"Günaydın Ness"dedi Mia merdivenlerden aşağı inerken. Bense tüm gece hiç uyumamış,saatlerce onu hayal etmiştim. Yorgundum,nefes almaya bile takatim kalmamıştı.
"Günaydın Mia,iyi uyuyabildin mi?"
"Evet bebekler gibi hemde."
"Sevindim."
"Sen uyumamış gibisin"
"Pek uyku modumda değildim."
"Onu düşünüyorsun öyle değil mi?Rachel Black'in kardeşini"
"Jacob, onun adı Jacob."
"Ness onu çok özlüyorsun ve merak ediyorsun."
"Evet."
"Neden aramıyoruz? Hadi al şunu ve en azından sesini duy."dedi masadaki cep telefonumu uzatırken.
"Ben arayamam."
"Neden?"
"Çünkü ne demem gerektiğini bilmiyorum."
"Özlediğini söylersin ya da onu sevdiğini."
"Bilemiyorum, ben ona daha önce hiç sevdiğimi söylemedim."
"Nasıl? Ona aşık olduğunu bilmiyor mu?"
"Hayır, ben hislerimi o gittikten sonra anladım."
"Şansa bak, o gidiyor ve sen aşktan kıvranıyorsun. Ness, hadi ara ve ona aşık olduğunu söyle. Bu geri gelmesini sağlayabilir."dedi Mia telefonu uzatırken. İşe yarayabilir miydi? Belki evet,tabi Jacob açarsa...
Rehberden numarayı bulup arama tuşuna bastım. Umarım Jacob telefonunu yanına almıştır.
Birinci dıtt,kalbim durmak üzere...
İkinci dıtt,umudum var açıcak...
Üçüncü dıtt,nefesim kesiliyor...
Dördüncü dıtt,tükeniyorum...
Beşinci dıtt, kalbim durdu; 'umut'ne anlama geliyordu?
Dıtt,dıtt,dıtt...dıtttttt... işte mutlu son. Cevap yok.
Telefonu yavaşça masaya bıraktım. Ne olmasını umuyordum,tüm doğaüstü olaylarla ulaşamadığım adamın teknolojiyle yanıma ışınlanacağını mı? Hadi Ness, gerçekten bu kadar aptal olamazsın. Bunu düşündüm mü yani? Olabileceğine inandım mı? Gerçekten korunmaya muhtacım.
"Tamam, bu dünyanın sonu değil. Eninde sonunda dönücek ve sen onunla konuşmak için bir fırsatını bulucaksın."dedi Mia. Hayal kırıklığına yeni kapılmışım gibi cevap veremiyordum. En azından gülümseyebilmiştim. O an kapı çaldı. Gelen Charlie idi. Bize selam verip odasına çıktı. Bitkin görünüyordu.
"Mia hadi okula gidelim."dediğimde Mia şaşırmıştı.
"Belki bugün biraz dinlensen sana iyi gelebilir. Kötü görünüyorsun."
"Hayır gidelim. Rolf'ü de alıp okula geçelim. Neden arayıp hazırlanmasını söylemiyorsun?"dedim. Mia herşeyi unutup telefonuna sarıldı. Onlar akşamki küçük atışmalarına telefondan devam ederken üzerimi giyinmek için yukarı çıktım. Elime gelen ilk şeyleri geçirip aşağı indim.
"Ness, benim kullanmama ne dersin?"
"Evet, bu daha akıllıca olur."dedim ve arabanın anahtarını ona uzattım. Rolf 'ün evine doğru gidiyorduk. Oraya vardığımızda kapıyı çaldım. Sürpriz, Raul evdeymiş. Onu görmeyi ummuyordum. Onda bana tuhaf gelen birşeyler var.
"Ooo kimler gelmiş. Kendini özlettin Ness."
"Bana sadece arkadaşlarım Ness diyebilir."dedim omuz atarak içeri geçerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ
FantasyGüneş bedeninizi yakabilir. Peki ya ruhunuz? O da yanarsa yaşayabilir misiniz? Tüm acılar ruhunuzu acıtabilir,ama onun sizden bir farkı var. Ruhunun acısı bedenini kaplamış. Gözle görülebilir bir acı... Renesmee Carlie Cullen... Bu hikayeyi çoğumu...