Sürpriiiz! :) Size haftaya cumaya kadar gelemez demiştim ama bütün işlerimi bırakıp yeni bölümü yazdım :) Oylarınız ve yorumlarınız her geçen gün artıyor. O kadar mutlu ediyorsunuz ki beni :) Ve her geçen gün yeni bir okuyucu kazanıyorum. Dün herkesin yaptığı yoruma cevap yazdım ve birinin 15. bölümde yaptığı yorumu yeni gördüm. O yoruma gerçekten çok sevindim. Çünkü gerçekten onun o yorumu benim bu işi başardığımı gösterdi :) Çok teşekkür ederim Melek Dolan :) Bu bölümü sana ithaf ediyorum, beğenmen dileğiyle :)
Bora ellerini çektiği anda müzik durdu ve bütün insanlar bize bakmaya başladı. Cebinden bir kutu çıkarıp önümde diz çöktü.
“Benimle evlenir misin Yağmur?”
*
Bu aylardır hatta Bora’yla ilk karşılaştığım da bile bana evlenme teklifi etmesinin hayalini kuruyordum. Şuan bu hayallerim gerçekleşmişti. Ama tek sorun dakikalardır şoktan olduğum yerde donup kalmamdı. Bu teklif hiç beklemediğim bir anda olmuştu. Evliliğe bu kadar soğuk bakan adamı değiştirip önümde diz çöktürmüştüm. Elinde bir yüzük ve o kelimeler. ‘Benimle evlenir misin Yağmur?’
Bora benim öylece dikilmemden sıkılmış olacak ki ayağa kalktı ve telaşlı bir şekilde yüzüme bakmaya başladı. Şapşal! Cevabımı bilmiyor sanki. Ama etrafta ki insanlar da tuhaf bakmaya başladı. En iyisi artık şoktan çıkıp cevap vermek. Hadi kızım. Yapabilirsin!
“E-evet.” Hiç böyle tahmin etmemiştim. İstemsiz şekilde ağzımdan kelimeleri kekeleyerek çıkarttım ve mutluluktan ağlamaya başladım.
Cevabımı verir vermez Bora beni kucağına alıp etrafımda döndürmeye başladı. Herkes bizi alkışlıyordu. BİZİ. Aylar öncesinde biz diye bir şey olacağını hiç tahmin etmezdim. Ama şuan birlikteydik. Hatta evlilik yolunda ilerliyorduk.
Herkes alkışlamayı bir kenara bıraktı ve çiftler dans etmeye başladı. Bende kollarımı Bora’nın boynuna doladım. Tabi onun da elleri vakit kaybetmeden belimi kavramıştı. İkimizde gülümsüyorduk. Belki Bora hayatında ilk defa bu kadar içten gülümsüyordu. Şu gamzeye bak ya!
“Senin gamzeni yerim ben!”
“Anlamadım?” Hayır ya. Dıştan mı söyledim ben bunu! Şimdi bunun egosu iyice tavan yapar. İyi söz söylemeye gelmiyor. Düşün Yağmur, düşün. Bu durumu toparlaman lazım.
“H-hiiç yok bir şey.” Ne bekliyordunuz Yağmur Akay’dan? Şu toparlamaya bak. Biraz fazla aptalım galiba.
“Tamam tamam ne demek istediğini biliyorum ben.” Çoktan anlamıştı. Çünkü bana sapık sapık gülümsüyordu. Bende ona yapmacık bir gülümsemeyle karşılık verdim. Hayır yani hep ben mi iltifat etmek zorundayım canım! Böyle şeyleri erkekler yapmalı. İç sesimle bile saçma sapan şeyler yüzünden kavga ediyordum. İyice benim sağlığım bozuldu.
“Bir ara hiç cevap vermeyeceksin sandım.”
“Hiç böyle bir şeyi beklemiyordum ki Bora. Çok şaşırdım. Ama benim cevabımı sen zaten biliyordun.”
“Biliyordum. Ve başka ne biliyorum biliyor musun?” Bu cümlesine nedense gülesim geldi. Ve tabiki de kendimi tutamadım ve güldüm.
“Ne biliyormuşsun?”
“Seni çok sevdiğimi ve bu gece kesinlikle seninle seviş…”
“Tamam! Tamam anladım. İlla sonunu sapıklığa bağlayacaksın.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomantikAşk aslında o adam için sadece basit bir şeydi daha doğrusu artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyordu. Neden mi? Çünkü o aşk denilen şey onun canını çok yakmıştı. İlk aşkı onu bırakıp gitmişti. Peki sonra ne oldu da tekrar aşka inanmaya başladı?