Çok tatlı bir uykudayken odanın içine süzülen birkaç ışık huzmesi uyanmamı sağlamıştı. Gözümü açtığımda görüş açıma direkt Cihangir girmişti. Kafasını göğsüme yaslamış bacağının birini ise üstüme atmıştı. Tam anlamıyla yapışıktık. Dün gecenin bilindik sahneleri zihnimde dolandığında ise bu yakınlığımızın daha bir hiç olduğunu algılamıştım.Sarhoş olunca gerçekten arsızın teki oluyordum.
Ve işin cabası arsız olan tek ben değildim, hal böyle olunca da geceyi sabah etmiş ve Cihangir'in koynundan bir an olsun çıkmamıştım. Çıkamadın desek daha doğru olur Beria... Adam bizi yedi bitirdi.
Elim usulca saçlarına doğru uzandığında uyandırmaya kıyamayan bir ifadeyle okşamıştım. Hoşuna gitmiş olacak ki göğsümdeki kafasını oynatıp daha rahat bir pozisyon ayarlamaya çalışmıştı.
Elim saçından ensesine doğru ilerlediğinde ise amacım onu uyandırmak değildi fakat uykusu hafif olacak ki uyanmıştı."Okşayacak daha iyi şeyler biliyorum."
Yeni uyanmış sesine karşılık irkildiğimde çok geçmeden söylediği cümleyi idrak etmiştim."Cihangir..." dedim utançla. İyice açılmıştı, oysa başta hiç böyle bir adam değildi. Bel altı devreye girince erkeklerin değiştiği doğru olmalıydı. "Ne biçim konuşuyorsun?"
"Ne var ya?" Dedi utanmama laf atarak, gözleri açık değildi ve üstümden kalkmak gibi bir niyeti olmadığından olsa gerek devam etmişti. "Senin sarhoşluk gidince hanım kız modun açılıyor."
Sırf sussun diye saçlarını canını acıtmayacak şekilde çekiştirdiğimde gözlerini açıp bana bakmıştı.
"Yalnız bu beni tahrik eder."
"Aa..." dedim uzatarak, şaşırdığım ses tonumdan belli oluyordu. "Arsız mısın acaba?"
Dilini damağına vurarak cık sesi çıkardı. "Doyumsuzum."
Eli de rahat durmadı ve usulca bedenimde gezinmeye başladı. Ben bir haritaydım ve o da yolunu kaybetmiş gibi tüm bedenimde geziyordu. Çok geçmedi ve hafifçe doğrulup dudaklarımızı birleştirdi. Birkaç küçük öpücükten sonra ise kısık sesiyle mırıldandı.
"Bence bir duş fantazisi gelir."
Bir an da havalandığımda ağzımdan ufak bir şaşkınlık nidası çıkmıştı. Çıplak bedenimi, çuval taşıyor gibi kolayca omzuna aldığında çok geçmeden görüş açıma kalçaları girmişti."Ben evet dedim mi Cihangir?!" Sesim sitem dolu olsa da eğlenmiyor değildim.
"Bana hayır diyemezsin gibime geldi."
Banyoya doğru girdiğimizde beni yere indirmiş ve jakuzinin suyunu açmıştı.Suyun dolmasını beklerken sırtımı lavabo tezgahına yaslamıştım.
O da yönünü bana çevirdiğinde kollarını tezgahın üstünden iki yanıma yaslamış ve beni hapsetmişti. Ben tamamen anadan üryan haldeyken onun üstünde sadece boxeri vardı.Sadece birkaç saniye göz göze geldiğimizde ilk konuşan bendim.
"Nasıl hissediyorsun?"Dudakları boynuma yönelirken kesik kesik konuştu. "Seni uyanır uyanmaz tekrar sömürmeye başlamışken sence nasıl hissediyorum?"
Burnumdan güler gibi bir nefes vermiştim ve ona alan açmak adına boynumu sağa yatırmıştım.
"Yeterli bir açıklama değil."
Anlatsın istiyordum, ne hissettiğini bilmek ve belki de komik olsa da hoşuna gidip gitmediğini duymak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fabrikatörün Kızı
Teen Fiction"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime...