Multimedia da Yağmur var :)
Kulağıma doğru eğilip “Bu gece orda ol yoksa cezan ikiye katlanır aptal kız !”
Sonra birden kollarımı bırakıp çekip gitti. Ben ne yapmıştım böyle ? Uğraşsam bulamazdım bu çocuğu !
Hazal’ın ağzından;
Nerede bu aptal kız! Kim bilir o çocukla neler yapıyordur. “Aa şey kızlar Yağmur’u gördünüz mü ?”
X: “En son tuvalete gidiyordu.”
“ Tamam canım sağol.” Sonunda buldum bizim fingirdeği.
“ Napıyorsun sen 1 saattir seni arıyorum.”
“Hazal ben çok kötü bi şey yaptım.”
“…?”
Bora’nın ağzından;
Aslında güzel kızdı. Ama aptal! Sanırım onu baya korkuttum aslında bu hoşuma gitti çünkü ben Bora Ilgaz’ım kimsenin yaptığı yanına kalmaz! Bu gece Wild’a gelince onu da yatağıma aldığım kızların arasına ekleyeceğim. Evet ona ‘senin gibi çirkinle işim olmaz’ gibi şeyler söyledim ama bana güvenmemesi gerekiyor ! Bu arada Doruk nerede? Yine o kızın peşinden mi koşuyor acaba. Aptal!
“Boraaa!” İti an çomağı hazırla diye buna denir. Aslında en iyi arkadaşımdı ama benim arkadaşlık anlayışım bu işte.
“Nerdesin sen?”
“O. O kızı bulmaya çalıştım. Bütün okulu gezdim ama bulamadım. Sen neler yaptın ?”
“Bana tokat atan kız bu gece Wild’a geliyor.”
“Ne saçmalama! O kızı bu işlerinde kullanma sakın!”
“Karışma bana! Hak etti.”
“Ne diyorsun Yağmur! Gitmeyi düşünmüyorsun dimi ben buna izin vermem zaten!”
“Hayır gidicem. Hem bana ‘senin gibi çirkinle işim olmaz’ dedi hatırlıyorsan.”
“O zaman gitme! Psikopat o herkes bunu biliyor neden kendini tehlikeye atıyorsun?”
“Ona bir borcum var aptalca davrandım özür amaçlı.”
“Ahh peki. Ben seni uyardım ama.” Evet anlamında başımı salladım. Bir an duraksadı ve gözlerini büyüttü.
“Yağmurrr ! Yoksa onun arkadaşı da mı bu kötü işlerle ilgileniyor ! Kahretsin ilk defa ben birinden hoşlanmıştım.” Birden ağlamaya başladı. Ne yapacağımı şaşırdım. Sanırım en iyi pozitif yönden bakıp ona moral vermekti. Tabii pozitif yönü varsa! Bora’nın arkadaşından ne bekliyorsun ki ! Tabi ona böyle demedim.
“Canım belki iyi bir çocuktur yani sadece onunla eski bir arkadaştır o yüzden ona katlanıyordur?” Al işte şimdi de sırıtıyor! Yemin ederim benden dengesiz bu kız!
“Haklısın Yağmur ya. Hemen karalara bağlamak yok ! Gidip tanışıcam onunla.”
“Aynen. Sakın tanımadan onun hakkında karar verme.”
“Bana bunu sen mi söylüyorsun ? Ona katil damgasını bile vurdun.”
“Bana bunu sen mi söylüyorsun?” dediğimde ikimizde gülmeye başladık. Aslında Hazal hep benim en yakınım olmuştu. Olmayan kardeşim ve ailem gibiydi. Bana ailemden çok değer veriyordu. O yüzden Wild’a gitmemi engellemeye çalışıyordu ama ben ona haksızlık yaptım. Eğer gitmezsem vicdanım yüzünden geceleri bile uyuyamam!
Üstüme mini siyah bir elbisemi giydim ve hafif bir makyaj yaptım. Neden ben bu kadar özeniyordum ki! Alt tarafı gidip yaptığın şeyin bedelini ödeyecektim. Ve ben daha onun ismini bile bilmiyordum. Birden içeri Hazal girdi. Yine yüzü asıktı ama bu sefer ne olduğunu biliyorum sanırım.
“Yağmur gitmek istediğinden emin misin?”
“Hazal bunu daha kaç defa konuşacağız? Ben bu gece oraya gideceğim.”
“O zaman bende geliyorum. Seni yalnız gönderemem oraya!”
“Hayır olmaz! Ben seni peşimden sürüklemek istemiyorum.”
“Daha onun ismini bile bilmiyorsun. Üstelik Wild’ın sahibi nasıl ona güvenip oraya gidebilirsin ki?”
“Hazal sakin ol her şey yolunda gidecek. Belki de sadece orda bir gece boyunca oturmamı ister.” Hazal başını olumsuz anlamda sallamaya başladı. Sanırım biraz fazla pozitif düşünüyordum. Ama bana ne yapabilirdi ki! Beni istemediğini söyledi zaten.
“Benim gitmem gerekiyor.”
“Gitme Yağmur.” Ona sarılıp evden çıktım. Aslında Hazal içime kurt düşürmüştü. Gerçekten bana ne yapabilirdi ki? Kafayı yemek üzereyim artık! Bir an önce bitsin şu lanet gece.
Wild’ın kapısına geldiğim de olduğum yerde durdum. Acaba yol yakınken kaçsa mıydım? Saçmalama Yağmur! Sen gayet cesur bir kızsın.
Ahh işte orda! Hadi Yağmur yapabilirsin kızım!
“Merhaba.”
“Hoş geldin Yağmur.”
“Sen benim adımı nerden biliyorsun?” sorumla birlikte kahkaha attı. Sanırım saçma bir soru oldu çünkü o…
“Ben Wild’ın sahibiyim güzelim. Her şeyi bilirim. Mesela Hazal’la birlikte yaşıyorsun.”
“E-Evet” sanırım korkmaya başlamıştım! Bu adam benim hakkımda acaba başka neler biliyordur!
“Peki senin adın ne?”
“Bora. Bunu bilmemen şaşırtıcı.” Aptal şey! Artık böyle bana alayla gülmesi sinirlerimi bozmaya başladı!
“Neyse, takip et beni! Bedel ödeme zamanı!” Sesli bir şekilde yutkundum sanırım çünkü bana gülmeye başladı ve kafasını sağa sola doğru salladı. Onu takip ediyordum. Nereye gidiyorduk biz böyle? Birkaç merdiven indik. Her yerde öpüşen hatta daha fazlasını yapan çiftler vardı! İğrenç gerçekten. En sonunda beni bir odaya soktu. Burda kimse yoktu. Beni duvarla kendi arasında sıkıştırdı ve saçlarımla oynamaya başladı.
“Cezanı ödemeye hazır mısın?”
“Bana ne yapacaksın?” Vee tahmin edin ne yaptı? Evet doğru tahmin yine gülmeye başladı ama bu sefer kahkahalarla. Ne oldu diye bakışlar atmaya başladım. Anlamış olacak ki…
“Gerçekten çok safsın. Sence sana bu odada ne yapabilirim?” biraz durdu ve benim boş gözlerle ona baktığımı görünce devam etti.
“Yatağıma gireceksin Yağmur!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomanceAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?