Bugüne bir başlık atacak olsaydım şayet yukarıda gördüğünüz iki kelimeden ibaret olurdu.
İntikam Kokusu...
Acı vericiydi, oysa ne hayallerle süslemiştim gözümü. Aşkta kör olmaktan bahsetmiş, kendimi buna inandırdığım gibi herkese de sağır kalmıştım.
Ta ki dün geceye kadar.
Hiçbir şey olmamış gibi davranmak, yalancı gülüşler armağan edip o evden kurtulmak için dakikaları saymıştım.
Zihnim beni saatler öncesine iteklediğinde o anı tekrar yaşamaya başlamıştım.
"Kalkalım mı artık?"
İçeri girmemle beraber Cihangir, babasıyla olan konuşmasından ötür tedirgin olmuş gibiydi. Benim bir şeyleri fark etmemi istemiyordu. Üzgünüm ama çok geçti...
"Kalkalım hayatım." Ağzımın içinde iğreti duran kelime bir tek beni rahatsız etmişti.
Ona bu komutu vermemi bekliyor gibi hızlıca ayaklandığında, yukarıdan inen Berfu şaşkınlıkla bize bakmıştı. " Bu kadar erken mi gidiyorsunuz, daha yeni gelmiştiniz."
"Abin bu akşam biraz gerildi Berfu'm, yormayalım onu daha fazla." Lider, eliyle oğlunun omzunu sıktığında derince yutkunmuştum.
Cihangir, fevri sayılacak ama muhtemelen dikkat çekmek istemeyen bir tavırla omzundaki eli iteklemişti.
Berfu, kollarını vedalaşmak adına bana doladığında buna hiç hazır hissetmiyordum.
Geri çekilmemek için kendimi dizginlemeye çalışmıştım fakat düşünceler beynimi kemirip duruyordu.
Onun haberi olmayabilirdi ama... Aması yoktu, içimde onlara karşı kopup giden bir şeyler vardı.
Adımlarım usulca geri geri gittiğinde o, bir an duraksayıp ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.
Saniyeler içinde daha profesyonel olmam gerektiğini fark edip sahtelik akan bir tebessümle kendimi düzeltmiş ve ona sarılan ilk ben olmuştum.
Berfu, çoktan unutup gitmişti bu hareketimi ama ben farkında olmasam dahi Cihangir, yakalamıştı.
Ve titrek bir nefesle ciğerlerini doldurduğunu hissetmiştim.
Ondan ayrıldığımda İdris Bey, bana doğru elini uzattmıştı.
Gözlerim dolmak için an kolluyorken katilimin elini sıkacak olmak işimi zorlaştırıyordu.
Zihnimin içinde zehrini akıtmak için an kollayan bir yılan uzaklardan tıslamıştı.
Beria, o bizim katilimiz.
O, bizi öldürmek istedi.
Ellerinde kan var.
Elinde kan olan katilimin, elini tuttum. Kırmızı lekenin bana da bulaşmasına izin verdim.
"Çok memnun oldum İdris Bey. Bir sonraki görüşmemizi sabırsızlıkla bekliyor olacağım."
Bir sonraki görüşmemiz nerden çıktı, kaç burdan diye fısıldadı Efsun.
Ondan almamız gereken bir intikam var, o kaçacak bizden diye karşılık verdi Beria.
Bu sıcak yaklaşımıma karşılık genişçe gülümsedi. Ve kafasını ağır ağır salladı.
"En kısa sürede inşallah kızım."
Gözlerim Cihangir'e kaydığında o, ne fark etti bilmiyorum ama nefes alamaz gibi ceketinin yakalarını çekiştirdi ve geri dönülmesi zor bir yola girdiğimizi daha ilk andan fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fabrikatörün Kızı
Teen Fiction"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime...
