28.Bölüm

6K 238 2
                                    

Eve girdik üst baş değiştik. Demirkan  koltuğa oturmuş dosyalarını kontrol ediyordu.

Yanına oturup barıştıkmı  dedim, gözüme bakıp küsmedim ki barışayım.

Sadece sözlerine üzüldüm.
Beni yalancılıkla suçladın.
Sana bu zamana kadar benim yalancı olduğunu hissettirecek herhangi bir hareketim oldu mu.?

Yada herhangi bir insanı kıskanıp ona iftira atacak kadar cibiliyetsiz mi gözüküyorum.

Ben sana Okan'dan uzak dur dedikçe sen, daha çok dibine girmesine müsade ediyorsun.

Senin hayatına müdahale etmesine izin veriyorsun o adam da hoşlanmadığım bir şeyler var diyorum kadın erkek kıskançlık meselesi değil.

O akşam geldim.
Kapında bekledim, yanıma geldi burada ne arıyorsun dedi Feyza'yı bekliyorum dediğimde de.
Aaaa haberin yok mu onun arabası olmadığı için ben onu Sarıyer'e ailesini evine bıraktım şu an orada dedi.
Ben durduk yere, neden böyle bir yalan söyleyeyim.
Okan'nın senden uzak durmasını sağlamam çok kolay, bir güzel döverim. Şuurunu kaybeder seni değil kendi evinin adresini bile  hatırlamaz. Böyle iftira yada uydurmalarla uğraşmam bunu iyi anla.
Ben sana yaşantına saygı duyduğum için mesafeni kendin koy diye bekliyorum hepsi bu.
Şimdi müsade edersen davam için son kez göz atmam gerek sen git yat dinlen dedi......
Gözümü açtığımda Demirkan'nın yastığı hiç bozulmamışdı demek yatağa gelmemişti. Kalkıp eve bakındım gitmişti. Ne bir mesaj ne bir not içim üzülmüştü.

Bu kadar önemli olan davada neyin nesiydi. Beni bile gözü görmüyordu......

Okula gitmek için hazırlandım okulda kızlarla sohbet muhabbet derken zaman geçti.
Demirkan ne aramış nede mesaj atmıştı  iş yerine gidecektim.

Telefonum çaldı abim arıyordu konuştuk bir müddet evde kalmamı söyledi ailemizin bir arada olması gereken zamanlar vardır dedi ne demek istediğini hiç bir şekilde anlamamıştım. Peki dedim evime, gidip bir küçük bavul hazırladım.

Demirkan'ı aradım yine cevap vermiyordu, mesaj yazdım abimin eve çağırdığını sanırım büyük bir sıkıntımız olduğunu aradığımı ulaşamadığımı ve ailemin yanına gittiğimi söyledim.
Demirkandan yarım saat sonra mesaj geldi sadece...

Tamam...

Yazıyordu bana küsmedim diyordu ama sanırım, gerçekten onu çok ciddi anlamda kırmıştım.
Nasıl tamir edeceğimi de bilmiyordum.....

5.gün sonra....

Koskoca 5 günde Demirkanla  kısa mesajlaşmalar ve sadece 2 kere çok kısa konuşmuştuk, gerçekten çok üzülüyordum ve  nasıl düzelteceğimi de bilmiyordum. Demirkan'ın  bu kadar neden uzattığınıda anlamış değildim.

Bu sabah abim. Resmi bir yere gittiği zaman giydiği siyah takımını giymişti.

Hayırdır dediğimde bugün önemli bir gün Feyza kendine ve ailemize dikkat et dedi.

Anlımdan öptü ve çıkıp gitti anlamadığım bir şeyler vardı ama kimse beni insan yerine koyup bana hiçbir şey anlatmıyor du haladaha gözlerin de küçük bir kız çocuğuydum.

Holdinge gidip neler olduğunu öğrenmek için yola çıktım, ben de bu ailenin bir ferdi isem  gelecekteki avukatı ve bir Demirci isem  benim de bir şeyleri bilme hakkım vardı.

Holdinge gidip yönetici asistanı buldum ve abimin nerede olduğunu sorduğumda bugün mahkemesi var avukatlarımızla birlikte mahkemeye gittiğini öğrendim.
Davanın görüldüğü adliyeye doğru yola çıktım, adliyenin oralarda park yeri bulamadığım için bir ara sokağa bıraktım ve yürüyerek adliyeye gelmek üzereydim.

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin