Şuraya final yazısını yazmak o kadar zor geliyor ki bana. Çok alışmıştım bu karakterlere, bu hikayeye, size. Yeni bir hikayeye başladık beraber ama yine de Yağmur ve Bora karakterlerini bırakmak bana da çok zor geldi. Bu zamana kadar sürekli benim yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. Bu hikayede en az benim kadar sizin de emeğiniz var. Sizin sayenizde çok büyüdük ve kocaman bir aile olduk :) Hepinizi çok seviyorum, bu hikaye bana bir sürü yeni arkadaş kazandırdı. Duygulandım sanki :) Yağmur ve Bora’yla olan maceramız buraya kadarmış :)
Daha önce de söz verdiğim gibi final bölümünü Ceyda Demirkol’a ithaf ediyorum. Hepinize iyi okumalar canlarım :) :* ^^
“Aileniz bir kaza geçirdi, ikisini de hayatını kaybetti. Başınız sağ olsun.”
Telefon yavaşça elimden düştü ve kendimi hıçkıra hıçkıra ağlarken buldum. Bora hızla yanıma koştu.
“Aşkım ne oldu?” Ona sarıldım, ama ağlamaktan artık hiçbir yeri göremiyordum.
“Bora, kaybettim. Yine kaybettim! Ölmüşler. Annem ve babam öldü…”
*
(8 ay sonra)
Yine hayatımız çok değişmişti. Annemi ve babamı aynı anda kaybetmiştim. Hem de çok mutlu olduğum bir günde. Hamile olduğumu öğrenmiştim, onların yanına gidecektik ve bunu beraber kutlayacaktık ama onun yerine onların ölümüne yas tuttuk. Hayatımda bir sürü kişiyi kaybetmiştim ama hiçbiri bu kadar acı vermemişti. Ben ailemi zar zor bulmamış mıydım zaten?
Ama bir yandan da mutluydum çünkü mükemmel bir kocam vardı. Ve artık karnım burnumdaydı. Doğuma sadece 1 ay kaldı. Bora benden telaşlı. Geceleri nasıl kabus görüyor bilmiyorum ama bazen yatakta sıçrıyor ve ‘Doğum mu başladı? Hadi hastaneye’ diye bağırıyordu. Ve bu halleri son zamanlarda daha da artmıştı.
Ayrıca Hazal’da 6 aylık hamileydi. Sonunda istediğine kavuşmuştu. Gayet mutlulardı. Hayatımızda her şey yolunda gitmeye başlamıştı aslında. Ailem kaybetmemin dışında mutluyduk.
Bora yanıma gelip oturdu ve kolunu omzuma atıp göğsüne doğru çekti.
“İyi misin sen? Yine bir hüzünlendin sanki.”
“Yaşadığımız ne çok şey var Bora. Onları düşünüyordum.”
“Artık geçmişi düşünme. Kızımızı ve bizi düşün.”
“Artık ona bir isim bulmalıyız.”
“Rüyamda gördüğüm kızın adı Selin’di ama bence başka bir şey olmalı.”
“Aslında benim aklımda bir şey var”
“Neymiş o?”
“Hayal olsun. Çünkü sen benim önce hayalimdin sonra umudum oldun.”
“O zaman erkek çocuğumuz olunca da adı Umut olur.”
“Olur.” İkimizde birbirimize bakıp gülümsedik. Yanağıma kocaman bir öpücük bırakıp koltuğa iyice yayıldı.
Bu aralar sürekli bir ağrı hissediyordum. Sanırım kızımız yerinde duramıyor. Çok hareketli bir şey olacak bu, aynı babası gibi yaramaz!
“Bora.”
“Efendim hayatım.”
“Bana su getirebilir misin?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomanceAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?