8.bölüm

12.7K 330 5
                                    

Ağlamaya hazırlan...
 
Yüzümde bir  mutlulukla gözlerimi açtım, derinden bir ses geliyordu.
Yataktan kalktım.
Odamın kapısını açtığımda, ses yüzüme çarptı. Merdivenlerden çıplak ayaklarımla yavaş yavaş inerken, kulağıma  üflüyordu.

Kaçmayı çok denedim, ansızın bu sevgiden,

Kaç kere yenik düşdüm, istemeyin bunu benden.

Sarhoş tutkuların koynunda ben bir deli.
İş işden geçti artık  dönemem geri.

İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri.
Sende daha yeni  yeni kavak yelleri.

Doğrusu yanlışı, ağrısı sancısı ne varsa yaşanacak.

Gözyaşı  ayrılık pişmanlık dargınlık hepsi benim olacak.

Al beni sarıl bana beni koru kollarında korkuyorum...

Gülümseyerek merdivenlerin son basamağına oturdum.
Bacaklarımı karnıma çekip dizlerime sarıldım ve dinledim.
Sözleri çok anlamlıydı, Demirhan ortada görünmüyordu. Ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim,orda da yoktu.

Salonun büyük cam kapısının açık olduğunu gördüm, kapıdan çıktığımda veranda da arkası bana dönük, elinde kahve fincanıyla manzarayı seyrediyordu.

Hava soğuktu, altında şort üstünde bir  tişört,  üşüdüğüne emindim.

Arkasından gidip ellerimi beline sarıp, yanağımı sırtının ortasına dayadım.
İrkilerek sıçradı, yavaşça bana döndü, günaydın meleğim dedi ve alnımdan öptü.

Gözlerine bakıp üşümüyormusun dedim.

Yeşil ormanlarını gözlerimin içine dikip.

Aşkın beni bu kadar yakarken mi... Dudaklarını bir birine bastırarak kafasını salladı.

İşte o an içimde öldüğünü sandığım kelebekler, kanat çırparak ona doğru uçmaya başladılar.
Sanırım bunun adı, Aşık olmaktı.

Bir birimize sarılarak içeri girdik.
Tezgahın üstüne kahve fincanını bırakırken.
Ayaklarımın çıplak olduğunu görünce Feyza hasta olacaksın bu soğukta yalın ayak neden dışarı çıkıyorsun diye söylendi.

Tezgahın üstünde ki çanaktan bir elma alıp ona göz kırparak. Aşk'tan olabilir dedim.
Elmayı tam ısıracaktım ki,
bir anda bana sarılıp ayaklarımı yerden kesti dudaklarını boynuma gömerek kokladı ve öptü, elimdeki elma yere düşüp yuvarlandı.

Beni yere indirdi Acıktınmı seni doyuralım dedi, elimden tutup tezgahın arkasında ki sandalyeye oturtturdu.

Omlet severmisin dedi, başımı evet anlamında salladım.
Dirseklerimi tezgaha koyup, başımı ellerimin arasına aldım ve  onu izlemeye başladım.
İşini itinayla yapıyor arada bana  dönüp gülüyordu, tezgaha kahvaltılıkları koyuyordu.
Çay kahve diye sordu çay dedim  bardağa sıcak suyu koyup sallama poşetini içine atıp  önüme koydu.

Yumurtaları kırıyordu  kapı çaldı.
Yerimden sıçradım kim geldi ki dedim, korkma bakarım dedi. Dur ailen ise beni burada görmesinler utanırım dedim.

Üst kata çık ve bekle geleni yollarım demesiyle resmen  fırladım.

Üst katın duvarının kenarından aşağıya bakıyordum. Demirkan kapıyı açtı, boynuna uzanan iki kol ahtapot gibi sarılıp sevgilim sürpriz dediğinde, resmen bacaklarım dizlerimden koptu.
Yere basamıyorumdum,kulaklarım uğulduyordu, kala kaldım aşağıdan bir sesler geliyordu ama ben anlamıyordum.

Hızlıca odaya girdim  üstümdekileri fırlatıp eşyalarımı giydim.
Merdivenlerden koşarak indim sehbada duran telefonumu çantamı, koltukta duran montumu aldım.

O sırada gelen kadınla göz göze geldik. Uzun boylu çok alımlı esmer bir güzeldi, bir ona bir Demirkan'a  baktım ve koşarak evden çıktım.

Arkamdan Demirkan  Feyza diye bağırıyordu,ama benim göz yaşlarım  kulaklarıma basınç yapıyordu.
Güvenlik'den koşarak çıkıcaktım ki arabamı gördüm. Demirkan hala  Feyza bekle diye bağırıyordu.

Güvenliğe ağlayarak anahtarı vermesini söyledim adam önce tereddüt etti ama, bağırmamla anahtarı cebinden çıkarıp uzattı. Kapıyı açın dedim ve aracıma binip tam gaz çıktım ordan.

Demirkan...

Sabaha kadar uyuyamadım. Feyza bütün bedenimi ele geçiriyordu. Kendime bir kahve yapıp en sevdiğim şarkılardan birini açtım, veranda ya çıkıp kuş bakışı ormanı seyrediyordum.
Birden  Feyza'nın arkamdan gelip, belime sarılması ile irkildim, ona dönüp, alnından öptüm.

Bana üşümüyormusun dediğinde, senin için böyle yanarken mi dedim.

Hayır anlamında başımı salladım. Sonra ayaklarının çıplak olduğunu gördüm ve hasta olacaksın neden böyle dolaşıyorsun dedim.
Belki de aşkdandır diyip göz kırptığında.
Ona sarılıp kaldırdım, o ne güzel bir  cevapdı, içime sokasım geldi.

Feyza'ya  kahvaltı hazırlarken,kapı çaldı. Feyza ailemden biri  geldi diye rahatsız olup üst kata çıktı.
Kapıyı açmamla,saplantılı müvekkilim Hülya'nın boynuma sarılıp sevgilim diye bağırması  bir oldu.
Neye uğradığımı şaşırdım.
Feyza merdivenlerden gürültülü bir hızla inip, çanta mont  ona ait ne varsa toplayıp kapıdan koşarak çıktı.
Arkasından bağırıyordum.
Ama bana dönmedi, güvenliğe gece aldırdığım, arabasına atladı ve gitti öylece arkasından baktım...

🥺🥺

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin