67.bölüm

3.6K 159 3
                                    

Tüm gün canım çok sıkılmış bir şekilde Bahar'la uğraşıp biraz kitap okumuştum,
Nevin abla ile sohbet etmiş annemlerle görüşmüş bir ev kadını neler yaparsa ben de onları yapmıştım.

Akşam olmuştu Demirkan neredeyse gelmek üzereydi Baharı salonda oyun parkının içine koydum o kendi kendine oynuyordu.
Nevin Ablayı yolcu ettim o da evine gitmişti.
Bende mutfak tezgahına dayanmış Nescafe mi içerken bahçeyi izliyordum.
Demirkan birden arkamdan gelerek tişörtümün açıkta bıraktığı göbeğime sarıldı bende, kafamı ve sırtımı gögsüne dayayıp anlımı yanağına sürdüm ona zaten asla küskün kalamıyordum ondan sadece bana destek olmasını beni anlamasını bekliyordum ama o farklı düşünüyordu.
Bu da beni çok üzüyordu.

Demirkan beni yavaşça kendine çevirip.
Ne yapıyorsun dedi,
Nescafe bardağımı ona doğru uzatıp istermisin dedim
bir yudum aldıktan sonra bardağı tezgahın üstüne koydu, elimden tutarak beni koltuğa götürdü ikimiz de koltuğa oturup göz göze bakıyorduk.

Demirkan Feyzam sana güveniyorum ne yapmak istersen arkandayım kusura bakma düşünmeden konuştum.
Evet korkularım var mı var ama sen hem çok güçlü bir kadınsın, hem çok iyi bir anne, çok iyi bir eşin.

Ve çok başarılı bir avukat olacaksın bunlara eminim ne yapmak istersen arkandayım.
Benimle çalışmak istersen benimle başka yerde çalışmak istersen başka yerde.
Karar senin ben sana hiçbir zaman köstek değil tam destek vereceğim Bunu unutma dedi.

Çıldırmak üzereydim bir anda üstüne atlayarak onu öpmeye başladım.
Demirkan bana destek olmaya karar vermişti ya kendimi çok mutlu hissediyordum.

Seninle çalışmak istiyorum başkasınla çalışmak istemiyorum,
eminim ki senden o kadar çok öğreneceğim şey var ki bunları kaçırmayı düşünmüyorum.

o yüzden seninle aynı ofiste kimseyi kıskanmadan sadece işimi yaparak mesleğimi yapmak istiyorum,
ve bana eşin olduğum için ayrıcalıklar tanımını da istemiyorum kendimi torpille işe alınmış gibi hissetmek ve hissettirmekte istemiyorum,
senden tek istediğim diğer çalışanlarla aynı ölçüde kalmak dedim.

Onu istemiyosun bunu istemiyosun ne istiyosun peki dediğinde seni diyerek öpüşmeye başladık.

2 gün sonra tüm ayarlamaları yaptım Bahar'a bakması için daha önce abimin çocuklarına da bakan çok sevimli şefkatli Nezahat hanımla anlaştım.

Evin işleri zaten Nevin Abla daydı, sabahları Demirkanla gidip akşamları da büyük ihtimalle onunla dönecektim,
kendime o kadar mutlu hissediyordum ki ayaklarım resmen yere basmıyordu .

Perşembe günü Demirkanla işe gidecektim 8 de uyandım ama o yatakta yokdu, seslendim evdede yoktu.
Üzerimi değiştirdim makyaj saç giyim hepsini yaptım Nevin abla ve Nezahat hanım Baharla kahvaltı sofrasında eğleniyorlardı.
Baharı kocaman öptüm.
Nevin ablaya Demirkanı gördünmü dediğimde
7.30 da ben geldiğimde o çıkıyordu dedi.
Arabama binerek ofisin yolunu tuttum.
Güvenlikten geçerek Demirkan'ın asistanının yanına geldiğimde selamlaştık biraz sohbet ettikten sonra Demirkan ile görüşmem gerektiğini söyleyerek içeri geçtim.

Beni görünce o Feyza Hanım an itibariyle ilkgün işinize 20 dakika geç kaldınız bunu maaşınıza yansıtacağım dedi.
Bende gülümseyerek peki dedim ve boynuna sarılarak yanağına bir öpücük kondurdum

Ondan bana bir ofis ve bir dava vermesini istedim o da bana hayır dedi.

