Sabah olduğunda yanındaki hareketlerden dolayı uyanmak zorunda kalan Zeynep mızmızlandı. "Ne oluyor ya?"dediğinde Kenan homurdandı. "Saat 9 oldu Zeynep, ne zaman uyanacaksın?"dediğinde Zeynep ağlamak üzereydi. 9 da uyanmak cidden onu üzmüştü. Gözleri uyku diye yalvarıyordu adeta. Ama 6 da kalkmayı planlayan, 7 de uyandığı için kendini eleştiren bir kocası vardı. "Evdekiler uyanmış mıdır? Kurt gibi açım."dediğinde Zeynep kalakaldı. Çünkü İlk kez Kenan'ın uykudan uyandığı haliyle karşılaşıyordu. Genelde erken kalktığı için sabahları birbirlerinin uyandıkları hallerine pekte şahit olamıyorlardı.Yatağın başlığına yaslanıp, oturur vaziyette duran Kenan'a gülümseyerek baktı. "Annemler kalkmıştır şimdi. Kahvaltı hazırlıyorlardır."deyince Kenan Zeynep'i süzdü. Kolundan düşen geceliğin askısına bakarken kasıklarına inen yoğun hisle zaten Sabah olan erkeksiyonuna bir yenisi daha eklendi. Aklına dün geceyi getirmeden edemiyordu.
Zeynep onu büyülemişti. Ona dokunmak çok farklı çok başka hissettirmişti.
Kenan bir anda kalkıp Zeynep'e arkasını dönerek pantolonunu giyindi. Fermuarını zar zor kapatıp üzerine kazağını geçirdiğinde Zeynep'e döndü. "Ben lavaboya gidiyorum, sende kalk artık çok geç kalmayalım."deyince Zeynep gülümseyip kafasını salladı ve yatakta gerindi. Kenan'ın bu görüntüyle kirpikleri titredi. "Ayyh Tamam, hemen hazırlanıp geliyorum."diyen Zeynep'i arkasında bıraktı ve çıktı. Solundaki lavaboya girip ağzını çalkaladıktan sonra yüzünü yıkayıp kuruladı. Tuvalete girip cıktı. Elini yıkadıktan sonra
tekrardan içeri girince Ahlâ'yı gördü. Ahlâ kocaman gülümseyerek. "Günaydın abi, geç otur kahvaltıya bizimkilerde gelir şimdi."deyince Kenan baş selamı verdi. "Günaydın, herkesle birlikte oturayım, "dediğinde Zeynep içeriden çıkıp Ahlâ'ya selam verdi. O da banyoya girip rutin işlerini yaptığında Kenan sıcak olan evde bunalmıştı.yakasını çekiştirip aklında olan işlerini düşündü. Umarım verdiği talimatlara göre işi yürütebiliyorlardı. Hayatında hep düzen vardı. Düzeninden çıkınca konforlu alanından da çıkıyormuş gibi hissediyordu.
Herkes selamlaşıp sofraya oturduğunda Kenan oldukça fazla yiyordu. Mahir de öyle. Bu fiziğe anca bu yemek porsiyonu uyardı zaten. Zeynep kaç bardak çay doldurdu hatırlamıyordu. "İçin yanmış resmen,"dedi Zeynep Kenan'a kıkırdayarak. Kenan kendisine gülerken gözleri kısılan gül güzeline içi geçerek baktı. "Dün hiç içmedim, iyi geldi."dediğinde Zeynep gülümsedi. Kenan ise yine sıcaklayınca yakasını çekiştirdi. Darlanıyordu Zeynep yanındayken! Mahir öksürüklere boğulmaya başlayınca Herkes yardım etmeye başladı. Kenan kaşlarını çatarak Mahire baktığında adamın suratı kıpkırmızı olmuştu.
"Abi, helal ay ne oldu."Zeynep Abisinin sırtına vurup yerine geçince Ahlâ'da telaşla kocasına sorular sordu. Zeynep tam yerine oturacakken Kenan'ın kıvrılan balıkçı yakasından görünen morluk izi ile başından kaynar sular aşağı aktı. Kahretsin! Kenan boynuna dikkatle bakan karısını görünce eli oraya gitti. Sonra Zeynep ile dün gece yaşadığı o içini kavuran anlar aklına geldiğinde yakasını düzeltip elini alnına koyup ovaladı. Zeynep'in emdiği yer kesinlikle morarmış olmalıydı. Mahir kendine gelip Kenan'a kötü bakışlar atarken Zeynep utançtan elini ayağını nereye koyacağını şaşırdı.
Kenan ise sırtını geriye yaslayıp eline çayını aldı ve rahat bir şekilde oturdu. "Geçti mi Mahir dayı?"diyen Ali ile ortam biraz yumuşayınca Mahir Ali'in şakağını öpüp saçlarını karıştırdı. "Geçti dayım, geçti. Zeynep Ali'in ,ailesine alışmasından dolayı aşırı memnundu. Gülümseyerek çay içmeye devam ettiğinde birlikte yola çıktılar.
"İyi ki kaldık. Bizimkiler ne kadar mutlu oldu. Ali de anlaştı."dedi Zeynep. Ayakkabılarını çıkarıp koltukta oturmuş akan yola bakıyordu. "Anlaştık valla."diyen Ali'ye kıkırdadı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLÂ
Teen Fiction•Ana karakter Ahlâ ve Mahir'den sonra yan karakterlerin hikayesine geçiliyor. Bunu sevmeyenler başlamasın lütfen ❤️ Zeynep, "Çok şükür bu aralar iyi şeyler oluyor, Abim bugün çıktı hapisten."dediğinde Ahlâ bozguna uğramıştı. Mahir abi hapishaneden ç...