Hayat; plansızdı, aklına estiği gibiydi, yer ve zaman kavramı ona aykırıydı.
Olması gereken sen müdahale etmeden olurdu. Zira nasip dedikleri dönüp dolaşıp seni bulurdu.Tıpkı günler öncesinde Cihangir'den aldığım evlenme teklifi gibi.
Beklemiyordum, aklımdan hiç geçmiyordu bile. Ama bir an da önümde diz çökmüş ve bizi yeni bir yola sürüklemişti.
İyi ki de öyle yapmıştı.
"Ne düşünüyorsun?"
Babamın sesiyle beraber önümdeki tabaktan gözlerimi çekip ona dönmüştüm.Bu akşam Cihangir ailesiyle beni tanıştırmak istiyordu.... Yeniden.
Seher Hanım'la olanlar aklıma gelince açıkçası bu beni biraz ürkütüyordu. Ama bir yerden başlamak gerekiyordu. Üstelik bugün İdris Maranoğlu'da aramızda olacaktı. Bu bile daha fazla heyecanlanmamı sağlıyordu.İşin garip yanı ben babama hala hayatımda birinin olduğunu bile söylememiştim kaldı ki evleneceğim haberini vereyim.
Bir an da gelen deli cesaretli derin bir nefes almış ve elimdeki çatalı usulca bırakıp babama dönmüştüm.
"Baba, aslında benim seninle konuşmak istediğim bir şey var."
Tıpkı babam gibi annemin de ilgili bakışları bana çevrildiğinde devam etmiştim.
"Açıkçası nasıl söylemem gerektiğini pek kestiremiyorum-""Lafı evirip çevirme Efsun, direkt söyle!"
Önüme gelen saçları gergince kulak arkası yapmış ve derince yutkunmuştum.
"Şimdi babacığım şöyle ki ben uzun süredir biriyle görüşüyorum." Tepkisini görmek adına pür dikkat ona baktığımda kaşları hafif çatılır gibi olsa da kendini toparlamıştı. Annem ise sonunda bu açıklamayı yaptığım için mutlu görünüyordu çünkü babamdan bir şeyleri gizlemem konusunda hiç hoşnut değildi.
"Olabilir kızım, ben de uzun süredir iş görüşmelerine gidiyorum."
Stresle dudaklarımı dişlediğimde nasıl devam edebilirim diye düşünmeden edememiştim. Sanırım babam benimle dalga geçiyordu ya da sevgilim olabileceği gerçeğiyle henüz karşılaşmaya hazır değildi.
"Yok babacığım, öyle bir şey değil bu. Benim bir erkek arkadaşım var."
Umursamazca omuz silkti.
"Olabilir kızım, benim de var."Hare güler gibi garip bir ses çıkardığında ters bakışlarım anında onu bulmuştu fakat o, bu bakışlardan sonra daha çok gülmüştü.
"Baba öyle değil, yani demek istediğim benim sevdiğim bir erkek arkadaşım var."
Bir süre durdu, pür dikkat yüzümü inceledi. Tam anladı herhalde dediğim sırada ise konuştu.
"Hepimizin sevdiği arkadaşları var kızım, sen yanlış anlamışsındır hislerini gözünde çok büyütme."
Bu lafın üzerine Hare'nin gülüşüne annemde katılmıştı.
Anlaşılan kem küm ederek olmayacaktı bu. Çünkü ben hala babasının küçük kızıydım onun gözünde sevgilim olabileceğini aklının ucundan bile geçirmek istemiyordu."Benim sevgilim var hatta sadece sevgili bile değil, evlenmeyi düşündüğüm biri var."
Evlenmek dediğim an da Hare'yle annem sus pus olmuş onların aksine ise babam gülmeye başlamıştı.
Kaşlarım çatık bir şekilde ona bakakaldığımda o, kendini durdurmakta zorlanıyor gibiydi.
"Sen..." Nefes nefese devam etti. "Sen evleneceksin öyle mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fabrikatörün Kızı
Teen Fiction"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime...