37. BİLGENİN YETENEĞİ

192 2 0
                                    


Güneş'in doğmasına bir kaç saatten az kalmıştı. Şafak sökmeden önce Mia'yı bulmak ve onun acısını paylaşmak istiyordum. Babasının gözlerinin önünde öldürülmesi yeterince dehşet vericiydi ve şimdide kendi ölümünü düşünüyor olmalıydı. Yanında olmalıydım. Yaşadığı herşeyin sorumlusu iken onun yüzüne nasıl bakıcağım ise bedenimi çıkmaza sürükleyen büyük bir muamma idi. Etrafıma zarar vermeye devam ediyordum. Joe beni bu gece öldürürse ona minnettar kalırdım.

"Rolf nasıl?" dedi Carlisle büyük evin bahçe kapısından içeri sinirle giren Jacob'a.

"İyi değil. Dolunay yarın ama o şimdiden dönüşmek üzere. Sam onu John'na götürüyor. Sürü her yerde Mia'yı aradı ama bulamadı." Dedi sinir ve endişe ile yanıma otururken.

"Onu Forks'dan götürmüş müdür?" dedi Esme.

Cullenların evinin büyük salonunda benim aldığım kararlara en uygun çıkış planını yapmak için toplanmıştık. Tek korkumuz ise Mia'ya yetişememekti.

"Bu mümkün olabilir. Aramadık hiç bir yer kalmadı çünkü."dedi Jacob ve elimi tuttu.

"Belki de bir yetenek çıkmazına daha giriyoruzdur. Zoe'nin yeteneği onları gizliyorsa belki de baktığımız yerlerden birinde olabilirler." Dedim.

"Nasıl yani?" dedi Emmett.

"Bir perdenin arkasına saklanmak gibi. Eğer bu yetenek bir kişinin yerini,kokusunu ve görüntüsünü saklamaya yarıyorsa, yanına bile gitsek istemedikleri sürece onları bulamayız." Dedim Edward'ın gözlerine bakarak. Beni onaylarcasına başını sallayarak benden sonraki konuşma sırasını kaptı.

"Nessie haklı olabilir. Onlar istemeden Joe'yu ve ailesini bulamayız. O zeki bir vampir. Bunun için kesin önlem almıştır."

"Peki şimdi ne yapıcaz? Renesmee'yi öylece ona vermeyi düşünmüyorsunuz herhalde" dedi Rose korku ve öfke ile bezenmiş ses tonuyla.

"Tabiki de hayır!" dedi Bella hiddetle.

"Bunun için etkili bir plana ihtiyacımız var. Aklında birşeyler var mı evlat?" dedi Carlisle Edward'a dönerek. Endişe hepimizi esir almıştı. Carlisle ise ilk kez bir plan yapmamıştı.

"Alice olacakları kestiremiyor. Bu Zoe'yi yüzünden mi yoksa başka bir gizem mi var bilemiyorum ama ben de etrafta yabancı düşünce duyamıyorum. Tuhaf hiç bir durum yok gibi. Sanırım bu durumda onlardan bir sıfır gerideyiz." Dedi Edward başını önüne eğerek.

"Belki de onlarla karşılaşınca sorunlar otomatik olarak çözülür. Yetenekleriniz geri gelir." Dedi Jacob

"Evet bu mümkün olabilir ama ne ile karşılaşacağımızı bilmeden Nessie'yi öylece yem yapamayız." Dedi Bella

"Bunu demeye çalışmadığımı biliyorsun Bella." Dedi Jacob

"Bir önerin var mı peki?" dedi sinirlenmiş bir ses tonuyla annem.

Sessizce benim hakkımda karar vermelerini izliyordum. Bu işin sonu beni Jacob ile uzaklara yollamakla bitecek gibiydi. Aro'nun karşısına çıkmadan önce annemin kurduğu planı biri illaki öne sürücek ve biz yola çıkıp izimizi kaybettirince Joe'dan Mia'yı alıcaklardı. Kendilerince beni korumaya çalışıyorlardı ama ben kararımın arkasındaydım ve kuracakları planla değil, benim sunduğum yoldan yürümek zorundalardı. Yetişkinlik sorumluluklarınla başa çıkmak demekti ve bundan kaçmak istemiyordum. Sessizliğim ise beni uzaklara gönderecek dâhiyane fikrin kimden çıkacağını bekliyor oluşumdan kaynaklanıyordu.

"Aslında bir planım var. Doğruyu söylemek gerekirse bu Bella'nın planıydı. Nessie ve ben buradan çok uzağa gidebiliriz,hemen şimdi. Bizi kimse bulamaz." dedi Jacob.

GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin