Ortaklar masaya doğru yaklaştı. Onun burada ne işi vardı! Ortak dedikleri şerefsiz bu muydu yani!
“Merhaba ben Mert.” Elini sırıtarak Yağmur’a uzattı. Yağmur da hiçbir şeyden habersiz sırıtmasını karşılık verdi ve elini sıktı. Bu Mert’in ağzını burnunu kırmamı daha çok istememe neden oldu. Ama burada Yağmur ve ailesinin gözü önünde yapamazdım.
Sonra bana elini uzattı. Tanışmıyormuşuz gibi davranıyordu. Ama elini sıkmadım ve yerime oturdum. Yağmur kulağıma doğru eğildi. “ Neden böyle davranıyorsun?”
“Sonra konuşacağız Yağmur!”
“Tamam.”
Elimi sinirden yumruk yapmıştım bunu Yağmur fark etmiş o yüzden elini elimin üstüne koydu. Aslında bu biraz rahatlamama neden oldu. Ama Mert Yağmur’la aynı masadaydı. Bu iğrenç. Yağmur bir tek benimdi! Başka kimsenin olamaz.
***
(Yağmur)
Sonunda o masadan kalkıp çıkışa doğru gidebildik. Mert Bey kendi arabasıyla evine gitti. Aslında iyi bir adamdı ama neden Bora’nın ona kötü davrandığını anlayamıyordum.
Bora annemlerden izin aldı. Benimle biraz daha vakit geçirmek istediğini ve çok geç olmadan eve bırakacağını söyledi onlara. Annem ve babam tamam diyerek arabaya bindiler ve eve gittiler.
Bora da beni Wild’da götürmüştü.
“Ne işimiz var burada?”
“Eğlenmeye geldik.” Dedi ve elimden tutup barın içindeki odalardan birine soktu. Sonra camın önündeki koltuğa oturmamı söyledi ve yanıma gelip o da oturdu. Bu diğer odalara benzemiyordu. Diğerlerinde yatak vardı ama burada çalışma masası, koltuk, televizyon gibi şeyler vardı. Sanırım burası onun çalışma odası gibi bir yerdi.
“Neden Mert Bey’e öyle davrandın?”
“Onu tanımıyorsun Yağmur.”
“Sen tanıyor musun?” Evet anlamında başını salladı.
“N-Nasıl yani nereden tanıyorsun?”
“O benim düşmanlarımdan biri Yağmur. Benim canımı acıtmak için seni kullanacak.”
“Saçmalama Bora. Kıskançlıktan yalan söylemeye başladın!”
“Seni kıskanmıyorum ben!”
“Kıskanıyorsun! Mert Bey gayet iyi bir adam.”
“İyi o zaman defol buradan onun yanına git!” İşte yine beni kovuyordu. Bana git demişti. Hani böyle bir şey demeyecekti? Söz vermişti bana!
Onun yanında ağlayamazdım! Çantamı alıp bardan çıktım. Beni umursamadı bile. Hatta bana öyle deyip başka bir kızın yanına gitti. Ben bunları hak etmiyordum!
***
Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu. Dün gece eve gelince uyuyamamış ve tüm gece ağlamıştım. Aynada ki yansımamı görünce kendimden iğrendim. Gözlerimin altı mor halkalarla doluydu. Elime fondötenimi aldım ve göz altlarıma sürmeye başladım. Biraz olsun kapanmıştı. Üstümü giyindim ve Hazal’ı uyandırmaya gittim. Dün gece ben eve geldiğimde o çoktan uyumuştu.
“Hazaal hadi uyan.” Hazal gözlerini açar açmaz bir çığlık attı.
“İnanmıyorum sen nasıl oldu da bu saatte kalktın?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomanceAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?