İnanmıyorum! 1 milyonu geçmişiz!! Hepinize çok çook teşekkür ederim :) Ve o güzel geçmiş olsun mesajlarınız, yorumlarınız için çok teşekkür ederim, hepinizi çok seviyorum :) :* Bu bölümün biraz kısa olduğunun bende farkındayım ama geçiş bölümü olarak düşünün bunu :)
Son 3 bölüm! 49. Bölümü yayınladığım zaman yeni hikayemin de bölümlerini yayınlamaya başlayacağım :) Ve bu bölümü ‘medcezircideniz’ adlı okuyucuma ithaf ediyorum, hepinize iyi okumalar :*
“Bir kızımız oluyor, ve bu sefer rüyamı kabusa çeviren Sinan yoktu.”
“Önceden ne görüyordun?”
“Oraya mı odaklandın sen? Kızımız oluyor diyorum.”
“Ee?” Bora biraz doğrularak bana yukardan bakmaya başladı.
“Ben gerçekten bir kızımız olsun istiyorum…”
*
“Bora ne diyorsun sen?” Yataktan hızla kalktım ve Bora’ya tuhaf tuhaf bakmaya başladım.
“Ya hem sende istemiyor muydun?”
“İstiyorum! Ama bu kadar erken değil.”
“Zaten doğuma kadar bir sürü zaman geçecek.”
“Bora sakın bir daha bu konuyu açma!”
Durduk yere neden bu kadar bağırmıştım bilmiyorum ama bu konu beni çok korkutmuştu. Onun başka bir şey söylemesine izin vermeden odadan çıktım. Zaten çok erken evlenmemiş miydik? Ben çocuk falan istemiyorum.
Üstüme koltuğun üstünde ki hırkamı alıp evden çıktım. Bora’yla karşılaşmak istemiyordum. Sahile doğru yürümeye başladım, sanırım biraz yalnız kalmak ikimize de iyi gelecekti.
*
(Bora)
Bu kız bazı şeylere bu kadar çok tepki vermek zorunda mı? Hayır yani evlenmeden önce Doruk’un yanında ne çocuğu dediğimde burnumdan getirmişti. Bir de evden çıktı gitti bu saatte. Telefonlarımı da açmıyor. Çıldırtacak illa beni.
Telefonu fırlattığım yerden geri aldım ve Doruk’u aradım ama açmıyordu. Son çare olarak yataktan kalktım ve üstümdeki pijamaları çıkararak daha düzgün şeyler giydim, sonra hemen evden çıktım ve arabama bindim. Yağmur arabayı almamış o zaman yürüyerek gittiğine göre çok uzak bir yere gidemez ama bir seçenek daha var taksiye binmiş olabilir.
Son bir kez telefonumu elime aldım ve Yağmur’u aradım. Bu sefer telefonu açmıştı.
“Efendim.”
“Neredesin sen? Beni çıldırtmaya mı çalışıyorsun!”
“Eğer bağırmaya devam edersen nerede olduğumu söylemeyeceğim.”
“Tamam gayet sakinim. Söyle hadi.”
“Değilsin.”
“Yağmur! Karıcım hadi.”
“Off tamam sahildeyim, banklardan birinde otuyorum.”
“Bekle geliyorum.”
Telefonu yüzüne kapattım ve arabayı hızla sahile sürmeye başladım. Bu kadın gerçekten benden de manyak!!
*
(Yağmur)
Manyak! Beni sinir ediyor sonra neredesin? Ama işte kıyamıyorum, salak gibi yerimi söyledim. Hani ben yalnız kalmak istiyordum?
Telefonu kapatalı daha birkaç dakika olmuştu ama Bora hemen gelmişti. Ayağa kalkıp arabadan inmesini izledim.
“Arabayı neden bu kadar hızlı kullanıyorsun?”
Yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Bende hemen kollarıma onun beline doladım.
“Çünkü beni çıldırtıyorsun.”
“Asıl sen beni çıldırtıyorsun. Çocuk ne ya? Bu genç yaşımda her yerimin sarkmasına izin veremem.”
“Of tamam kapat bu konuyu artık, istemiyorum çocuk falan. Zaten bir çocuk var başımda.” Kafamı kaldırıp ona kaşlarım çatık bir şekilde baktım.
“Ben miyim o çocuk?” Elini çatık kaşlarımın arasına koydu ve sonra pis bir şekilde gülümsedi.
“Buruşuyorsun yapma şöyle.”
Kollarının arasından çıktım ve sinirle onun gülmesini izledim.
“Sen çok pisliksin biliyorsun değil mi?”
“Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?” Bana iyice yaklaşarak dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.
“Ben seni sevmiyorum ama.”
“Tabi tabi.” İyice keyiflenmişti. Kolunu benim omzuma attı ve beni kendine iyice yaklaştırdı.
“Hadi evimize gidelim. Bir daha böyle bir şey yapmanı da istemiyorum.”
“Sanki adam akıllı yapabiliyorum. Hemen nerede olduğumu söyledim.”
“Bu bana karşı koyamadığın için oluyor işte.”
Tam elimi kaldırıp ona vuracakken yaraları aklıma gelmişti. Ne kadar hafif vursam da canı yanacaktı. Canım ya benim için buralara kadar bu halde geldi bir de. Ayrıca ikimizde birbirimizi seviyoruz illa ki çocuğumuz da olacak. Aslında benim tek korktuğum şey doğum sancısı sanırım. Yani istemiyorum ama istiyorum. Yine bir kafa karışıklığı yine Yağmur! Ama sanırım boşuna Bora’yı üzüyorum ben.
Arabanın önüne geldiğimizde Bora’yı durdurdum.
“Ne oldu?”
“Tamam, kabul ediyorum.”
“Neyi?”
“Bu saflık bulaşıcı sanırım.” Bora tek kaşını kaldırarak bana baktı.
“Bende çocuk istiyorum Bora!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomansaAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?