Elinle karşısındaki koltuğu göstererek oturmamı rica etti.
Sana bir ofis vereceğim,
ama davayı kendin seçeceksin tüm herşeyinden sen sorumlu olacaksın.

Sabah 9 :00 iş başı
12:30 öğlen yemeği
17:00 çıkış,
sigortan işleyecek ,
maaşın hesabına yatacak ,
yemek kartı alacaksın,
cumartesi pazar tatil ,
seyahat engeli olmaması gerekiyor gerektiğinde dava için seyahat edebilmelisin.

Şimdi tüm bunlar da anlaştıysak insan kaynaklarına bildirip girişini yapalım dedi.
Ben de ciddi bir şekilde.
Peki efendim anlaştık hepsi bana uyar dedim.
Ozaman buyrun ofisinizi size gösterelim dedi.

Demirkana 4 oda uzakta bir odaydı içeri girdiğimde abimden, yengem, annem babam, Duru Başak kayınvalidem kayın pederimden gelen çiçeklerle doluydu birde masamın ortasında kırmızı bir kurdele ile bağlı laptop yanında çikolata kutusu ve portakal suyu vardı. Masamın üzerinde ki isimlikte
Av. Feyza Mertoğlu. yazıyordu. Demirkana dönüp boynuna sarıldım ve öptüm.
Hayırlı olsun Feyza Hanım dedi ve çıktı öyle heyecanlıydım ki anlatamam.
Bir kaç gün koşdurmayla geçti Demirkan ofiste tam bir gestapo evde ise melekti kızmaya çalışdığımda ya patronun ben değilde başkası olsa ne yapcakdın diye kestirip atıyordu.
Baharı gündüzleri çok özlüyor akşamları kucaktan indirmiyorduk.
Gece geç saatde oturuken aklıma geldi ve Duruya yazdım.

Feyza: Selam canım sana sormayı unutdum Çağla benim işe başladığımı biliyormu.
???????

Duru: selam canım biliyor hayırdır.

Feyza: merak ettim ne aradı ne sordu.

Duru: Çağla işde ne beklersin.

Feyza: aman ne bekliycem sadece merak etrim öptüm iyi geceler.

Duru : sanada canım.

Çağla hiçbir şekilde beni aramış ne mesaj çekmiş.
Ne sormuş hiçbir şey yapmamıştı düğünden beri hiç görüşmemiştik.

Neden böyle yaptığını bir türlü anlamıyordum onun iyiliği için konuşuyorduk çalıştığı adamın ona zarar vermesinden endişe duyuyorduk Demirkan'ın bana hadi yatalım diye seslenmesi ile koltuktan kalkıp yatağa gittim malum ertesi günü Sabah dokuzda iş vardı yedi buçukta kalkmam gerekiyordu.

1 ay sonra.......
Demirkanın bana verdiği davayla boğuşuyordum tüm evrak ve dosya işini bitirmiş, araştırmalarımı tamamlamış davaya hazır bir şekilde yarını bekliyordum.
Akşam
Son konturolleri Demirkanla yapmışdım içim öyle çoşkulu heyecan doluydu ki yerimde duramıyordum.
Bu benim ilk davam ilk duruşmamdı başarılı olup.
Hem kendimi kanıtlamak hemde Demirkanı onurlandırmak istiyordum.
Demirkana davama girmesini söylediğimde hayır sen bu işi tek başına başara bilirsin sana güvenim tam dedi.
Sabah olduğunda lacivert etek ceket takımımı giydim
Adliyeye gittim müvekkilimle birlikte dava salonuna girdik kalbim ağzımdan çıkacak gibiydi heyecandan elim ayağıma dolanıyordu. Hakim geldi dava başladı.
Salon kapıları açılıp dışarı çıktığımda göz yaşlarımı tutamadım.
Adliyeden çıkıp arabama doğru gitdim ve arabama dayanmış Demirkanı gördüm.
Koşarak boynuna sarıldım başardım dediğimde hiç şüpem yoktu sen mükemmel bir anne iyi bir eş başarılı bir iş kadınısın dedi sokak ortasında olduğumuza aldırış etmeden öpüşüyorduk.......

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin