Herkese yeniden merhaba :) Nasılsınız? ^,^ Ben sizin sayenizde çok mutluyum, her zaman olduğu gibi o güzel mesajlarınıza , yorumlarınıza ve oylarınıza çok çok teşekkür ederim, hepinizi çok seviyorum :)
Bu bölümü Neslişah'a ithaf ediyorum :) Hepinize iyi okumalar :) :* ^^
Tam kendimizi kaybederken olacak şey mi bu? Bora ve Doruk karşımızda bize ve yanımızda duran erkeklere bakıyordu. Resmen sarmaş dolaş dans etmiştik ve onlarda görmüştü.
“Ne oluyor burada?”
Hey bir dakika ben bu sahneyi hatırlıyorum! Ama bu sefer bizi basan ve hesap soran Bora’yla Doruk olmuştu.
***
“Bende elim ne zamandır kaşınıyor diyordum, meğer bu yüzdenmiş.”
“Haklısın kardeşim, zaten bu aralar çok stresliydim. Baya iyi geldi.”
Bora ve Doruk tam bizim karşımızda oturup böyle konuşup gülüyorlardı. Evet doğru tahmin ettiniz. Bora ve Doruk önce bütün kızları evden kovdu ve sonra o dansçıları dövdüler. Bir ara öldürecekler sandım, zor kurtuldular!
“Siz hastasınız, biliyorsunuz dimi?” Bora benim sorumdan sonra yine gülmeye başladı ve ayağa kalkıp yanıma oturdu.
“Siz de bizi çıldırtmak için yer arıyorsunuz dimi?”
“Hiçte bile! Sadece eğleniyorduk.”
“Öyle eğlence mi olurmuş!”
“Olur! Hem benim haberim bile yoktu, hepsini Hazal ayarlamış.”
“Ne!” Doruk sinirle yerinde kalktı. Tabi hamile karısının böyle bir şey yapacağını hiç tahmin etmemiştir. Ah Hazal çocuğun olacak ama sen hala büyümedin ki. Aklın hala başka şeylerde.
“En iyisi biz gidelim. Hadi hayatım.”
Doruk’un koluna girip ona gülümsemeye başladı. Aklınca sevimli görünerek ona kendini affettirmeye çalışıyordu. Doruk zaten dayanamazdı Hazal’a. Ama bu sefer biraz sinirliydi sanki.
Doruk bir şey demedi ve Hazal’la birlikte evden çıktılar.
“Her şeyi Hazal planlamış ama sende çok eğleniyordun. Dansçı erkeklerle.” Son cümlesini bastırarak söylemişti. Ay şapşal kıskandı beni. Nasıl oluyormuş? Çok eğlenceli dimi. Umarım bir daha yanına dişi sinek bile yaklaştırmazsın.
“Ya ama kına gecemdi sonuçta.”
“Benim kaslarım yetmiyor mu sana?”
“Ne? Yani ne alaka?”
“O adamın kaslarıyla dans ediyordun resmen. Gözlerin bir türlü alamadın. Ben döverken bile.”
“Ya aşkım saçmalama.” Tabiki de öyle! Evet senin kasların elbette yetiyor ama onlarda bakılmayacak gibi değildi ki.
Bora ben konuşurken ayağa kalktı ve gömleğini çıkarttı.
“Al sana kas, baklava, sixpack… Ne alırsın?”
“Hahaha Bora iyice saçmalamaya başladın ama sen.” Bende ayağa kalktım ve dudaklarına küçücük bir öpücük kondurdum.
“Seni ne kadar çok sevdiğimi görmüyor musun?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
DragosteAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?