Herkese yeniden merhaba :) Aslında bu hata yeni bölüm gelmeyecekti ama o kadar ödevimin arasına yine de sıkıştırdım. Ayrıca bu hafta altı tane sınavım var. Haftaya da sekiz tane. Nasıl yeni bölüm yetiştiririm bilmiyorum. Hatta belki haftaya hiç bölüm gelmez. Lütfen beni anlamaya çalışın. Kitaplardan kafamı kaldıramıyorum. Dershanem olduğu için biraz daha yoğun oluyorum.
Şimdiden anlayışınız için teşekkür ederim. İyi okumalar :) :* ^^
Bora kapıya doğru gitti, bende onun arkasındaydım. Kapıyı açar açmaz ikimizin de gözleri büyümüştü. Bora benim aklımda ki soruyu sordu.
“Senin ne işin var burada?” Bu sorudan sonra bir ses geldi. O korkunç ses!
***
Bora yerde yatan Sinan’a tekrar bir tekme geçirdi. Haklıydı. Evlendiğimiz gece kapımıza gelip Bora’ya silah doğrultmuştu ama Bora onu kolundan yakalayınca silah havada patlamıştı. Sonra da Bora Sinan’a saldırmıştı.
“Tamam yeter Bora! Sarhoş işte. Bırak!”
“Bir daha seni burada görürsem, bu sefer gerçekten öldürürüm.” Bora beni de çekiştirerek eve girip kapıyı sertçe kapattı. Biz eve girerken Sinan ayağa kalkmış bahçe kapısından çıkmaya çalışıyordu.
“İyi misin?”
“Salak! Bana ne yapabileceğini sanıyor ki o?”
“Tamam, lütfen sakin ol. Beni de korkutuyorsun.”
“Nasıl sakin olmamı bekliyorsun!” Bağırarak üstüme gelmeye başladı. İyice kendini kaybetmişti.
“Eğer sakinleşirsen yukarı çıkarsın!” Bende onun gibi bağırarak yukarı çıktım ve odaya girdiğim de üstümde ki gelinlikten kurtuldum. Evlendiğimiz gün olacak iş mi bu ya? Gerçekten şansımız yok bizim.
Odaya çıktıktan beş dakika sonra falan Bora girdi içeri. Gayet sakin görünüyordu. Yavaşça yanıma oturdu.
“Özür dilerim. Seni korkutmak istemedim.”
“Biliyorum.”
“Ama sana bir şey yapacak diye ödüm kopuyor. O yüzden bu kadar çok kendimi kaybediyorum.”
“Bende sana bir şey olacak diye korkuyorum ama senin gibi davranmıyorum Bora.”
“Evet biliyorum sevgilim. Ama elimde değil.” Bana iyice yaklaşıp sarıldı.
“Seni çok seviyorum.”
“Bende seni.”
“Seni ne?”
“Bende seni çok seviyorum.”
“Kızgınsın ama sanırım.”
“Biraz.” Benden biraz ayrılarak yüzüme dikkatlice bakmaya başladı.
“Özür dilerim karıcım.” Bu son söylediği kelime nedense gülümsememe neden olmuştu. Karısıydım ben onun. Bu harika bir duyguydu.
Bana iyice yaklaşıp dudaklarıma uzun uzun öpücükler kondurmaya başladı ve üstümüzdekilerden kurtulduk. Onunlayken gerçekten dünyadan kopuyordum, ondan başka hiçbir şey düşünemiyordum. Sanki onun dokunuşları beni alevler içinde yakıyordu ama bu hoşuma gidiyordu. Çünkü ben ona aşıktım. Ona herkesten çok güveniyordum. Kendimi ona bıraktım ve geceyi onun dokunuşlarıyla tamamladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomanceAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?