10. EMANET

416 11 0
                                    

Forks’dan çıkmak üzereydik. Kar şiddetini arttırmaya başlamıştı ve yolu iki taraftan saran ağaçlar beyazın temizliği ile tanışmak üzereydi. Edward ve ben etrafın sessizliğine uyum sağlamıştık. İkimizde kızımızdan ayrıldığımızdan beri Forks’daki kokulara en ince ayrıntısına kadar dikkat ediyorduk.O kokuları ayırt edebilmek bana güven veriyordu. Dışarda kızıma zarar verecek birşeyler arıyordum ama şu anda bu bölge de ondan daha tehlikeli başka bir varlık yoktu.

İçim az da olsa rahatlamıştı. Alice’in bir iki saat önce gördükleri kafamı kurcalasa da Renesmee şuanda güvendeydi.Alice gördüğü şeyleri bize tam olarak açıklayamadığı için hislerimizle haraket ediyorduk. Bir adam görmüştü, daha önce hiç tanımadıkları biri… Portland’daki evin çevresinde bir yerlerde olduğunu görmüştü ama birden görüntünün karardığını söylemişti. Bu karanlık gelecek hepimizi endişelendiriyordu ve bunun tek bir açıklaması vardı. Bu adam her kimse Renesmee’nin peşinde olmalıydı. Bir iki saat önce küçük klübemizde seslerimizi birbirimize yükselterek tartıştığımız bu gelecek ve belirsizlikler için de kızımı korumasız bırakıyordum. Bu aralar tek sorunumuz mühür konusunu saklamaktı ama şimdi yeni bir sorun daha çıkmıştı. Kim olduğunu bilmediğimiz bir adam etrafımızda dolaşıyordu ve onunla ne zaman karşılaşacağımızı bile bilmiyorduk. Edward ile bu konuyu tüm aile bireylerinin önünde tartıştığımızda onun yaptığı mantıklı açıklama sayesinde Renesmee için burada kalmanın daha güvenliği olacağına inanmıştım.

“Bella onun kim olduğunu bilmiyoruz , sadece varsayımlara göre haraket ediyoruz. Belki de evin yakınlarından geçen bir göçebedir.”

“Edward Forks’a gelen göçebeleri unuttun galiba neredeyse ölüyordum”

“İşte tam bu yüzden Nessie burada kalmalı. Evin oralarda dolaştığına göre bizim kokularımızı biliyor ama Nessie’nin hiçbir eşyası orada olmadığı için onun peşine düşemez. Eğer bizimle kalırsa en ufak bir saldırı da onu tehlikeye atabiliriz. Ama o olmadan bu yabancının kim olduğunu bir an önce öğrenip icabına bakarız. Hem kurtlar bizden sayıca çok daha fazlalar artık ve tek başına bir vampir için burası oldukça tehlikeli. Zeki biriyse buraya adımını bile atmaz.”

Edward’ın söylediği herşey çok mantıklıydı. Renesmee bizimleyken onu daha çok tehlikeye atabilirdik. Burada onu koruyabilecek çok fazla kurt vardı ve içlerinden çoğu daha önce çok fazla vampir öldürmüştü. Hem Alice’in görüsü çok silikti. Carlisle’a göre etrafımızda dolanan bu yabancı ile karşılaşmamıza daha vakit vardı.

“Bunları Jacob’a da anlatmalısın Edward. Dikkatli olmalılar.”

Jasper haklıydı. Edward bu gerginliğin üstüne gelen Jacob’a, Renesmee’nin sözlerinden suçluluk duyarak dışarı kaçmasını fırsat bilerek, herşeyi anlatmıştı ama Renesmee’yi telaşlandırmak ve huzursuzlandırmamak için ona söylememiştik. Kızımdan yine birşeyler saklıyordum. Bunları öğrenince yanımızda olamadığı için bize çok kızıcaktı.

Düşüncelerden ve geçmişten kurtulmam gerekirken dışarıdaki kokuların değiştiğini fark ettim. Ormanın içinde bir yerlerde Jacob vardı. Edward birden durdu.

“Birileri vedalaşmak istiyor Bella”

“Bence iyi fikir. Hem ona söylemem gereken şeyler var.”

Arabadan inip ormanın içine doğru koştuk. Kar artık etkisini iyice artırmıştı. Kokuyu takip ederek Jacob’ın yanına gittik.

“Siz ikiniz insan gibi yürümeyi bilmiyor musunuz? Ormandaki tüm canlılar korkudan kabuğuna çekildi.”

Jacob her zamanki gibi espiri yapmaya çalışsa da beceremiyordu. Gülerek ona yaklaştım.

“Sen neden burdasın peki küçük köpekçik. Senin için biz oldukça tehlikeliyiz unuttunmu yoksa”

GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin