Yeni gün hız kesmeden devam ediyorken Ahlâ kahvaltısını yapmış, Marangozhanenin yolunu tutmuştu. Mahir ile birlikte hastaneye gidecek ve bebeğin durumunu kontrol edeceklerdi. Umarım test yanlış çıkmamıştır. Diye düşünen Ahlâ kafasındaki anksiyetik düşünceleri bir kenara attı.Hızlı adımlarla yürüyüp içeri girdiğinde Mahir Ahlâ'yı görmesi ile ceketini alıp üzerine giyindi. "Kolay gelsin."diye gülümseyen Ahlâ'ya Mahmut ve Selim selam verdiler. "Bir çay ikram etseydik, öyle çıkardınız."Diyen Mahmut'a döndü Ahlâ, "Yok Mahmut abi, randevu saati gelmek üzere zaten biz hiç geç kalmayalım."dediğinde Adam da kafasını salladı. Mahir Ahlâ'nın yanına gelip elini beline attı. "Haydi,"dediğinde Ahlâ'da Mahir ile birlikte yürüdü.
"Nasıl gidiyor işler?"dedi Ahlâ, Mahir ise arabaya binip kemerini taktı. "Çok şükür iyi, bahara bir sürü düğün var, millet ev düzüyor."dediğinde Ahlâ gülümsedi. Eliyle karnına sarıldı. "Bereketiyle geldi benim bebeğim."dediğinde Mahir Ahlâ'ya dönüp gülümsedi.
Yok akıp gidiyordu. Ahlâ'nın düşündüğü tek şey ise dönüşte tatlı yeyip yiyemeyecekleriydi. o kadar canı istiyordu ki... Bunun nedeni hamile olması değildi. Sık sık çarşıya inmedikleri için her inecekleri zaman hızlarla yiyecekleri şeylerin hayalini kurarlardı. İstemsizce canı istiyordu bir şeyler işte.
"Hemen dönmek zorunda mıyız Mahir?"dedi Ahlâ hafif kısık sesiyle Mahir ise kolundaki saate baktı. "Yok, çoğu şeyi bitirdim bensiz idare ederler. Ne oldu ki?"dedi. Ahlâ ise heyecanla ellerini çırptı. "Sahili gezer miyiz biraz, hem belki Profiterol de yeriz." Mahir Ahlâ'nın hareketlerine kahkaha atıp hemen ilk bulduğu park alanına arabayı park etti. Ahlâ'yı kendine çekip Başını üstüne bir öpücük kondurdu. "Yeriz gülüm. Şimdiden aşermeye mi başladın?" Ahlâ kapıyı kapatıp üstünü başını düzeltti ve Mahir'in koluna girdi. Hastaneye doğru ilerlediler. "Hayır. Sana söylemiştim. Her zaman çarşıya inemiyoruz. İndiğimiz zaman da aklımdan geçen tek şey bir şeyler yemek."deyip kıkırdadı. Mahir Ahlâ'yı kendine çekip kolunu omzuna attı. "Serseri."deyip tekrar başının üstünü öptü.
Özel hastaneye geldikleri için bekleme dertleri olmadan içeri girebildiler. Şanslarına kalabalık bir gün de değildi. İçeri girer girmez iki genç de gergindi. Hayatlarında yaşadıkları en garip andı belki de. "Hoş geldiniz, Şikayetiniz nedir?diye Doktor ile Ahlâ gülümsedi. Saçları kırlaşmış, gözlüklü bir doktordu. Herkes en iyisi olduğunu söylediği için Ahlâ erkek doktor seçmişti.
"Ben iki, iki buçuk aydır adet görmüyorum doktor bey. Bulantılarım ve kan şekerim de düşüş olunca gebelik testi yaptım ve pozitif çıktı. Ama herhangi bir kan testi yaptırmadım."derken alt dudağı titredi Ahlâ'nın. Ya hamile değilse... Herkesin sevinci kursağında kalırdı. Bu nedenle Ahlâ derin bir nefes alıp bu ihtimali yine zihninden öteledi.
"Testler çoğunlukla yanılmaz eğer ilk haftalar değilse, iki buçuk ay uzun bir süre ama yine de bir bakalım. Şöyle sedyeye geçin bakalım."Ahlâ ayaklanıp monitörün yanındaki sedyeye geçti. Mahir de ayaklandığında Ahlâ göbeğini açtı. Doktor ise Ahlâ'nın kasığına kadar bir jel sürüp Elindeki cihazı bastırarak gezdirdi. Monitöre bakıp bir kaç tuşa bastı. Ahlâ'nın heyecandan kalbi ağzında atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLÂ
Teen Fiction•Ana karakter Ahlâ ve Mahir'den sonra yan karakterlerin hikayesine geçiliyor. Bunu sevmeyenler başlamasın lütfen ❤️ Zeynep, "Çok şükür bu aralar iyi şeyler oluyor, Abim bugün çıktı hapisten."dediğinde Ahlâ bozguna uğramıştı. Mahir abi hapishaneden ç...