6. YENİ BAŞLANGIÇLAR

563 15 0
                                    

Kendime gelmem birkaç dakikamı almıştı. Sanki bir tür baygınlık geçiriyordum. Annem , babam ve Leah 'in konuştuklarını fark ediyordum ama ne konuştukları umurumda değildi. Salondaki her şeyi ilk defa görüyor gibiydim. Beynimin algıları mı değişiyordu. Duygu patlaması yaşayan kalbim bana nasıl bir oyun oynuyordu böyle. O an bedenimdeki karıncalanmanın azaldığını hissettim. Saldırı bitmişti ve beni azad edip gidiyorlardı bedenimden. Ama ben hala özgür değildim. Bunu tüm hücrelerime kadar algılayabiliyordum. Birden bu tutsaklığın artık benim hayatımın bir parçası olduğunu anladım. Birlikte yaşamayı öğrenmem gereken bir ordu vardı içimde ve tuhaf şekilde mutlu olmamı istiyorlardı. Kullandıkları silahlarla tüm bedenime mutluluk ışınları gönderiyorlardı ve bu saldırıyı asla geri püskürtemiyordum. Bedenimi ve ruhumu sonsuza kadar ele geçirmişlerdi.

Karşımda bana bakan iki çift göz gördüm. Birinin sinirli olduğu gözlerinin üzerindeki çatık kaşlardan belliydi. Diğeri ise tarif edilmez mükemmellikteki koyu kahve gözlerdi ve endişe içinde bakıyordu. O anda kendime geldiğimi hissettim. Dünyanın çekim alanına tekrar girmiştim. Birden elimdeki kitabın düşmesiyle tüm gözleri üzerime çekmiştim. Bir vampirin reflekslerinin güçlü olması gerekirdi ve odadaki herkes benim bu şaşırtan sakarlığım karşısında ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Bense yere düşen kitabı aldım ve

"Şey ben dün geceki rüyamı düşünüyordum." Dedim ve babama dönüp mahcup bir ifadeyle lütfen diye düşündüm. Yalanımı ortağa çıkarmayacağından emindim ama yüzünden kızgınlığının ne kadar çok olduğunu anlayabiliyordum. O kadar utanmıştım ki yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Ben babamın konuşmayan suratına bakarken Jacob endişeli bir şekilde;

" Bu kadar derin düşünmeni sağlayacak ne gördün ki" dediğinde rüyamı hatırladım ve Jane'den çok benim asıl korktuğum şeyi söyledim.

"Okulda beni sevmezlerse. Yani orada çok fazla kurt olacak ve beni istemeyebilirler. Sonuçta Paul'un dediği gibi ben küçük vampirim öyle değil mi?"

"Saçmalama Nessie tabiî ki de böyle bir şey olmayacak. Oradaki herkes senin nasıl biri olduğunu biliyor hem merak etme biz varken kimse böyle hastalıklı bir düşünceyi aklından bile geçiremez."

"Asıl sen saçmalama Jake her saniye okulda yanımda olamazsın. Hiç biriniz olamazsınız. Ayrıca hiç okula gitmedim ve kolay arkadaş edinebileceğimi de sanmıyorum hem de dönüşüm geçirmesi muhtemel melezlerin arasında." Ben bu cümleyi kurduğumda annem ile babamın gülümsemeleri muhtemelen akıllarına eski günleri getirmişti. Evet, bu konuda anneme benziyordum pek çok konuda benzediğim gibi...

Jacob ve Leah 'in bana bakışları yanlış şeyler söylediğime dairdi.

"Tabiî ki de her saniye okulda yanında olacağım." Dediğinde yüzünde saçma bir gülümseme vardı ama ben gülmüyordum.

"Teşekkürler ama bebek bakıcısına ihtiyacım yok Jacob." Dediğimde Jacob biraz daha sırıttı ve buğday teninin arasından bembeyaz dişleri gözüktü.

"Sana bakıcılık yapacağımı da nerden çıkardın. Ben sadece eğitimime kaldığım yerden devam etmek için orda olacağım. Eğer biraz daha okulu asarsam Billy beni öldürecek. Rachel kadar başarılı olmamı beklemiyor tabi ama benim de okumamı istiyor. Yani küçük hanım oraya sana bakıcılık etmek için gelmiyorum." Dediğinde bunun önceden planlanmış bir yalan olduğunu hepimiz anlamıştık.

"Sen şimdi benimle aynı okula geleceğini mi söylüyorsun. Bu her şeyi değiştirir tabiî ki de ama bu biraz tuhaf olacak. Yani sen lise öğrencisi olamayacak kadar büyüksün."

"Sende oldukça büyüksün Nessie yaşına göre oldukça büyüksün." Dedi ve o şapşal sırıtmasını tekrar yüzüne yerleştirdi. Leah bir şeyler söylemeye hazırlanıyor gibiydi.

GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin