Yağmur tüm şehrin sokaklarını etkisi altına almıştı. Forks uzun bir aradan sonra her anıyla beni mutlu ediyordu. Bir kaç yıl önce ailem ve Jacob ile mutlu olduğum bu şehire tekrar kavuşmuştum. Çektiğim acı artık çok uzaklardaydı. Sırlarla boğulan bedenim artık özgürdü. Aylar sonra ailemin ve Jacob'ın sakladığı sırların gün yüzüne çıkmasıyla ilk defa nefes alıyordum. Hem de eskisi gibi gülümseyerek...
"Ness dün gece bir anda nereye kayboldun?" dedi Mia masamın üzerindeki bilgisayardan fizik ödevimiz için araştırma yaparken.
"Ormanda küçük bir gezintiye çıktım."
"Yalnız mı?"
"Mia Charlie seni kötü etkilemeye başladı. Onun gibi konuşuyorsun. Yoksa onun işine mi göz diktin." Dedim önümdeki ödevi çözmeye devam ederken. Aslında dakikalar önce çözmüştüm soruları ama Mia'nın şüphelenmemesi için soruları silip silip tekrar yazıyordum.
"Sadece merak Ness. Jacob ile birlikteydin değil mi?"
"Evet." Dedim gülümseyerek.
"Tahminlerimde yanılmam. Eee neler konuştunuz?"
"Siz Rolf ile neler konuştunuz?"
"Ness,biz sadece-"
"Tamam öğrenmek istemiyorum."
"Aslında ben sana-"
"Aşık olduğunu mu söyleyeceksin?"
"Çok mu anlaşılıyor?"
"Paniklemene gerek yok Mia. Bu herkesin başına gelir."
"Bilemiyorum. Haftalardır onunla takılıyorum ama son bir kaç gündür onsuz vakit geçirmek istemiyorum. Seninle ilk tanıştığımızda beni buraya çeken birşeylerin olduğunu söylemiştim hatırlıyor musun?"
"Artık nedenini biliyor gibisin öyle değil mi?"
"Sanırım. Sence Rolf'e söylemeli miyim?"
"Bence zamanını bekle. Eminim o senden önce davranıcaktır."
"Yoksa sana birşey mi dedi?"
"Hayır ama sen benim hislerime güven."dediğimde Mia'nın yüzündeki mutluluk beni heycanlandırmıştı. İkiside mutlu olmayı hak ediyordu ve en önemlisi de Jacob'ın Rolf'e olan güvensizliği belki bu durumla azalabilirdi.
"Mia bu sorular bitti sen ne durumdasın."
"Ne çabuk bitirdin." Dedi şaşkınlıkla. Nasıl yaptığımı kestiremiyordu. Onun bu tavırlarına aldırmadan çalan telefonuma yöneldim. Mia ise benim adımlarımı takip ederek göz bebeklerini adımlarımla ahenglendiriyordu.
Telefonun ekranında yazan isim beni heycanlandırmıştı. Arayan annemdi.
"Bella"
"Tatlım yanında biri mi var?"
"Evet arkadaşım Mia burada. Ders yapıyorduk."
"Sanırım sonra arasam iyi olucak."
"Sorun değil. Sesini özlemişim. Afrika da işler nasıl gidiyor? Ne zaman dönüyorsunuz?"
"Tatlım elimizde bir kaç ipucu var ama daha ileriye gidemiyoruz. Alice ve Edward biraz daha kalmak konusunda ısrarcı. O yüzden bir süre daha buradayız."
"Buna üzüldüm. Sizleri çok özlemiştim."
"Ness, bende seni çok özledim. En kısa zaman da Forks'a gelicez ama biraz daha burada kalmamız gerekiyor. Renesmee kendine dikkat etmeni istiyorum. Hem de her zamankinden daha fazla. Kabilelerden dinlediğim hikayeler kanımı dondurdu ve seni koruyamama düşüncesi beni deli ediyor. Dikkatli olun. Yabancı sandığımızdan tehlikeli olabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ
FantasyGüneş bedeninizi yakabilir. Peki ya ruhunuz? O da yanarsa yaşayabilir misiniz? Tüm acılar ruhunuzu acıtabilir,ama onun sizden bir farkı var. Ruhunun acısı bedenini kaplamış. Gözle görülebilir bir acı... Renesmee Carlie Cullen... Bu hikayeyi çoğumu...