Bölüm 14 'Sınanmalar'

46.4K 2.5K 727
                                    

Yıldızlarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum 😻

Sürç-ü lisan ettiysem eğer şimdiden affola... Keyifli okumalar :)

Aklın yolu birdi, fakat kalbin yolu kilitliydi.
Eğer aşıksan bu iş tam tersine dönüyordu. Mantığın sana açtığı tüm kapıları güçlü bir zırh ile kapatıyor, kalbin ise kapatılmış olan o zırhın arkasına saklanıyor ve bir daha asla çıkmamaya yemin ediyordu.

Fakat benim kitabımda işler böyle yürümüyordu.

Evet aşıktım, hem de deli divane aşıktım.
Ama asimile olacak kadar aptal değildim.

"Kafanı karıştıracak hiçbir şey yapmıyorum."
Burun burunaydık ve tıpkı onun gibi fısıldayarak konuşmuştum.

Nefesi bir alaboraya karışıp, zihnimin içinde yel estirdiğinde önüme entrikanın tozları dökülmüştü.

Başını ağır ağır salladı ve lacivert gözleri ile tüm yüzümü süzdü. Bu hareketi vücudumda bir elektrik dalgasının yayılmasını sağladı.

"Sabah söylediklerim... İleri gittim, kusura bakma."

Kaşlarım havalandığında, şaşırmadan edememiştim.
Bana haksızlık ettiğinin farkına varması oldukça güzeldi.

Dudağımın kenarına birazdan söyleyeceğim her şeyi gömdüğümde, usulca gülümsemiştim.

Bana olan yakınlığı, rahat hareket etmemi engellediğinden ötürü istemeyerek de olsa ondan biraz uzaklaşmış ve konuşmuştum.

"Her şeyi kolayca sineye çekemiyorum malesef, kusura baktım anlayacağın."

Başını yere eğip, çapraz bir şekilde sırıttığında masaya ve sandalyeme dayadığı ellerini çekmiş ve doğrulmuştu.

Ellerini kot pantolonunun cebine yerleştirdiğinde, bana son bir bakış atıp mutfak kapısına doğru yönelmişti.

"Gönlünü almaya çalışacağımı sanıyorsan eğer yanılıyorsun, fabrikatörün kızı."

O gönül kırıklığı uğruna yakıp yıkacağın günler er ya da geç gelecek Cihangir Maranoğlu.

*******

"Efsun, eğer bir isteğin olursa biz hemen alt katta kalıyoruz. Kapımızı tıklatman yeterli."

Beyza'ya ufak bir tebessüm gönderip başımı aşağı yukarı sallamış ve teşekkür etmiştim.

O benim yanımdan ayrıldığında, ben de önünde durduğum odanın kapısını açmış ve hiç bekleme gereği duymadan içeri girmiştim.

Cihangir, odanın balkonunda telefon ile hararetli bir şekilde konuştuğundan ötürü benim geldiğimi henüz fark etmemişti.

Her kimle konuşuyor ise bazı şeylerin hoşuna gitmediği aşikardı.

O hazır beni fark etmemişken odanın içinde ki banyoya ilerlemiş ve Beyza'nın elime tutuşturduğu temiz pijama takımını üstüme geçirmiş ve hiç vakit kaybetmeden tekrar odanın içine girmiştim. Tam o sırada da Cihangir telefon ile olan konuşmasını bitirmiş olacak ki balkon kapısını kapatıp, içeri girmişti.

Gözlerini hiç bana çevirmeden direkt yatağa ilerlediğinde, dikkatlice onu izlemiştim. Yatağın üzerinde olan kalın yorganı ittiğinde kaşlarımı çatmadan edememiştim.

Fabrikatörün KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin