Zeynep teyzesine geldiğinden beri soru yağmuru bitmiyordu. Kime cevap vereceğini şaşırmıştı. Erkek kuzenleri evlilik mevzusu açılınca teker teker dağılırken teyzesi ve iki kız kuzeni yanında oturmuş sorularını soruyorlardı.
"Vallahi ben Kardeşimi bilirim. Nurten hayatta bir haftada düğün falan yapmaz. O ne öyle yangından mal kaçırır gibi." dediğinde Gülnur araya girdi. "Ay anne bir yılda da evlenen bir günde de evlenenin mayası bozuksa her türlü o evlilik yürümüyor. Babaanem ne derdi. Kaç yıl da nişanlı kalsan, aynı evde yaşamadan kimseyi tanıyamazsın."Teyzesi burun kıvırıp kaynanasının sözünü umarsamazca karşılamıştı.
"Ay ben ondan mı diyorum. Kenan'ı biliriz. Bizim çocuklarla da ahbap. Gülsüm hanımda çok iyi. Ama düğün bu ne acele." Ayşe gülümseyerek Akranı olan Zeynep'e döndü. "Aman bırak sen annemi Zeynep, nasıldı çiftlik güzel miydi? Kenan abi nasıl davrandı sana?"deyince Zeynep Ayşe'ye döndü.
"Soğuk biri ama... Yok yok hafifletmeyeceğim. Kaba da biri. Yani bence kadınlar ile iletişimi iyi değil."dediğinde Gülnur ile Ayşe kıkırdadı. "Adam karşısında seni görünce dumur olmuştur. Annesine o kadar tembih etmiş dul, çocuklu fark etmez birini bul diye."deyince Teyzesi içlendi.
Yeğenin böyle sert ve ilgisiz bir adamla evlenmesini istemezdi. Hem adamın bir de çocuğu vardı. Geçmişin adetleri maalesef ki sürmekteydi. Kadınlar hala dul sıfatına korkuyla bakarlardı. Üstelik bekar biri ile erkek yada kadın evlendi mi kınarlardı. O istiyordu ki Zeynep'in renklerini soldurmayacak onu daha da renklendirecek biri ile evlensin. Ama Kenan ve ailesinin de iyi bir aile olduğunu biliyordu. Eskiden aşk mı vardı ki. Birbirlerini görmeden evlenenlerden biriydi kadında. Tek tesellisi Kenan'ın hem iyi biri olduğunu düşünmesi hem de varlıklı olmasıydı. Hiç değilse yeğenine bakardı.
"Ah kuzum aldın başına belayı. Şimdiden köy kasıp kavruluyor. Kızlar gururlarını unutup çiftliğe hanım olmak için delirirken seni öğrenen kızlar iyice hasetlendiler. Aman diyim hiç kimseyi kafana takma ve mutlu bir evlilik yaşa."dedi. Zeynep kafasını salladı ve alt dudağını ısırdı. "Sadece çiftliğe hanım olmak için mi deliriyor kızlar?"dedi ve gözleri etrafta dolaştı. Ayşe gülerek ablasına baktı ve sonra Zeynep'e döndü.
"Eğer Kenan abinin beğenilip beğenilmediğini soruyorsan-"dediğinde Zeynep hızla Ayşe'ye döndü. "Adam boylu poslu, beğeniyorlar. Ama herkesin yarasını gördüğündeki çekincesi acaba mı diye sorgulatıyor tabi."
Ne yaraymış arkadaş! Zeynep delirecekti. Kızların Kenan'ı beğenmesi onu hem gururlandırıp hemde biraz sinirlendirse de daha fazla moralini bozan şey yara meselesiydi.
Zeynep onu ilk gördüğünde de o yarayı çok çekici bulmuştu. Aşırı erkeksi geliyordu. Güzel olan kusurun bile mükemmel olması değil miydi? İnsan kusurları ile güzeldi.
"Bakma sen onlara hepsi bayılıyor Kenan abiye ama yarası yüzünden yanına yakıştırmayanlar oluyor. Ne saçma bir düşünce hem beğeniyorsun hem de bir kusuru var diye kendine yakıştırmıyorsun!"Ayşe'nin mırıldanmalarını Gülnur kesti. "Ay yakıştırmamak mı? Gel onu benim külahıma anlat. Hepsi deli divane de adam onlara bakmayacak diye kendi kendilerine triplere giriyorlar." Zeynep derin bir iç çekti. "Bu konuyu kapatalım mı?"dediğinde Kızlar özürdiler vari bakıp konuyu kapattılar.
Ertesi akşam Zeynep annesini arayıp durumu anlattığında annesi kati suretle müsaade etmemişti. "Benim bir kızım var, ne öyle kaçırır gibi!"dediğinde Zeynep umutsuzca Gülnur ablasının yatağına oturdu. "Anne, Ali çok yalnız. Onun bir düzene girmesi gerek. Hem ha bir hafta sonra ha bilmem kaç gün sonra. Çeyizim her şeyim tamam değil mi?"Nurten hanım birkaç küfür savurduğunda Zeynep'in yüzü kızardı. "AA sende bu çocuğu mu bekliyordun, ne bu acele!"arkadan Ahlâ Nurten hanımı sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama nafileydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLÂ
Roman pour Adolescents•Ana karakter Ahlâ ve Mahir'den sonra yan karakterlerin hikayesine geçiliyor. Bunu sevmeyenler başlamasın lütfen ❤️ Zeynep, "Çok şükür bu aralar iyi şeyler oluyor, Abim bugün çıktı hapisten."dediğinde Ahlâ bozguna uğramıştı. Mahir abi hapishaneden ç...