Multi: Cihangir Maranoğlu 🥵
****
Karanlık akşamın aksine kalbim ışık saçıyordu.
Bu ışığın sebebi, onun kucağında olmam mıydı yoksa az önce sorduğu soru muydu bilmiyorum fakat birbirimize bu kadar yakınken, lacivert gözleri pür dikkat gözlerimde iken olaylara odaklanmam zorlaşıyordu.Evet mi demeliydim?
Yanlış anlaşılmaya mahal verme Beria.Hayır mı demeliydim?
Aklını karıştırmak için ayağına gelen fırsatı kaçırma Beria."Neden merak ediyorsun Cihangir?"
Lacivert gözlerine bir maske çöktüğünde, nefeslerimiz birbirine karıştı.
Gözlerim ağır çekimdeymiş gibi dudaklarına kaydığında günah işlememek adına bakışlarımı çenesindeki dikiş izine çevirdim.Bir kez dahi tereddüt etmeden, konuştu.
"İnan, bende bunun cevabı yok."
Sana karşı olan ilgisini inkar etmedi ama henüz kabullenmedi de Beria.
Zihnimin içinde ouroboros yapan yılanlar sessizce tıslarken, içime çektiğim her titrek nefesin aramızdaki çekimi arttırdığından habersizdim.
"Hasta kalbim... Kimseyi kolay kolay sahiplenemiyor. Zira günün sonunda herkes çekip gidiyor."
Terk edilmiş bir kadın gibi konuşmuştum. Zaten her kadın biraz yalnız değil miydi?
Gözleri, gözlerimde ne buldu bilmiyorum ama hiç hoşuna gitmiş gibi görünmüyordu. Bu durum diline de yansımıştı.
"Çekip gitmeyecek olanı karşına çıkarsa... O zaman ne yaparsın?"
Neden bunları soruyor Beria..? Amacı nefesimizi kesmek mi?
"Sarıp sarmalarım."
Gözleri belki de ilk kez gerçek manada dudaklarıma düştü. Tam yedi saniye orada zehirli lacivertleri saltanat sürdü.
Tam yedi saniye ben nefes alamadım.Tek bir bakışıyla nefesimi kesiyordu... Ya öpseydi.
Tam o sırada yaşlı bir adamın sesi duyulmuştu.
"Hey! Siz ikiniz, ne işiniz var evimin bahçesinde?"
Adamın pürüzlü sesinden ötürü irkilip, kollarımı Cihangir'e biraz daha çok sardığımda o da sanki bunu fark etmiş gibi hemen bacaklarımın altında olan elini sıkılaştırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fabrikatörün Kızı
Teen Fiction"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime...