|05.06.2021|Önümde açık duran bembeyaz sayfa ile uzun bir süre bakıştım.
Kar gibi bembeyaz olan sayfa yarının habercisiydi.
Çok yakın bir zamanda bu beyaz sayfayı hep beraber mürekkebe boyayacaktık.Sayfanın kenarlarını bazen kırışacaktım, bazen yırtacaktım ve bazen de silmeye çalışacaktım... Fakat öğrenecektim ki mürekkeple yazdığım hiçbir satır silinmezmiş.
Şimdi ise her şeye beraber başlıyorduk.
Ben Efsun Beria...
Elinde tuttuğu mikrofona hayran olan, oturduğu ahşap sandalyeden hiçbir gücün onu kaldıramayacağı melek yüzlü şeytan.
Ve sen hayatıma hoşgeldin.
Her şey daha yeni başlıyor, sıkı tutun...
Gözlerimi hayasızca etrafta gezdirdim.
Tıka basa dolu olan kafede eğlenen bir sürü insanın bakışlarının üzerimde olması beni gülümsetmişti.Mikrofonuma iyice sarıldım.
"Bazen istediğin gibi gitmez
Hiçbir şey hayatında
Bulursun kendini bakarken
Boş boş kendine aynada (hey)Kaçanın kovalandığı bu dünyada
Kovalayan olmayı kolay mı sandın
Aşkın peşinde koşturacaksan"Etrafta bana eşlik eden yaşıtlarımın yüzündeki gülümseme geleceğe ışık tuttu.
"Çok çok hızlı olman lazım."
Gözlerimi hemen yanı başımda gitarıyla bana uyum sağlayan, ekibimin bir parçası olan can dostum Tolga'ya çevirdim.
O da kafasını bana çevirdiğinde göz göze geldik ve şimşekler tam o an da çakmaya başladı.
Oturduğum sandalyeden ayağı kalktım."Koş koş koş koş
Olana kadar
Koş koş koş
Onu bulana kadar
Koş koş koş
Yakalayana kadar
Koş peşinde aşkın
Ölene kadar hey"Yerimden çılgınlar gibi zıplayarak söylediğim şarkı mekandakileri daha çok çoşturmuştu ve çoğu kişi benim gibi yerinde sallanıyordu.
Elleri gitarında ahenkle dans eden Tolga, parmak uçlarında tıpkı benim gibi zıplamaya başladığında saçları önüne düşmüştü.
Kafasını deli gibi aşağı yukarı salladığında umursamadan mikrofona doğru kahkaha attım.Hadi ama, gençtik ve eğlenmemiz gereken en önemli zamanlardaydık.
Bu sefer omzumun üstünden, ellerindeki bagetlerle deli gibi baterisine saldıran Samet'e baktım.
Ve daha çok gülümsedim...
"Koş koş koş koş
Olana kadar
Koş koş koş
Onu bulana kadar
Koş koş koş
Yakalayana kadar
Koş peşinde aşkın
Ölene kadar hey"Simsiyah saçlarımı savurduğumda, birkaç kişi telefonlarına sarılmıştı.
Hepsi telefon kameralarını bana ve grubuma doğru çevirdiklerinde nakarat kısmına geçmiştim."Lala la lala lala la la la lala la lala la lala lala (hey)
Lala la lala lala la la la lala la lala la lala lala (hey)"Şarkı söylemek benim için bir ilaçtı.
Söylediğim her söz ruhuma, bedenime iyi geliyordu.
Mutlu veya üzgün hiç fark etmeksizin şarkı söyleyebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fabrikatörün Kızı
Teen Fiction"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime...