deyince Ahlâ omuz silkti, "Mahir ya! Çok erken hamile kaldım, yemin ederim utancımdan ölürüm. Söylemeyelim bilmesinler."genç kız neredeyse ağlayacaktı. Lanet olası kadın günleri! Aklına hep orada konuşulanlar geliyordu. Üstelik anneleri neyse de babalarından çok utanırdı. Olacak iş miyidi?
Yutkunddu. Mahir ise Ahlâ'ya yakınlaşıp çenesini tutup dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. "Her gün koynumdasın, ya ne olacaktı." deyince Ahlâ kaşlarını çatarak Mahir'in omuzuna vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLÂ
Teen Fiction•Ana karakter Ahlâ ve Mahir'den sonra yan karakterlerin hikayesine geçiliyor. Bunu sevmeyenler başlamasın lütfen ❤️ Zeynep, "Çok şükür bu aralar iyi şeyler oluyor, Abim bugün çıktı hapisten."dediğinde Ahlâ bozguna uğramıştı. Mahir abi hapishaneden ç...