Göl evinin kapısından içeri girdiğimizde büyük camların yanındaki koltukta ay ışığının göldeki yansımalarını izleyen Nahuel ile karşılaşmıştık. Çok rahat görünüyordu. Babasıyla ilgili şeyler anlatacak olması onu rahatsız etmiyor gibiydi. Aksine bundan zevk alacağa benziyordu. Jacob bir anda ciddileşmişti, dışarıdaki sevecen tavrı yok olmuştu.
"Heyy anlat bakalım." Dedi bir anda.
"Jake sakin olur musun?" dedim ve Nahuel'ın karşısındaki koltuğa yöneldim.
"Benden ne anlatmamı istiyorsun Renesmee?"
"Herşeyi" dedi sinirle Jacob yanıma otururken.
"Beni sevmeni istemiyorum ama en azından saygılı davranabilirsin. Edward zamanında sana böyle davranmamış." Dedi Nahuel gülümseyerek. O an Jacob'ın öfkeden patlamak üzere olduğunu anlamam için telapatinin nimetlerinden faydanlanmama gerek yoktu. Gerçek apaçık ortadaydı.
"O benim anladın mı benim! Sen sadece ortalığı karıştırmaya çalışıyorsun." Dedi hiddetle Jacob yerinden fırlayarak. Nahuel'ın boğazına yapıştığında zemindeki tahtaların kırıldığını hissedebiliyordum. Yerimden hızla kalkıp ikisinide evin birbirinden en uzak iki noktasına fırlattım.
"Ben kimsenin değilim! Arada paylaşılacak herhangi birşey mişim gibi davranmayı kesin! Nahuel ben onu seviyorum onu kışkırtmayı bırak artık ve Jacob benim adıma asla bir daha karar verme. Bu kadar sorun varken bana yeni saçmalıklarla gelmeyin." Dediğimde Jacob Nahuel'ı yerden kaldırmak için barışçıl bir el uzatmıştı.
"Aranızdaki çekime saygım sonsuz küçük kurt ama ondan hala hoşlanıyorum."
"Dikkat et! Bir gece kafan ve gövden ayrı yerlerde uyanabilirsin."
"İnsan olan tarafınızı hatırlar mısınız lütfen! Tabi hala içinizde bir kaç kırıntı kaldıysa."dediğimde ikiside az önceki yerlerini almışlardı. Tek fark Jacob bana biraz daha sokulmuştu.
"Evet sizi dinliyorum." Dedi Nahuel arkasına yaslanırken.
"Joham, yani baban,o nasıl biri? Bilmemiz gereken herşeyi anlatmanı istiyorum."
"Joham kendiyle ilgili bana veya kardeşlerime birşey anlatmaz. Lucia hariç. O herşeyini bilir. Asırlardır birlikteler ve çok şey yaşamışlar. Ama bildiklerimi anlatırım. Bir keresinde, sanırım Zoe'nin doğumundan bir iki ay sonra onunla tanışmam için benim yanıma Amazonlara gelmişlerdi. Oğlunun yanında yaşamasını istiyordu ve küçük kız kardeşimin tatlılığı ile bunu başaracağını zannetti. Onu tanımaya çalışmıştım. Biraz kendinden bahsetmişti. Bir kaç anı hepsi bu. Çok fazla bilgi beklemeyin."
"Herşey önemli Nahuel. Nedense baban beni korkutuyor." Dediğimde Jacob yüzme endişeyle bakmıştı.
"Asırlar ,hatta şaka mı yapmıştı gerçeklik payı var mı bilmiyorum ama milattan önce antik çağlardan çok önce yaşadığını söylemişti. Gerçek zamanı unutmuş ve çok az şeyler hatırlıyorum demişti. O zamanlarda kabilesindeki insanlar ona Joe olarak seslenirmiş. Tanıştığı kişilere de kendini bu şekilde tanıtır.Bir kız kardeşi ve üç çocuğu varmış. İki erkek ve küçük bir kız çocuğu. Varsayımlarına göre ilk çocuğu dünyaya geldiğinde yirmi yaşında genç bir adammış. Küçük kızı yeni yürümeye başladığında karısı tekrar hamile kalmış ve doğum sırasında ölmüş. Çocuklarıyla tek başına kaldığında yiyecek bulmak için avlanmaya gittiği bir gece büyük bir kasırga çıkmış ve onları kaybetmiş. Tüm kabilesi yok olmuş. Yaşayacak başka bir yer ararken alacakaranlık zamanında karşısına bir kız çıkmış. Kim olduğunu görememiş ve saldırıya uğramış. Onu ısıran kadının yanındaki erkek onun öldüğünü söyleyince kadın durmuş. Böylece vampir olmuş. O gece adam tek bir cümle daha kurmuş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ
FantasíaGüneş bedeninizi yakabilir. Peki ya ruhunuz? O da yanarsa yaşayabilir misiniz? Tüm acılar ruhunuzu acıtabilir,ama onun sizden bir farkı var. Ruhunun acısı bedenini kaplamış. Gözle görülebilir bir acı... Renesmee Carlie Cullen... Bu hikayeyi çoğumu...