35

86.3K 3.6K 652
                                    


Zeynep ve Kenan çok mutlulardı. Günler birbirini kovalarken birbirlerine temasta bulunmasalar da oldukça fazla şey paylaşıyorlardı. Zeynep ile her akşam Ali uyuduktan sonra bir hayli fazla sezonu olan dizilerine devam ediyorlardı. Zeynep diziyi çok beğendiği için kahvaltıda izleyecekken Kenan engel olup birlikte izleyecekleri konusunda uyarmıştı. Zeynep Kenan'dan böyle bir atak beklemiyordu. Bu onların her akşam birlikte dizi hakkında konuşacakları ve zaman geçirecekleri uzun saatler demekti.

Bu Zeynep için paha biçilemezdi. Günleri Ali'nin gelişimi için oyun ve kitaplar alıp onunla vakit harcayarak geçiriyordu. Bu onun içinde mükemmel bir deneyimdi. Heyecanla Ali'deki farkları görüyor ona iyi gelebildiği her an öylesine mutlu oluyordu ki. Hep düşünüyordu. Belkide bu hayata geliş amacı bu küçük yavrucağın hayatına dokunmak ve yaralarını sarmaktı. Ali ona değeli bir şeyler yapıyor hissi veriyordu. İlk kez işe yaradığını hissediyordu.

"Son kaşık Ali lütfen."deyip kızgın yüz yapan Zeynep'e ali sitem etti. "Zeyneeep."dese de Zeynep yemek yememek için direnen çocuğa son kaşığı da verdi. "Hadi babanla konuşayım da seninle bizim köye gidelim."dediğinde Ali heyecanla dikeldi. Farklı bir yere gitmenin heyecanını yaşıyordu.

"Oley, oley! gidelim hadi gidelim mi? gidelim mi Zeynep?"dediğinde Kocaman siyah gözleriyle melül melül Zeynep'e bakıyordu. Zeynep peçete ile alinin ağzını silip kıkırdadı. "Dur tamam, sabırsız. Önce bir babanla konuşalım."dedi.

Üzerine kalın uzun bir hırka alıp dışarı çıktığında At kuyruğuna bağladığı fularlı tokası sert rüzgarda uçuşuyordu. Şuan işçiler nakliye ve paketleme ile uğraşırken Kenan ise Emir veriyor ve harıl harıl çalışıyordu. "Kenan."diye seslenen Zeynep'i duyması imkansız olsa da Zeynep şansını denemişti. Bir türlü duymayınca karşıdan ona dümdüz surat ile bakan Zehra'yı gördü.

El sallayıp Kenan'ı gösterdiğinde kız neredeyse oflayacaktı. İşini bırakıp Kenan'a sinirli bir şekilde bir şeyler söylüyordu. Kenan ise Zeynep'ten tarafa döndü. Ağır adımlarla ona gelen adama baktı Zeynep, ağzında tükürük kalmamıştı yutkunmaktan. Bu adama bakınca boğazından kayıp gidiyordu. Yine sert bir şekilde yutkundu. Koyu saçları rüzgarda uçuşuyordu. Kaşından başlayan derin yarası gür sakallarının arasına doğru hafifliyor ve yok oluyordu.

Üzerinde balıkçı yaka dar bir triko altında ise hali kalmamış çamur içinde bir pantolon ve koyu turuncu lastik botları ile Zeynep'in dibinde bitti. "Zeynep?"Kenan'ın bariton sesi ile kendine bir süre sonra ancak gelebilmişti. Derin bir nefes aldı. Belli ki bu adamdan biraz uzak durması gerekiyordu. Yoksa yürüyen libido olarak gezmeye başlayacaktı. "Kenan ben diyorum ki Ali'yi de alıp bizim köye gitsem Evleneli bir ayı geçti, çok özledim bizimkileri."dediğinde Kenan kaşlarını çattı. Dönüp işçilere bakıp tekrar Zeynep'e elleri belinde baktı. "Arabayı mı alacaksın?"dediğinde Zeynep kirpiklerini kırpıştırdı. "Evet, ama sana lazımsa?"dediğinde Kenan sözünü kesti. "Uzun yol Zeynep,"dediğinde Zeynep gülümseyerek Kenan'a biraz daha yaklaştı.

"Araba kullanmayı yeni öğrenmedim, gidebilirim."deyip biraz daha yaklaştı. "Veda öpücüğü alabilir miyim?"dediğinde Kenan dumura uğradı. Allah onu bu dünyada daha ne kadar sınayacaktı tövbe haşa! Bilmiyordu Kenan. O balımsı ela gözler öyle bakıyordu ki ona kendini zor tuttu.

"Utandın mı?"deyip gülümsedi Zeynep. İşçiler ise ara sıra onlara dönüp bakıyor merakla onları izliyorlardı. Kenan beylerini ilk defa böyle görüyorlardı. Erkek kız fark etmeksizin kimisi kıskanıyor kimisi çok mutlu oluyordu. Kenan varlıklı olsa da her zaman çalışanlarına adaletli olmuştu. Ama sert ve diktatör bir patron olması elbetteki genç erkeklerin gururunu kırıp sinir olmalarını sağlayabiliyordu. Zeynep'te erkeklerin ona bilenmesinde ki en büyük etkendi. Adam hem paralıydı hemde gencecik güzel bir kadını kendine hanım yapmıştı. Köyün erkeklerinin bazıları bu haset ve edepsiz düşüncelerde olsalar da kimisi artık beyinin mutlu olmasını istiyor ve onun adına seviniyorlardı.

AHLÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin