Buradan itibaren Ahlâ ve Mahir'in hikayesi bitiyor.Zoom'da hoca: Tezi üç hafta içerisinde bitirmelisiniz.
Ben: Tmm
Yine ben: Wattpad'e bölüm yazam :d
1) Mahir Serpil ile aynı otele gitmedi.
2)Serpil yayla evinde değil kendi evinin yayla manzarasında fotoğraf çekildi.
Ahlâ artık sinirlenmiyordu. Cidden artık sürekli bu tarz sorunlar ile boğuşmaktan sıkılmıştı. Kendisine defaatle sakin olmasını, bu durumun Mahir'in bir suçu olmadığını... Bunu yapanın ayıbı olduğunu düşünüyordu. Ahlâ'da Mahir' de bir birilerini severek her şekilde kabul etmişlerdi. Mahir'e her şeyi soracak, işin aslını öğrenecek ve kocasının yanında olacaktı. Artık düşünmesi gereken bir hayatı, Sevdiği bir adam ve evladı vardı. Minicik yavrusunun tüm bunlardan etkilenmesini istemiyordu.
"Ben Mahir'e güveniyorum, yani bu kızın burada olması , böyle şeyler paylaşması elbette sinirimi bozuyor ama pek de umurum da değil artık. Belli ki kuyruk acısı var! Onun yüzünden evliliğimde huzurumu kaçırmayacağım."dediğinde Kızlarda kafasını salladı. "Bende takipten çıkarıyorum. Daha düne kadar hesabımda var mı yok mu abimle bir geçmişleri oldu mu diye hatırlamıyordum bile, yazınca varlığından haberim oldu."deyince Ahlâ omuz silkti. "Çıkarmasaydın keşke şimdi kabullenemediler çıkarıyorlar falan der."dedi. Sevil de sinirli bir hıh sesi ile konuştu. "Hesabı herkese açık zaten, istesek bakarız. Asıl şimdi Zeynep takibi bırakmazsa o ne paylaşsa Zeynep'in dolayısıyla da senin haberinin olacağını biliyor.
"Aşağı ki Mahallede oturuyor zaten, burada da çok işi olmaz. Hem bu kız burada durmaz gider yine İstanbul'a... link falan kaydıramaz o burada."kızlar kıkırdadılar. Ahlâ derin bir nefes aldı. En iyisi aklındaki tüm çelişkileri bitirmek için Mahir ile konuşup bu konuları kapatmalıydı.
Sevil araya girince Ahlâ daldığı yerden çıktı. "Ay asıl olayı unuttum, duydunuz mu? Kenan var ya karısı vefat etmiş duyunca çok üzüldüm kızı severdim."dediğinde Zeynep Kıpırdandı. Bir Kenan'dır gidiyordu, herkes de ne merak ediyordu şu adamı diye düşündü. Mercan ise hemen şu yorumda bulundu. "Adam bey, çiftlik sahibi, köydeki bir çok kadına adama istihdam sağlıyor. Karısı biriyle kaçıp gidiyor ve ortada bir çocuk. Hem kadını buna iten ne diye düşünüyorum hemde haksız buluyorum. Bir anne evladını nasıl bırakır?"dediğinde Ahlâ istemsizce karnını korur gibi sardı. Gerçekten de öyleydi. Anne olmak zor şeydi doğrusu, bir hayat dünyaya getirip hem o hayatın tüm sorumluluklarını alıyor hemde tüm hayatı aslında o oluyordu.
"Ama Kenan sevmiyordu diyorlar, soğuk bir adam zaten. Kocaman tarlası var, atları var, adama tarlayı işçilerle birlikte sürüyor inşaat falan yapıyor. Kendini tamamen işe vermiş."Sevil'in bu yorumu ile Mercan yine araya girdi. "Ay abla ne yapsın adam bey gibi oturup emir mi yağdırsın. Bizim insanımız böyle bilmiyor musun? Çalışmayı seviyoruz. Hem hiç bir şeyleri yokmuş zamanında... Adam dişiyle tırnağı ile buralara gelmiş. Para kazanmak kolay değil."dedi. Zeynep ise yutkundu ve gözlerini titrek bir şekilde kapattı.
Ahlâ Zeynep'e kaşlarını çatarak baktığında ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Teyzem biliyorsunuz ki Alaca köyünde oturuyor. Kuzenlerim de tarlasında çalışıyor, tanıdığım arkadaşlarım çiftlikte hizmetli. Her yaz gidiyoruz teyzemlere kalmaya, oradan biliyorum."dedi Zeynep. "Adamın babası eski gardiyanlardan, o dönemde de gardiyanlar çok iyi para kazanıyorlarmış. Zaten eskilerin gücü kuvveti yerinde... Hapishanede insan dövmeler, öfke kontrolü sağlayamamalar."dedi ve bir süre yutkundu. "Teyzemin dediğine göre adamın içkisi çokmuş, çocuklarını hep dövüyormuş."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLÂ
Teen Fiction•Ana karakter Ahlâ ve Mahir'den sonra yan karakterlerin hikayesine geçiliyor. Bunu sevmeyenler başlamasın lütfen ❤️ Zeynep, "Çok şükür bu aralar iyi şeyler oluyor, Abim bugün çıktı hapisten."dediğinde Ahlâ bozguna uğramıştı. Mahir abi hapishaneden ç...